Ekonomi gazetesi Financial Times, “Türkiye: Neşeyi Bozacak Üç Liste” başlığı ile yayınladığı analizde Türkiye’nin son dönemde kendini iyi hissettiğini, ekonomisinin hızla ilerlediğini, diplomatik rolünün arttığını, hükümetinin de kışkanılacak bir seçim sicilinin bulunduğunu kaydedikten sonra “Ancak bu hafta yayınlanan, ve İran’a yaptırımlar, uluslar arası finansal merkezler ve din özgürlüğü gibi farklı alanları kapsayan üç liste, büyüyen özgüven duygusu için bir çeşit düzeltmenin ufukta olabileceği işaretini veriyor” yorumunu yaptı.
-“TÜRKİYE’NİN, IRAN’A YAPTIRIMLARDAN MUAF ÜLKELER LİSTESİNDE OLMASI ANLAMLI”-
İngiliz gazetesi, “ilki ve belki en önemlisi” dediği, ABD’nin İran’a petrol yaptırımlarından muaf tutulan ülkeler listesinde Türkiye’nin yer almadığına dikkat çekerek “Bu anlamlı, çünkü Tahran, geçen yılın ilk yarısında Türkiye’nin ithal ettiği ham petrolünün yarısına yakın bir bölümünü sağladı ve yaptırımlar, İran’a ödeme işlemlerini yürüten devlet bankası Halkbank için ciddi sorunlar yaratabilir” diye yazdı.
Buna karşın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, bunun, Türkiye’nin nihai listede yer almayacağı anlamına gelmediği yönünde açıklamasına dikkat çeken gazete, “Gerçekten sahne arkasında Suudi Arabistan gibi alternatif tedarikçilerle görüşmeler yapılıyor. Türkiye’nin, (ABD’nin ilan ettiği) yaptırımlara uyma mecburiyetinin bulunmadığı yönündeki söylemelerine rağmen, bu yıl Ankara’nın İran’dan ham petrol alımları düşürse, hiç kimse şaşmayacak” görüşünü de öne sürdü. Haberde şöyle devam edildi:
“Ancak böyle bir senaryo, hemen hemen diğer tüm ülkeler gibi, Türkiye’nin de bazen, pahalıya mal olsa da, ABD’nin baskıları karşısında boyun eğmek zorunda kaldığını vurguluyor. İranlı petrol sadece göreli olarak daha ucuz değil, aynı zamanda dolar veya euro ile değil, Türk lirası ile ödeniyor. Bu nedenle daha pahalı olan Suudi petrole geçmek devlet hesaplarına zarar verebilir.”
-“FİNANSAL MERKEZLER ENDEKSİ TÜRKİYE’Yİ GERÇEKLERLE YÜZ YÜZE GETİRDİ”-
FT, haberinde Z/Yen Grubu tarafından bu hafta da yayınlanan Küresel Finansal Merkezler Endeksi’nin, beklendiği gibi dünyanın en rekabetçi finansal merkezleri olarak Londra, New York ve Hong Kong’u sıraladığına işaret ederken “Aynı zamanda bir vuruşla Türkiye'nin iddialarını gerçeklerle yüz yüze getirdi. Beş yıldır İstanbul, bir küresel finansal merkezi olma iddiasını dile getiriyor” ifadelerini kullandı.
Bu hafta yayınlanan endeksi İstanbul’un sadece bir basamak artarak 61. sıraya çıkabildiğine dikkat çeken gazete, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türk kuşkucular, projenin (endeks), bazılarınca İstanbul’a rakip olarak görebileceği, Katar Finansal Merkezi İdaresince finanse edildiğine işaret edebilirler. Ancak gerçek budur ki İstanbul’un, Brüksel, Meksika’nin başkenti, Varşova ile 57 kentin daha gerisinde kalması, Türkiye’nin kat etmesi gereken daha çok mesafe olduğunun göstergesidir.”
-DİN ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDEN ÜLKELER ARASINDA-
FT, son olarak “Türkiye olmaya pek istemeyeceği liste” olarak nitelediği ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun raporundaki listeye de değindi. Türkiye’den “özellikle kaygı duyulan” bir ülke olarak söz edildiğine dikkat çeken gazete, Türkiye’ye “Burma, İran, Kuzey Kore ve Suudi Arabistan’ın da yer aldığı “seçilmiş 16 ülke” listesinde yer verildiğini kaydetti.
Türk diplomatlarının sınıflandırmasını protesto ettiklerini, Ankara’nın dini azınlıklar konusunda son dönemde attığı adımlara vurgu yaptıklarını kaydeden gazete, “Ancak liste, ABD Başkanı Barack Obama ile Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki fevkalade sıcak ilişkiye rağmen, ABD’de herkesin bugünkü Türkilye’ye ilişkin o kadar olumlu bir görüşünün olmadığının bir anımsamasıdır” diye yazdı. FT analizi şöyle noktaladı:
“Üç listenin ortak mesajı nedir? Belki, Türkiye’nin ekonomik rolü, finansal iddiaları ve diplomatik manevra alanına ilişkin söylemlerin, birazcık, liste hazırlayıcıların tekdüze gerçeği ile ılımlaştırılması gereğidir.”(ANKA)