Türk Kardiyoloji Derneği Hipertansiyon Çalışma Grubu, Türkiye'de inme (felç) sıklığıyla ilgili ülke çapında yaptığı 1.5 yıl süren araştırmayı tamamladı.
Hacettepe Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giray Kabakçı'nın başkanlığındaki çalışma grubunun yaptığı Türkiye'de Hipertansif Hastalarda İnme Riski Araştırması'nda (THINK) hastaların yüzde 59'unun kadınlardan oluştuğu belirtildi.
Merck Sharp Dohme İlaçları'nın sponsorluğunda gerçekleştirilen çalışmada amaçlarının Türkiye'deki hipertansif popülasyonda inme riskini belirlemek olduğunu belirten Prof. Dr. Kabakçı, "Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre inme, dünyada kalp hastalıkları ve tüm kanserlerin toplamından sonra üçüncü sırada yer alan ölüm nedenidir. Dünyadaki inmelerin üçte ikisi ise az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. İnmeye bağlı ölüm oranının 2020 yılında özellikle yaşlanan nüfusun ve az gelişmiş ülkelerde sigara içme alışkanlığının artması nedeniyle iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir. İnmeyi oluşturan değişik risk faktörleri vardır, ancak günümüzde tüm inmelerin yüzde 62'sinden yüksek tansiyon sorumludur. Ülkemizde 18 yaş üstündeki nüfusun üçte birinde (15 milyon kişi) yüksek tansiyon bulunduğunu ve kadınlarda yüksek tansiyona daha sık rastlanıyor"dedi.
Prof. Dr. Kabakçı, Türkiye'de kendi alanında bir ilk olan bu çalışmayla ortaya çıkan veriler hakkında da şu bilgileri verdi: "Biz THINK araştırmasında hipertansiyonu olan kadın ve erkeklerde 10 yıllık inme riskini araştırdık. Bu risk Türkiye genelinde yüzde 17, erkeklerde yüzde 21, kadınlarda ise yüzde 15 olarak hesaplandı. İnme olasılığı gruplarının dağılımı cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların yüzde 50'sinin 10 yıllık inme olasılığının yüzde 10'dan daha yüksek olduğu görülmektedir. Buna karşın erkeklerde yüzde 10'dan fazla 10 yıllık inme riski taşıyanların oranı yüzde 76' dır. Ancak kadınlarımızın bazı konulara dikkat etmesi gerekiyor. Ülkemizde hareketsiz, şişman ve şeker hastalığı olan ve sigara içen kadın sayısı giderek artıyor. Ayrıca kadınlarda yüksek tansiyonun kontrol altına alınma oranı erkeklere göre daha düşük."
Prof. Dr. Giray Kabakçı, çalışma süresince 7 bölgede, 22 ilde ve 39 merkezde, 15 bin 200 anket formu dahiliye uzmanı veya kardiyolog olan hekimlere dağıtıldığını belirterek, "Tamamlanan anket sayısı çalışma sonunda 7 bin 131 idi. 54 yaşın üzerindeki hastalarda toplam 6 bin 790 kişinin hasta değerlendirme formu istatistiksel analize alındı. Bu sayıdaki bir dağılım Türkiye genelini yansıtacak şekilde toparlandı. İnme olasılılığını belirlemek için Framingham Kalp Çalışması ile hazırlanan ve tüm dünyada kabul gören 'Hipertansif Hastalarda İnme Olasılığı' cetveli kullanıldı. Araştırmamızda inme riskini belirlemek amacıyla kullanılmayan ancak kalp damar hastalıklarının oluşumu için önemli risk oluşturan yararlı kolesterolün (HDL) en düşük olarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu, trigliserid adı verilen kan yağı yüksekliğinin en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde olduğunu tespit ettik" diye konuştu.
Prof. Kabakçı, "Buna karşılık zararlı kolesterol (LDL) yüksekliği en az Akdeniz Bölgesi'nde görülüyor. Bu farklılıklar çok muhtemelen beslenme alışkanlığından kaynaklanıyor. Yaşam tarzını ve beslenme alışkanlığını değiştirmek kolay olmayabilir ancak inme ve kalp hastalıkları için en önemli risklerden birisi olan yüksek tansiyon kontrol altına alınabilir. Bu nedenle her erişkin belli aralıklarla tansiyonunu ölçtürmeli ve kan basıncı yüksek olanlar hekimlerin verdiği ilaçları düzenli ve ömür boyu kullanmalıdır" uyarısında bulundu.