“Türkiye’de Yaşanılan Sıkıntı UEFA’nın Umurunda Olmaz”

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) eski yöneticisi ve spor hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, Türkiye’de yaşanılacak olan sıkıntıların UEFA’nın hiç umurunda bile olmadığını söyledi.

Kazmaz, “UEFA’nın kararlarını biz değiştirmeden kendi havamızda devam edersek misakı milli sınırlarımız içerisinde top oynamaya devam ederiz, hiçbir zaman Avrupalı olamayız.” dedi.

PFDK eski yöneticisi ve spor hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) yaptığı açıklamada UEFA’nın Londra’daki son toplantısıyla dopinge, şikeye ve ayrımcılığa karşı sıfır toleransla başlatmış olduğu uygulamanın ilk kurbanın Beşiktaş ve Fenerbahçe olduğunu belirtti. UEFA'nın Fenerbahçe'yi 2+1, Beşiktaş'ı 1 yıl Avrupa'dan ihraç ederek bir ilke imza attığını kaydeden Kazmaz, “UEFA, Türk futbol takımlarıyla ilgili bir karar verdi. UEFA sonuçta böyle bir karar veremezken ilkini Fenerbahçe ve Beşiktaş için vermesi düşündürücüdür. Hukukun iç işleyişine uygun olmayan bu tarz bugüne kadar pek görülmedi.” diye konuştu.

Türk futbolunda 2 yıla yakın süren şike tartışmaları yargılama ve soruşturma sürecisini hatırlatan Kazmaz, “Bugüne kadar yapılan bu değişikliklerin hepsinin tek nedeni vardı kendi sınırlarımızın içerisindeki ceza almadan bu işi başarmaktı. Bu orta oyunuydu aslında. Herkes bunun farkındaydı. Bunun baş sorumlusu hükümet ve TFF’ydi. Gelinen noktada bu başarıldı. Ama UEFA’nın önüne dosyalar gelince o kadar çok aykırı, çelişkili farklı durumlar vardı ki; eğer UEFA buna müdahale etmeseydi kendini inkâr etmiş, Londra’da almış olduğu sıfır tolerans olayıyla ilgili bu UEFA’ya zarar getirirdi. UEFA sadece bu kararı verir. Bu demek değildir ki; ey TFF, bu kararları aldım, bu kararları aynen uygula deme yetkisi yoktur. UEFA bir taraftan bu kararları alıp, TFF aynı havadan giderse o zaman TFF’ye kesinlikle bir ceza gelir. Hatta bunu genişleterek FİFA’ya yansıtır. Bu da Türk Milli Takımı'na kadar uzanır. Bundan sonra dolaylı ve endirekt şekilde bunu TFF’ye söyleyen UEFA’nın kararlarını bir uyarlama yapma kaydıyla bir değişikliğe gitmek zorunda. UEFA’nın kararlarını biz değiştirmeden kendi havamızda devam edersek misaki milli sınırlarımız içerisinde top oynamaya devam ederiz, hiçbir zaman Avrupalı olamayız.” ifadelerini kullandı.

Avukat Remzi Kazmaz, “Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın yerine Avrupa’ya Kasımpaşa ve Kayseri Spor giderse şike tescillenmiş olur mu?” yönündeki soruya ise “Ortada bir şike yargılaması var ama her şeyden önce yalan beyanlarda var. UEFA’nın vermiş olduğu bu kararın TFF’nin vermiş olduğu bu kararı eleştirmesinden daha ziyade ortaya dökülen bir takım dokümanların yalan beyan olduğu gerekçesiyle ceza verildi. Burada yoruma dayalı bir olay Fenerbahçe ve Beşiktaş gidemez ise Kasımpaşa ve Kayseri Sporun kupalarda oynama olayı şike olur mu? Bu yeni alınacak bir kararla TFF buna karar verecek. Federasyon bu kararı verdiğinden itibaren kendi kararıyla çelişecektir. Türkiye’de önce şikenin varlığını kabul ederek, böyle bir karar vermek zorundadır ki; akabinde Kayseri ve Kasımpaşa Sporla ilgili Avrupa’ya gönderme konusu olabilsin ve bunu tescil etsin. Tescil işi olduğundan itibaren şikenin varlığını kabul etmiş anlamına geliyor.” şeklinde cevap verdi.

"UEFA’nın Türk futbolunda yaşanılan süreç sonunda kararı değişir mi” yönündeki soruya da Kazmaz, şöyle cevap verdi: “2013-2014 yılında sıkıntılı bir süreç başlayacak. Türk futbolunu derinden etkileyecek bu olayları kulüpleri beklide birbirlerine düşman ilan edeceklerdir. Kardeş kavgaları başlayacaktır. Türkiye’nin bu sporu farklı amaçlarda kullananlar da nifak tohumları ekip, bu bölünmeyi derinleştirecektir. Bunlar Türkiye halkının geleceğine ilişkin olumsuz şeyler görüyorum. Hem spor etkilenecektir hem de şehirler arası insanlık ilişkileri etkilenecektir. Bütün bunlar olumsuz etkilenecek diye UEFA’nın almış olduğu kararı değiştirme ihtimali yok. UEFA bağımsız kurullarından meydana gelir. UEFA bir yönetimdir. Çatı örgütlerinin birleştiği bir dernektir. Disiplin Kurulu'ndan bağımsızdır. Tahkim tamamen bağımsızdır. CAS hepsinin üstünde tamamen bağımsızdır. Bizim gibi başkanın ağzına bakan bir Disiplin Kurulu, bir Tahkim Kurulu yoktur. O nedenle bu olay UEFA’nın kendi yönetiminden tamamen çıkmıştır. Disiplin Kurulu ve Temyiz’in işidir. Bu nedenle Türkiye’de yaşanacak olan sıkıntılar UEFA’nın hiç umurunda bile değildir.