SAMSUN (İHA) - Samsun Emniyet Müdürlüğü tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Avrupa Birliği'ne Giriş Sürecinde Anayasa, Yasa ve Yönetmeliklerde Yapılan Uyum Değişiklikleri" konulu konferansa, çok sayıda güvenlik ve yargı personeli dinleyici olarak katıldı.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Tahiroğlu, uyum yasaları konusunda Türkiye'de problem yaşanmayacağını, güvenlik ve yargı personelinin çok kısa sürede konuya adapte olacağını belirtti. Tahiroğlu, Atatürk ilkelerinin hala geçerliliğini korumasına rağmen, dogma olmadığını, gerektiğinde değiştirilebileceğine dikkat çekti.
Türkiye'nin kendi iç yargı düzenlemesi dışında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin dediklerini kabul ettiğini, çoğu kez tazminatlar konusu gündeme getirilmesine karşın, bu davalarda Güneydoğu'daki olayların sona ermesiyle azalma olduğunu ifade eden Tahiroğlu, "Türkiye'yle birlikte, İngiltere, İtalya ve İspanya'nın da tazminat ödemeleri var. Şunu unutmamalıyız ki; Atatürk Lozan'a gönderdiği heyetlere, 'Karşımızdakiler savaş alanlarında kaybettiklerini, barış zamanında masada kazanmasını çok iyi bilirler. O bakımdan dikkatli olun ve gerekirse bu toplantıları kesin' diyor. Kapitülasyonlar konusundaki görüşme sırasında İsmet İnönü toplantıyı yarıda keserek geriye dönüyor. Yine Atatürk'ün, 'Kılıçla kazanılanlar ekonomiyle devam ettirilmezse bu başarı olmuyor' sözü de hatırlanmalı. Atatürk ilkeleri halen geçerliliğini koruyor. Devletçilik eleştirilebilir; ama o zaman da toplu iğne bile yapılamıyor. Atatürk ilkeleri dogma değildir. Gerektiğinde elbette değiştirilebilir" dedi.
"İKİYÜZLÜLÜK"
Bölücü başı Abdullah Öcalan'ın, yakalandığında, gözlerinin bağlı olması hususunun eleştirildiğini de dile getiren Prof. Dr. Bülent Tahiroğlu, bu bir yanlışlıksa, bu yanlışlığın Avrupa ülkeleri ve ABD tarafından yapıldığına da dikkat çekti. Fransa'yı kana bulayan Carlos'un nasıl yakalandığı ve ne şekilde yargılandığı bilgisine ulaşılamadığını kaydeden Tahiroğlu, "ABD ve Avrupa'nın birçok ülkesindeki cezaevlerinde kalabalık koğuşlarda kalmak insan hakkı ihlali kabul ediliyor. Tek oda istiyorlar. Kendi yetkilileri, bu durumu sorduğumuzda kısa cevap olarak, 'İkiyüzlülük diyebiliriz' diyor. Uzununu anlatsalar sonsuza kadar gider. Ama bu, 'Biz uygulamalarda yanlışlık yapacağız' anlamını taşımaz. İçişleri ve Adalet Bakanlıkları bu konudaki çalışmalarını zaten hızla yürütüyorlar" diye konuştu.