İngiliz The Guardian gazetesi, İstanbul'un 2017 yılı Avrupa Yeşil Başkenti adaylığının, ağaçların kesilmesi, yeşil alanların üstünden buldozerlerle geçilmesi nedeniyle alay konusu edildiğini yazdı. Peki ama neden bu kadar sert çıkıştı?
Yeşil Avrupa Başkenti, 2010 yılından beri düzenli olarak her yıl çevreye duyarlılıklarınca değerlendirilen Avrupa şehirleri arasında birinci gelen belediyeye verilen onursal başkent unvanı. İlk adaylık süreci resmi olarak 22 Mayıs 2008 tarihinde başlamış ve ilk ödül 2010 yılında verilmiştir. Ödülü İsveç, Stockholm almıştır.
Yeşil Avrupa Başkenti statüsünün verilme amacı, çevre ve ekonomiyi iyileştirerek artan kent nüfuslarının yaşam kalitelerini yükseltmek için yerel belediyelerin çabalarını tanımak ve ödüllendirmektir. Ödül, dostça bir rekabet ortamı içerisinde belirlenen en iyi belediye hizmetlerinin diğer Avrupa şehirlerine örnek olmasını sağlamayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. 2011 yılında Almanya, Hamburg Yeşil Avrupa Başkenti ödülü almıştır.
2012 yılında İspanya, Vitoria-Gasteiz şehriyle ödülü almaya hak kazanmıştır.
Aşağıdaki gibi somut faaliyetler sonucu yaşam ortamı iyileştirilmiş şehirlere bu ödül verilir:
Yetkililerin, vatandaşlar ve ihale sahibi özel kurumlar ile iş ve kentsel yaşam koşullarını geliştirmek üzere işbirliği içerisinde olması
Çözümlerin sürdürülebilir bir değişkenlik içerisinde uygulanması
Parkların genişletilmesi ve yeni park alanlarının oluşturulması
Atık yönetimine modern bir yaklaşım izlenmesi
Gürültü kirliliğine yenilikçi çözümler
Sonuçları uzun vadede korumak adına kentsel yönetimde tümleşik bir yol izlenmesi
ki yüz bin kişiden fazla nüfusa sahip tüm Avrupa şehirleri Yeşil Avrupa Başkenti olmak üzere başvuru yapabilirler. Ödül, tüm Avrupa Birliği üyesi, aday ülkeler (Türkiye, Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve İzlanda) ve Avrupa Ekonomik Alanı ülkelerinde (İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn) bulunan şehirlerin başvurularına açıktır. Nüfusu iki yüz binden az olan ülkelerin en büyük şehirleri Yeşil Avrupa Başkenti adaylığına başvurabilir.
Adaylıklar on iki kategoride (küresel iklim değişikliği, ulaşım, yeşil kentsel alanlar, gürültü, atık üretimi ve yönetimi, doğa ve biyolojik çeşitlilik, hava, su tüketimi, atık su arıtma, ekolojik yenilikler ve sürdürülebilir istihdam, yerel katkı, çevre, yerel otoritenin yönetimi ve verimli enerji kullanımı) değerlendirilir ve statünün verileceği şehir, bu alanlarda uzman uluslararası bir jüri tarafından belirlenir
Yeşil Avrupa Başkenti fikri, 2006 yılının Mayıs ayında Tallinn, Estonya'da gerçekleştirilen bir toplantı sırasında ortaya çıktı. Ödül, on beş Avrupa şehri (Tallinn, Helsinki, Riga, Vilnius, Berlin, Varşova, Madrid, Ljubljana, Prag, Viyana, Kiel, Kotka, Dartford, Tartu ve Glasgow) ile Estonya Şehirleri Birliği'nin girişimlerinin sonucudur. Bunun üzerine Avrupa Komisyonu, çevre dostu kentsel yaşamın en iyi şekilde gözlendiği şehre bu statünün verileceğini bildiren Tallinn Muhtırası'nı yayınladı.