Türkiye’de Organ Bağışı

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu (TKHK) Bitlis İl Genel Sekreteri Dr. Şefki Erkal, organ bağışı hakkında bir açıklama yaptı.TKHK Bitlis İl Genel Sekreteri Dr. Şefki Erkal, tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıkların dünyada olduğu gibi ülkemizde de bulunduğunu hatırlattı. Türkiye’de organ bağışlarının Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü ve denetiminde yapıldığını ifade eden Erkal, “Ülkemizde bakanlığımızca ruhsatlandırılmış tam donanımlı 111 nakil merkezi halihazırda faaliyet göstermektedir. Nakil sayısı bakımından Avrupa'da üst sıralarda yer alan ülkemizde nakillerin çoğunluğu canlı donörden gerçekleşmektedir. Organ nakli olmuş hastalarda başarı ve sağ kalım oranı yüzde 85 ile yüzde 95 civarındadır. Sağlık Bakanlığı’nın, Organ Bağışı Haftası münasebetiyle düzenlediği açılış programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, organ bağışının İslam dinine göre hiçbir sakıncasının olmadığını kaydetti. İslam dini cinsi, milliyeti, rengi, dini, konumu ne olursa olsun her insana insan olarak bakmış ve eşit bir yaşama hakkı tanımıştır. İslam tedaviye önem vermiş, her insana tedavi olmada eşit haklar tanımış, bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa hayat verme ölçüsünde görmüştür. Buna göre, organ nakli ve bağışı açısından Müslüman ile Gayr-i Müslim arasında hiçbir fark yoktur. Bilhassa Anadolu'muzda insanların takıldığı konulardan bir tanesi budur. Bununla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bir mütalaasını paylaşıyorum. Gayr-ı Müslim birinin organlarından yararlanmakta hiçbir dini engel yoktur. Çünkü insanın bedeni veya organları, Müslüman veya Gayr-ı Müslim olarak nitelenemez. İnsanın bedeni ve organları kendi inancı doğrultusunda kullandığı birer alet konumundadır. İslam’ın kainat ve tabiat anlayışına göre yerlerde ve göklerdeki her şey kendi işlevini yerine getirerek Allah’a secde etmekte ve O’nu tespih etmektedir. İnancı ne olursa olsun her insanın organları, hücreleri ve bütün yapısı da böyledir. İnanç ve inançsızlık insanın iradesi ile ilişkilidir. İnsanın inançlarının kalp de dâhil olmak üzere organları üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Kur’an’da hastalıklı, eğri, doğru gibi vasıflarla bahsedilen kalp, doktorların uzmanlık alanına giren ve dolaşım sistemini sağlayan kalp değildir. Sonuç olarak Gayr-ı Müslim birinden Müslüman birine organ nakli yapılmasında İslam açısından hiçbir sakınca yoktur. Gayr-ı Müslim birine organ bağışlamakta da herhangi bir sakınca olmadığını söyleyebiliriz. Zira organların başkasına nakledilmesine izin vermek, İslam hukukunda vücut üzerinde gerçekleşen, candan cana bir sadakadır. Tasaddukta ise bağışı kabul edecek kimsenin Müslüman olması şartı aranmamıştır” dedi.Türkiye’de organ transportunu Sağlık Bakanlığı’nın tüm imkanlarının seferber edildiğini de hatırlatan Erkal, “Bunlar 2 bin 832 kara ambulansı, 3 uçak ve 17 helikopter asli görevlerinin yanında organ transportunun da sağlanmasına destek vermektedir. 2002 yılından bugüne geldiğimizde nakil merkezi sayılarımızın, beyin ölümü bildirim sayımız, kadavra donör sayısı, kadavrada nakil sayısı, canlı donörden nakil sayılarımız 10 katına yakın arttığı bakanlığımızın verilerinden görmekteyiz. Bütün bunlara rağmen ülkemizin en önemli sorunlarından birisi kadavra bağış oranındaki yetersizliktir. Avrupa'da yüzde 75 olan aile bağış oranı ülkemizde yüzde 25 dolaylarında kalmaktadır. Bugün ülkemizde 23 bin insan organ nakli beklerken, kadavra organ bağışındaki yetersizlik nedeni ile 2013 yılı içerisinde bin 400 kişi hayatını kaybetmiştir. 2013 yılında bin 132 kadavradan organ bağışı için ailelerinden izin alınamadığı için organ bağışı gerçekleştirilememiştir. Organ bağışı konusunda vatandaşlarımızdaki yanlış ve ön yargıları değiştirebilmek ve bilinçli bir toplum oluşturabilmek için bilgilendirme stantları kurulmuştur. Bitlis ili olarak vatandaşlarımızı organ ve doku nakline olan ön yargılarını yıkmak için doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız ve idarecilerimizle birlikte el ele vererek bağış oranımızı arttırarak organ yetmezliği nedeni ile hayatını kaybedecek olan vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışacağız. Kadavra bağış oranımızın arttırılması durumunda Türkiye'yi Avrupa'nın üst sıralarına taşıyacağımıza inanıyorum. Katkılarından dolayı Kamu Hastaneler Birliği Bitlis İl Genel Sekreterliğimize bağlı çalışan bu konuda emek harcayan tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim” diye konuştu.