Türkiye'nin Oksijen Deposu Kazdağları'nda Sonbahar

İsviçre Alpleri'nden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip olduğu kabul edilen Kazdağları'nda sonbahar, renklerin cümbüşü şeklinde yaşanıyor. Balıkesir'in Edremit ilçesinde bir bölümü bulunan ve mitolojik öykülere evsahipliği yapan Kazdağları, ziyaretçilerine her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor.

Bölgenin oksijen çadırı olarak adlandırılan ve bağrında onlarca endemik bitki türünü barındıran Kazdağları Edremit, Balıkesir ve Çanakkale'den gelen doğaseverler için önemli bir mekan. Sobaharla birlikte renk cümbüşüne bürünen Kazdağları'nda, binlerce ağacın yapraklarını dökmesiyle ayrı bir güzellik yaşanıyor. Buz gibi akan suları ve zirveye doğru çıkıldıkça sisi artan havası, insanı adeta büyülüyor. Yılın her mevsimi ayrı bir güzellik sunan Kazdağları, yazın da gürül gürül akan pınarlarıyla kendine çekiyor. Türkiye'nin 34 millî parkından biri olan Kazdağları, bölge turizmine de önemli katkılar sağlıyor. İklimi sayesinde dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen bitkilere evsahipliği yapan Kazdağları'nın Sarıkız zirvesi bile bölgedeki 32 endemik bitkiden 12'sini barındırıyor. Toplam bitki türü sayısı ise 800 civarında. Bu çeşitlilik sayesinde Kazdağları, İsviçre Alpleri'nden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip dağları arasında kabul ediliyor.

Kazdağları içinde bulunan kanyonlar da doğaseverlerin büyük ilgisini çekiyor. Bunlardan en çok rağbet göreni ise Şahin Deresi Kanyonu. Bazı etaplar çok tehlikeli olduğu için rehbersiz girilmesine izin verilmiyor. Kazdağları'nda birçok adrenalin ve doğa sporu da yapılabiliyor; Tozlu Yaylası'nda kamp ve dağ bisikleti, Ayı Deresi'nde trekking gibi. Kazdağları'nda hemen her patika, bir rota özelliği taşıyor. Kalkım Hanlar mevkisi, Ayı Deresi, Sütüven Şelalesi, Manastır Çayı, Şahin Deresi Kanyonu, Mıhlı Çayı, Tozlu Yaylası, Sarıkız Zirvesi ve batıya Assos yönüne kadar yayılan Kazdağları'nın her yanına yürüyüş yapılabiliyor.