HABER

Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda, ekmeğinde gözümüz yoktur. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama Suriye'den bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesindir. Asla orada bir taviz olamaz" - "Bölgenin güvenliği bizim için esastır. Gerek Rusya, gerek İran'la birlikte bölgede attığımız adımların hedefi nedir? Güvenliği tesis etmektir. Tam tersine kendimizle birlikte, tüm dostlarımızın, kardeşlerimizin, müttefiklerin istiklalini ve istikbalini güvenceye kavuşturmanın biz çabası içerisindeyiz" - "Şimdi hedef bu diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, nasıl ki Cerablus'ta 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdiysek, bundan sonra da yine bu terör gruplarını PKK, PYD, YPG hepsini etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip bir Özgür Suriye Ordusuna ve Mehmetçiklere sahibiz. Bunun için Suriye topraklarını huzura kavuşturma işini bizzat üstlenmek mecburiyetinde kaldık" - "Türkiye'nin yönetimi, Türkiye'nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır, destan. Bunu dünyanın devleriyle birlikte yazmaktadır. Hem diplomatik anlamda hem askeri anlamda hem de sınırlarımızın güvenliği anlamında bunu başarmış olan bir Türkiye var. Hazmedemeyenler yok mu? Var. Bunlar da dışarıda olmaktan çok içeride. Bunlar hazımsız. Bunları aslında gastroenterologlara göstermek lazım"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda, ekmeğinde gözlerinin olmadığını belirterek, "Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama Suriye'den bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesindir. Asla orada bir taviz olamaz." dedi.

Erdoğan, The Grand Tarabya Otel'de düzenlenen Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni'ndeki konuşmasında, cari işlemler dengesinde ciddi bir iyileşmenin dikkat çektiğini söyledi.

2002'deki 36 milyar dolarlık ihracata bakıldığında bu seviyenin çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, önlerinde 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun aktörlerini karşısında gördüğünü ifade ederek, "Sizleri alkışlıyorum. Buradan 174 ayrı ülkeye ihracat gerçekleştiren 36 bin 630 firmamızın her birini gerek şahsım gerek milletim adına tekrar tekrar tebrik ediyorum." diye konuştu.

Turizmde 15 Temmuz darbe girişimiyle ortaya çıkan sıkıntının aşıldığını ve turist sayısı bakımından tarihi bir rekora imza atılan bir sezonun geride bırakıldığını ifade eden Erdoğan, Merkez Bankası rezervlerinin kur dalgalanması döneminde doğal olarak gerilediğini, Merkez Bankası'ndaki rezervin yaklaşık 136 milyar dolara kadar çıktığını, şimdi ise yeniden 92 milyar dolara ulaşıldığını, her geçen gün daha da yükseldiğini vurguladı.

Erdoğan, "Ancak çıktığımız zirveyi yakalamak ve onu aşmak zorundayız. Bunu da başaracağız. Ben buna inanıyorum." dedi.

\

- "Bireysel kredilerde iyi durumdayız"

Bankacılıkta belki de dünyanın en sağlıklı yapısıyla çalışan sistemlerden birine sahip olunduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Milli gelirimizin yüzde 9'u olan kamu borç stokumuzun sürdürülebilirliği konusunda mali piyasalardan en küçük bir tereddüt bulunmuyor. Aynı şekilde zaman zaman yanlış iddialarla istismar edilen bireysel krediler konusunda da ülke olarak biz gayet iyi durumdayız. Dünya ortalaması yüzde 59, gelişmiş ülkelerde yüzde 73, gelişmekte olan ülkelerde yüz 39 olan hane halkı borcunun milli gelire oranı Türkiye'de ne biliyor musunuz? Yüzde 16. Bu rakamları çoğaltmak mümkün. Türkiye böyle bir konumda. Özetle söylemek istediğim Türkiye demokrasisiyle, ekonomisiyle, güvenliğiyle hedeflerine doğru kararlılıkla yürümeye devam etmektedir. İş dünyamızdan talebimiz, fırsatçılara göre değil önümüzdeki aydınlık geleceğe doğru pozisyonumuzu almamız gerekir. Buna göre de girişimde bulunmamız gerekir. Büyük ve güçlü Türkiye'yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Cumhurbaşkanı olarak üretim, teknoloji, istihdam, ihracat, katma değer yolunda atacağımız her adımda yanınızda olduğumu özellikle bilmenizi isterim."

\

- "Tavrımız kesin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke sınırları içinde huzurla, güvenle ve şevkle çalışabilme şartlarından birinin de ülkeyle birlikte bölgenin istikrarı olduğunu söyledi.

Toplantıya katılanlardan Türkiye'nin Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgesinde ve dünyada izlediği politikaları bu açıdan değerlendirmelerini istediğini belirten Erdoğan, "Şimdi birileri çıkar, 'İşte dış politikada yönetimin, iktidarın hali ortada.' Şu anda Türkiye'nin yönetimi, Türkiye'nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır, destan. Bunu dünyanın devleriyle birlikte yazmaktadır. Hem diplomatik anlamda hem askeri anlamda hem de sınırlarımızın güvenliği anlamında bunu başarmış olan bir Türkiye var. Hazmedemeyenler yok mu? Var. Bunlar da dışarıda olmaktan çok içeride. Bunlar hazımsız. Bunları aslında gastroenterologlara göstermek lazım. Bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda, ekmeğinde gözümüz yoktur. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama Suriye'den bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesindir. Asla orada bir taviz olamaz." diye konuştu.

Dün görüştüğü İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye de aynı şeyleri söylediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim derdimiz şu; Suriye'nin topraklarında asla gözümüz yok. Ancak güvenlik noktasında sorunlarımızdan taviz veremeyiz. Bölgenin güvenliği bizim için esastır. Gerek Rusya, gerek İran'la birlikte bölgede attığımız adımların hedefi nedir? Güvenliği tesis etmektir. Tam tersine kendimizle birlikte, tüm dostlarımızın, kardeşlerimizin, müttefiklerin istiklalini ve istikbalini güvenceye kavuşturmanın biz çabası içerisindeyiz. Şu gerçeği hepinizin teslim edeceğine inanıyorum. Avrupa'nın, Balkanlar'ın, Akdeniz'in istikrarsızlığı bizi yakından ilgilendirir ve olumsuz etkiler. Aynı şekilde Suriye'nin, Irak'ın, Kafkasya'nın, Karadeniz'in yaşadığı sıkıntılar da derhal bize yansır. Ülkemizin sınır komşuları başta olmak üzere bölgesindeki her gelişmeyi yakından takip etmesinin, gerektiğinde müdahil olmasının sebebi işte budur."

\

- "Suriye krizinin çözülmesi için uzun süre bekledik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlar içerisindeki Irak ve Suriye meselesinin çok daha can yakıcı mahiyette olduğunu dile getirerek, bilhassa Suriye'de devam eden hadiselerin hem insani hem de güvenlik boyutuyla Türkiye'yle doğrudan ilişkili olduğunu kaydetti.

Suriye krizinin uluslararası toplumun nezaretinde çözülmesi için uzun süre beklediklerini belirten Erdoğan, her türlü gayreti ve katkıyı da ortaya koyduklarını ancak bu süreçte Suriye meselesinin, çözülmediği gibi tam tersine sınırları ve vatandaşları doğrudan tehdit eden bir boyuta ulaştığın anlattı.

"Samimi olan Arabı Kürdü Türkmeni hepsi ne diyorlar, 'Türkiye gelsin' Niçin? Çünkü Türkiye'ye inanıyorlar, Türkiye'ye güveniyorlar." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Cerablus'ta bu oldu. Afrin'de bu oldu. Sincar'da bu oldu. Bundan sonraki dönemde de eğer bu tür şeyler olursa, bakınız adım atmaktan çekinmeyiz ama Sayın Trump'la da yaptığımız görüşme neticesinde bize şunu söyledi; 'Buradan siz DEAŞ'ı temizler misiniz?' Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin ve çekilmeye başladılar mı, başladılar. Şimdi hedef bu diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, nasıl ki Cerablus'ta 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdiysek, bundan sonra da yine bu terör gruplarını PKK, PYD, YPG hepsini etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip bir Özgür Suriye Ordusuna ve Mehmetçiklere sahibiz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bunun için Suriye topraklarını huzura kavuşturma işini bizzat üstlenmek mecburiyetinde kaldık. Ülkemizde yaşayan yaklaşık 4 milyon Suriyelinin evlerine dönebilmesinin de hala Suriye toprakları içinde yaşayan ve her biriyle kadim kardeşlik bağları bulunduğu insanların kendilerini güvende hissetmelerinin de başka çaresi kalmamıştır."

(Sürecek)

En Çok Aranan Haberler