BRÜKSEL (İHA) - AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen, Türkiye'deki reform süreci ve reform arzusunun büyük bir ortam değişikliğine yol açtığını, tabuların kırıldığını söyledi. Verheugen, Türkiye'den, diğer ülkelerden istediklerinden fazlasını istemediklerini belirterek, "Hiç kimse kuşku etmesin ki, ilerleme raporu adaletli olacak" dedi.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen "Türkiye-AB: Oyunun Sonu Mu?" adlı konferans; Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklığıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen ve İrlanda Devlet Bakanı Dick Roche'nin katılımıyla gerçekleştirildi.
Konferansta bir konuşma yapan AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen, Türkiye'nin reformları uygulamasından memnun oldukları mesajını verdi. Türkiye ile olan ilişkilerin organize edilmesi ve düzenlenmesinin hayati önem taşıdığına dikkat çeken Verheugen, "Türkiye'deki reform sürecinin çok önemli bir anlamı var. Bu anlam, bu ülkenin sınırlarının ötesine taşıyor.
Çünkü; evrensel değerlerle, insan haklarıyla, demokrasiyle, hukuk devleti ile, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin değerleri ile çelişmediğini gösteriyor. Türkiye'deki reform süreci ve reform arzusu, büyük bir ortam değişikliğine yol açtı. Tabular kırıldı. Sivil toplum daha güçlü ve organize hale geldi. Yeni kanallar oluşturuldu. İnsan hakları ihlallerini rapor edecek kanallar oluşturuldu ki; Türk insanı ve Türk kadını haklarından haberdar olabilsin. Daha önce, ceza hukukuna göre cezalandırılmaya yol açabilecek işkence konuları; Türkiye'de artık serbestçe, özgürce tartışılabiliyor" diye konuştu.
Türkiye'nin bütün İslam dünyası için büyük önem taşıdığını vurgulayan Verheugen, reform sürecinin Türkiye'ye yeni bir açıklık süreci ve ruhu getirdiğini kaydetti. Uzun vadede istikrarın modern bir toplumda oluşturulabileceğini dile getiren Verheugen, "Ama bunun oluşturulması için insan hakları ve demokrasi üzerinde kurulmuş olması gerekiyor toplumun. Avrupa Konseyi karar alırken, AB'nin tavsiye raporunu dikkate alacak. Bu raporun içeriğine dair bugün spekülasyonda bulunmak doğru olmaz. Biz daha önce de hiçbir şeyin önceden hazırlanmadığını söylemiştik. Türkiye'nin raporu objektif olacak. Bu raporda, üye ülkelerden ve uluslararası örgütlerden alınan veriler dikkate alınacak. Sivil toplum örgütleri ve insan hakları örgütlerinin değerlendirmeleri de dikkate alınacak" şeklinde konuştu.
Verheugen, reformların uygulanmasının çok önemli ve zor bir süreç olduğunu ifade ederek, "Uygulamaların bize şunu söylettirmesi gerek: Türkiye'deki reform süreci, sürdürülebilir ve güvenilir bir süreçtir. Bu açıdan baktığımızda önemli değişiklikler var. İşkenceyle mücadele, Leyla Zana ve diğer DEP'li milletvekillerinin tahliye edilmesi ve anadilde yayın, ne kadar değişiklikler olduğunu gösteriyor. Bunların sürdürülmesi gerekiyor. Elbette bazı olumsuz uygulamalar var. İşkence azalsa dahi hala işkence altında olan insanlar var. Son yıllarda yapılan değişiklikler, aslında uzun vadeli bir sürecin parçaları. Bu uygulamaların adli ve idari makamlara yansıması zaman alacak" ifadelerini kullandı.
Avrupa Konseyi'nin, Türkiye ile müzakereleri başlatacaksa bunun bir formalite olmayacağını belirten Verheugen, Türkiye'nin üyeliğinin büyük bir değişiklik oluşturacağının bilinmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin geleceğini ve AB'nin geleceğini tartışan herkesin, Türkiye ile AB'nin birbirinden ayrılamayacağını dikkate alması gerektiğini vurgulayan Gunther Verheugen, şunları söyledi:
"Türkiye'nin AB'ye üye olması konusunda ciddi bir konsensüs başladı. Biz Türkiye'den, diğer ülkelerden istediğimizden fazlasını istemiyoruz. Hiç kimse kuşku etmesin ki, ilerleme raporu adaletli olacak"