Türkiye’nin Kriminal Laboratuvarları, Batılı Ülkelerin Donanımına Sahip

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Tıp ve Hukuk Fakültesi’nin ortaklaşa düzenlediği Ulusal Adli Tıp Öğrenci Kongresi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde yapıldı. Programda konuşan İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy “Türkiye’nin kriminal laboratuvarları, Batılı ülkelerin donanımına ve bilgi birikimine sahiptir.” dedi.

Atasoy, dünyada ve Türkiye’de sürekli bir değişimin yaşandığına dikkat çekerek, “Günümüzde, on yıl öncesinde hiç olmayan yeni suç tipleri ortaya çıkıyor. Dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de artıyor. Her ülkede olduğu gibi, olayların hepsi aydınlatılamıyor, gerçekleştirilen cinayetlerin tümü sonuçlandırılamıyor.” ifadelerini kullandı. Bazı önlemlerin alınması gerektiğine işaret eden Atasoy, “Suçu önlemek, suçu aydınlatmak ve faili mahkûm etmekten kırk kat daha ucuz. Tutuklanan her dört kişiden biri beraat ediyor. Suç önlenmez ise suçlu mutlaka bulunmalı. Çünkü Türkiye’nin kriminal laboratuvarları, Batılı ülkelerin donanımına ve bilgi birikimine sahiptir.” şeklinde konuştu.

AÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Kongre Akademik Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, bilim ve teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediğini, giderek küçülen dünyamızda suç olgusunun da farklılaştığını söyledi. Kök, “Suçun ve suçlunun ortaya çıkarılmasında kriminalistiğe en önemli katkıyı hiç kuşkusuz ki adli tıp sağlamaktadır. Adli tıp yargının önüne gelen bir uyuşmazlıkta tıp etkinlik alanının verilerini kullanarak hukuki uyuşmazlığın çözümüne de yardımcı oluyor.” dedi.

AÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz ise konuşmasında, Tıp Fakültesi ve Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, insan saadeti için çalıştıklarını ve her iki mesleğinde insanın mutlu, müreffeh bir hayat sürmesi için elinden gelen gayreti sarf etmek üzere insanları yetiştiren birer meslek olduklarını ifade etti. Korkmaz, “Hayatlarının baharında olan öğrencilerin, böyle bir kongreyi ilk defa yapabilme hevesini, ruhunu görmek gerçekten büyük bir duygu. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden katılımıyla gerçekleştirilen bu kongrede, öğrenciler için hem büyük bir şans hem de büyük bir imkân çıkacaktır.” ifadelerini kullandı.