Balyoz davası kararlarının, askeri vesayet döneminin sonuna vurgu yaptığı ancak "yargı bağımsızlığına" ilişkin kaygılar da yarattığı yorumları yapılıyor. Financial Times gazetesinde yer verilen bir makalede "Türk yargısının siyasallaşması özellikle, AKP'nin kur yapmaya çalıştığı yabancı yatırımcılar açısından problemli" iddiası dile getirildi.
Ekonomi gazetesi Financial Times, "konuk yazarı" olarak yer verdiği, Eurasia Grubu'ndan Naz Masraff imzalı makalede "Türkiye'nin Balyoz davası, bir döneminin sonunu vurguluyor ancak ondan sonra ne olacak?" sorusuna yanıt arandı.
Balyoz davası kararlarının "askeri vesayet döneminin kesinlikle sona erdiğinin" bir göstergesi olarak değerlendirildiği makalede "tartışmalı" olarak nitelenen ağır cezaların "sürpriz" oluşturduğu kaydedildi.
-"TÜRK MEDYASI VE TOPLUM KARARLARA ŞAŞIRTICI BİÇİMDE SESSİZ..."-
Makalede Türk medyası ve toplumun kararlara "şaşırtıcı" biçimde "sessiz" kaldığı savunulurken de bu durum, askerlerin son 10 yılda toplum arasında "önemli destek kaybının bir kanıtı" olarak değerlendirildi.
Muhalefet partilerinin "zayıflığına" vurgu yapılan makalede muhalefetin kamuoyunu, kararlarına karşı harekete geçiremediği yorumunu da yapıldı.
Masraff, tüm bu faktörlerin aynı zamanda AKP'nin iktidar üzerindeki kontrolü konusunda kaygılar yarattığını savunarak AKP'ye tek meydan okumanın Kürt milliyetçi hareketi ve daha geniş İslamcı hareketten geldiği iddiasında da bulundu.
-"BALYOZ'UN EN KAYGI VERİCİ YÖNÜ YARGI BAĞIMSIZLIĞINA İLİŞKİN SORU İŞARETLERİ"-
Yurtdışından bakıldığında Balyoz davasının "en endişe verici" yönünün "yargı bağımsızlığı konusunda yarattığı soru işaretleri" olduğu vurgulanan makaleye şöyle devam edildi:
"Türk yargı sisteminin siyasallaşması, özellikle AKP'nin kur yapmaya çalıştığı yabancı yatırımcılar açısından problemli. Ülkenin, ihtilafların çözümü konusundaki yetersiz mekanizmaları ve yavaş yargı süreçleri, şimdiden hükümetin doğrudan yabancı yatırımlarını güçlendirme arzusunu ve İstanbul'u finansal bir merkez olarak geliştirme yönündeki iddialı hedefini köstekliyor. Ülke mahkemelerinin kalitesi ve tarafsızlığına ilişkin ek kuşkular, Türkiye'nin çekici bir yatırım destinasyonu olarak itibarını daha fazla zedeleyebilir."
-"TÜRKİYE'NİN YATIRIM İKLİMİ HALA SON DERECE ÇEKİCİ ANCAK..."
Türkiye'nin, genel yatırım ikliminin benzer ülkelere göre hala "son derece çekici" olduğu ancak Türk liderlerin, arzulanan yabancı sermayeyi gerçekten çekmek istiyorsa bürokrasi, işgücü maliyeti, vergi rejimi, yolsuzluklar gibi sorunlara çözüm bulması gerektiği belirtilirken yazıya şöyle devam edildi:
"Balyoz davasının sertliği de, Türkiye'ye bağlı olmayı sürdüren yatırımcılar için bile bir kaygı ve iktidarın giderek merkezileşmesi, yargı bağımsızlığının yokluğu ve ülkenin medya özgürlüklerine ilişkin çekici olmayan sicili konusundaki kuşkulara vurgu yapıyor."
ANKA