Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Kırsal alanda, tarımda çalışan nüfusun refah düzeyinin artırılması, verimlilik düzeyinin artırılması, üretim daha sağlıklı yapılabilmesini temin edecek alt yapının temin edilmesi lazım" dedi.
Bakan Eker, düzenlediği basın toplantısında bakanlığının 2013-2017 Stratejik Planı, tarımın makro ekonomik göstergeleri ve 2023 tarım vizyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Eker, toplantıda yaptığı konuşmada, kırsal kalkınmaya dönük olarak, tarım-sanayi entegrasyonunun sağlanması gerek tarıma dayalı sanayinin, hayvansal ürünlerin işlenmesi, bitkisel ürünlerin işlenmesi, gıda sanayisiyle birlikte tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesinin üzerinde durdukları en önemli konulardan birisi olduğunu belirtti.
Tarım sektörü içinde kalacak nüfusun hem Türkiye'nin üretim ihtiyacını karşılayacak şekilde verimli bir tarımsal üretim yapmaları hem de yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli bir refah düzeyinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Eker, "Aksi takdirde köy nüfusuyla kent nüfusu veya tarım nüfusuyla sanayide çalışan, hizmet sektöründe çalışan insanların gelirleri arasında çok yüksek bir fark olduğu zaman kontrol edilemez bir göç söz konusu olur. Yani insanlar tarım sektöründe çıkıp hizmet sektörüne ve sanayi sektörüne hızla, kontrol edilemez bir şekilde geçerler ki bu da beraberinde başka sorunlar getirir. Sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel sorunlar getirir ve kentleşmeyi bir sürü sorunlar karşı karşıya bırakır. O nedenle mutlaka kırsal alanda, tarımda çalışan nüfusun refah düzeyinin artırılması, verimlilik düzeyinin artırılması, üretim daha sağlıklı yapılabilmesini temin edecek alt yapının da temin edilmesi lazım. Bizim 2023 vizyonu içerisinde en çok üzerinde durduğumuz konulardan birisi bu" şeklinde konuştu.
"SON DÖNEMDE TARIMDA YAŞANAN ATILIMIN DEVAMI İÇİN ÇALIŞMALAR ARALIKSIZ SÜRECEK"
Çiftçiye ödenen nakdi, karşılıksız, hibe desteklerin 1.8 milyar liradan 9 milyar liraya çıkarıldığını vurgulayan Eker, kredi faizlerinin ise yüzde 59'dan 0 ile 7 arasına çekildiğini dile getirdi. Tarım sektörünün son 8 yılın 7'sinde büyüyerek, 50 yılın en istikrarlı dönemini yakaladığını anlatan Eker, Türkiye'nin 2012 yılında ise tarım sektöründe yüzde 3.5 oranında büyüdüğünü kaydetti.
Türkiye'nin 2012 yılında 186 ülkeye bin 536 çeşit tarımsal gıda maddesi ihraç eden bir ülke konumuna ulaştığına işaret eden Eker, Türkiye'nin 62.5 milyar dolarlık gayri safi tarımsal yurt içi hasılasıyla dünyadaki 7'nci, Avrupa ülkeleri arasında ise lider tarım ülkesi olduğunu belirtti. Eker, bu anlayışla stratejik sektör olarak ele alınan tarım sektörünün son dönemde yaşadığı atılımı gelecek dönemde sürdürmesi için aralıksız olarak çalışacaklarının altını çizdi.
"5 STRATEJİK ALAN BELİRLEDİK"
Eker, yapılan bir takım çalıştaylar sonucunda 5 stratejik alan, 6 stratejik amaç, 17 stratejik hedef ve 143 performans göstergesinin belirlendiğini ve 4 yıllık planın buna göre hazırlandığını söyledi. Belirlenen 5 stratejik alanı açıklayan Eker, bunların "Tarımsal üretim ve arz güvenliği", "Gıda güvenilirliği", "Bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı", "Tarımsal altyapı ve kırsal kalkınma", "Kurumsal kapasite" olduğunu belirtti.
Tarımsal üretim ve arz güvenliğiyle ilgili amaçlarını anlatan Eker, "Tarımsal üretim kaynaklarını koruyarak, kaliteli tarım ürünlerine erişilebilirliği ve gıda güvenliğini sağlamaktır. Bizim stratejik amacımız bu. Üretim kaynaklarının korunması son derece önemli. Yani tabiatın tahrip edilmeden sürdürülebilir bir şekilde, ekolojik dengeyi muhafaza ederek, o dengeye zarar vermeden bunun sağlanması önemli. Bunun en önemli unsurlarından birisi 'vahşi sulama' ile kaybedilen topraklar, tabiata verilen zarar" dedi. Türkiye'nin sadece Suriye sınırına yakın topraklarda masraf ederek, yeraltı sularıyla elektrik harcayarak çıkardığı suyun 'vahşi' bir şekilde topraklara salınması nedeniyle, bu suların bir nehre dönüşerek ve Türkiye sınırlarını terk ettiğini anlatan Eker, "Komşumuz Suriye bu suyla yani Türkiye'nin tarımsal arazilerini sulardan artan sularla bedava bir şekilde yüz binlerce dönüm arazi suluyor. Çünkü oraya doğru akıyor. Bütün bunlar tarım tekniklerinin doğru kullanılmaması ve tabiatın dengesinin muhafaza edilmemesinden kaynaklanan problemler. Bütün bunlar stratejik planın bir parçası olarak projelere dönüştürülüp bu şekilde bu süreç içerisinde uygulamaya geçecek" şeklinde konuştu.
"HAYVANLARA EZİYETİN ÖNLENMESİNİ AMAÇLIYORUZ"
Eker, güvenilir gıda ile ilgili stratejik amaçlarının ise üretimden tüketime kadar uluslararası standartlara uygun gıda güvenirliğini sağlamak olduğunu belirtti. Bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahına ilişkin Eker, "Artık tek başına sağlığı düşünmüyoruz. Özellikle hayvanlarda refah kavramını da mutlaka gerek mevzuatımızla ve uygulamalarımızla ön plana çıkarıyoruz. Çevreye duyarlı ve etkin bitki sağlığı tedbirleriyle kaliteyi koruyarak, bitkisel üretimi artırmak stratejik amaçlarımızdan birisi. Hayvan hastalık ve zararlarını kontrol etmek ancak bu arada hayvan refahını da mutlaka sağlamak. Yani hayvanlara eziyetin önlenmesi, hayvanların da yaşadıkları süre içerisinde onlara eziyete mani olacak tedbirlerin geliştirilmesi" değerlendirmesinde bulundu.
"KÖYDEN KENTE GÖÇ MESELESİNE YÖNELİK HEDEFLERİMİZ VAR"
Tarımsal altyapı ve kırsal kalkınma alanında da önlemler almayı düşündüklerini dile getiren Eker, tarımsal ve sosyal altyapı hizmetlerini geliştirmek, kırsal kalkınma ve refahı sağlayarak, kırsal alanların cazibesini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Eker, köyden kente göç meselesini iyi şekilde planlayıp, yeteri kadar insanın mutlaka tarım sektöründe kalmasını temin etmeye ve onların yaşam şartlarını iyileştirmeye dönük çalışmalar yapacaklarını kaydetti.
"BİZE AİT OLAN KAHVEDEN, BAKLAVAYA KADAR, ZAMAN ZAMAN BİRÇOK ÜRÜNLE İLGİLİ ULUSLARARASI PROBLEMLER YAŞIYORUZ"
Strateji planına göre, geleneksel ürünlerin katma değer ürünler hale getirilmesinin teşvik edileceğini söyleyen Eker, markalaşma ve coğrafi işaret çalışmalarına öncelik verileceğini bildirdi. Türkiye'nin gıda bakımından zengin, büyük bir birikime, tecrübeye, çeşitliliğe sahip ancak bunların sahiplenilmesi, markalaşması, Türkiye'ye ait olduğunun uluslararası manada tescil edilmesiyle ilgili geçmişten beri sorunlar yaşadığını hatırlatan Eker, şunları kaydetti: "Atatürk Orman Çiftliği'nin adı bile bizim tarafımızdan kaydettirildi, markası yoktu, bir marka olarak tescil edilmemişti. AOÇ, Türkiye'nin önemli bir markası; yoğurdu da sütü de dondurması da. Ancak AOÇ'nin ürünleri tescil edilmemişti, bir kaç sene önce biz tescil ettik. Bize ait olan kahveden, baklavaya kadar, zaman zaman bir çok ürün Anadolu'nun yerli, özbeöz ürünü ama bunlara sahip çıkılmadığı, bunlar bir plan dahilinde, bir strateji dahilinde bunlarla ilgili çalışmalar yapılmadığı için de bunlar kaydedilmemiş ve Türkiye bunlardan ticari, ekonomik olarak yeteri kadar istifade etmemiş. Zaman zaman bunlarla ilgili uluslararası problemler yaşıyoruz. Yoğurt bunlardan birisi. Halbuki binlerce yıldır yoğurdu üreten, geliştiren bir milletiz."
"SERA BÖLGELERİNİN KURULMASI STRATEJİK ÖNCELİKLER ARASINDA"
Eker, sera bölgelerinin kurulmasının stratejik öncelikler arasında olduğunu söyledi. Türkiye'deki termal su kaynaklarından yeterince istifade edilmediğini anlatan Eker, "Yerüstüne çıkan sıcak suyun o bölgelerde boruyla seralara yönlendirilmesini stratejik öncelikler arasına aldık. Dolayısıyla o bölgelerde organize tarım-hayvancılık bölgeleri, organize sera bölgeleri kurulacak" dedi.
Hayvansal üretimde arz dengesinin sağlanması için yüksek verimli etçi, sütçü ve kombine ırkların yaygınlaştırılacağını belirten Eker, "Özellikle küçükbaş hayvancılığa yönelik üretimin teşvik edilmesi, kanatlı et ve su ürünlerinin geliştirilmesi bu stratejik planımızın önemli unsurlarımızdan birisi. Küçükbaş hayvancılığa geçişin daha hızlı olması yönünde bir çalışma olacak" şeklinde konuştu.
"ÇEVRE DOSTU ÜRETİM TEKNİKLERİNİN KULLANILMASI ÖZENDİRİLECEK"
Çevre dostu üretim tekniklerinin kullanılmasının özendirileceğini anlatan Eker, "Onlara ilave destekler sağlamak suretiyle modern tarımın tabiata olumsuz bir etkide bulunmaması için çevre dostu tekniklerin uygulanmasını teşvik ediyoruz. Yaygınlaştırılması stratejimiz içerisinde" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz