HABER

Türkiye'nin Rusya'dan beklentileri neler?

Cumhurbaşkanı Erdoğan darbe girişimi sonrası ilk yurtdışı ziyaretini Rusya'ya gerçekleştiriyor. Erdoğan-Putin görüşmesinde gündem maddeleri neler? Ankara'nın Moskova'dan beklentileri neler?

Türkiye'nin Rusya'dan beklentileri neler?

Rengin Arslan / BBC Türkçe

Rusya ile Kasım ayında Rus uçağının düşürülmesinin ardından buzdolabına konulan ilişkilerin onarılması için en üst düzeyde görüşme bugün gerçekleşiyor.

Tarihi, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından belirlenen görüşmede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ekonomik ilişkilerden, enerjiye; ticaretten Suriye'deki duruma kadar belli başlı konuları ele alması bekleniyor.

Türkiye'nin, özellikle Batı konusunda daha eleştirel olmaya başladığı ve Batılı müttefiklerine sitemlerini dile getirdiği darbe girişimi sonrası dönemde gerçekleşecek olan bu görüşme analistler tarafından da dönüm noktası olarak nitelendiriliyor.

Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kez yurt dışına çıkıyor ve ilk kez bir ülke lideriyle yüz yüze görüşme gerçekleştiriyor.

Rus uçağının Suriye sınırında düşürüldüğü 24 Kasım'dan sonra Rusya'nın çok kısa bir süre içinde arka arkaya uygulamaya koyduğu yaptırımlar iki ülke arasındaki ilişkilerde benzerine az rastlanır bir gerilim yarattı.

Bunların arasında Türkiye vatandaşlarının Rusya'ya girişlerinin zorlaştırılmasından, Türkiye'den yapılan gıda ticaretinin en aza indirilmesine kadar bir dizi yaptırım da vardı.

Özellikle yaz aylarında Türkiye'nin Rus turistlerle elde ettiği gelir, bu gerilimden en çok etkilenen kalemlerden biri oldu. Türkiye'ye gelen Rus turist sayısı geçen yılın Haziran ayına göre yüzde 93'lük düşüş kaydetti.

İKİ ÜLKE YOL HARİTASINI BELİRLEYECEK

İki ülke arasındaki gerilimin geçmiş hasarları onarılırken atılması beklenen ileri adımlar da var.

Zira, Rus devlet haber ajansı Sputnik'in haberine göre, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "İlişkilerin nasıl, ne hızla ve hangi aşamalarla restore edileceği konusunda ciddi bir görüş alışverişi yapılacak. Bunun dışında ekonomik faaliyetlerle ilgili meseleler de var" dedi.

Yine Sputnik'e konuşan Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım aynı zamanda bu St. Petersburg'da gerçekleşecek olan bu görüşmede Türk Akımı doğalgaz projesinin de ele alınacağını ve bunun hayata geçirilmesi için "itici bir güç" sağlayacağını belirtiyor.

Temmuz'un son haftası Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'le birlikte Moskova'yı ziyaret eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Rus doğalgazını Türkiye'ye ve Avrupa pazarlarına taşıyacak olan Türk Akımı projesini hayata geçirmek için siyasi mutabakata vardıklarını söylemişti.

İki ülke arasında yıllık kapasitesinin 63 milyar metreküp olması beklenen hat için iki ülke arasında resmi bir imza atılmış değil.

"TÜRKİYE BÜYÜK KOMŞUSU İLE NORMALLEŞME İSTİYOR"

Peki Türkiye bu görüşmeden siyasal ve bölgesel açıdan ne elde etmek istiyor?

Ümit Yardım'a göre iki ülke öncelikle ilişkilerin "yeni bir düzeye çıkarılması için gereken yol haritasının ana hatlarını çizecek."

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Doç. Dr. Cengiz Tomar, ana hedefi normalleşme olarak açıklıyor: "Türkiye, özellikle ABD ve Avrupa ile ilişkilerinin gergin olduğu dönemde hem Kuzey'den ve Karadeniz'den büyük komşusu hem de Suriye'deki varlığıyla güney komşusu Rusya ile ilişkilerinin normalleştirmek istiyor."

Bunun yanında Türkiye'yi yakından ilgilendiren Ortadoğu'da Rusya'nın İran ile birlikte, ABD ve AB'den daha etki olduğunu söyleyen Tomar, bu görüşmeden Batı'ya da bir mesaj verilmek istendiğini düşünüyor.

Peki Türkiye ve Rusya'nın en yakıcı ve en temel görüş ayrılığının yaşandığı Suriye konusunda yeni bir açı veya bir uzlaşma beklemek gerçekçi mi?

Tomar, "Düğümü çözecek nokta iki ülkenin Esed'in kalıp-kalmayacağı noktasındaki konumları. Bu konuda bir değişiklik olmazsa herhangi bir ilerlemenin sağlanması zor görünüyor" diyor.

Hem Türkiye açısından hem de Suriye'deki durumun gidişatı açısından kilit öneme sahip Halep'e ilişkin gelişmeler gündeme gelir mi bilinmez ancak, Türkiye'nin güvenlik ile ilgili kaygılarını, PYD'nin konumuna ilişkin görüşlerini yineleyeceğini beklemek mümkün.

"TÜRKİYE'NİN ELİ DAHA ZAYIF"

Tomar bunun yanında, "Türkiye dahilindeki son gelişmelerden sonra Türkiye'nin Suriye konusunda eli Rusya'ya göre daha zayıf. Türkiye zaten son zamanlarda Suriye politikasında çok fazla müdahil değil" yorumunda bulunuyor.

Siyasi bir çıkar ortaklığından çok ekonomik ve ticari önceliklerin öne çıktığı iki ülke ilişkilerinde Suriye'den bölgesel dengelere kadar pek çok farklılığın giderilmesi için bu bir başlangıç olur mu? Bunu şimdiden kestirmek zor.

Ancak keskin virajlar alan bu ikili ilişkinin onarılmasının ve nasıl onarılacağının dünyanın önde gelen başkentlerinde yakından izlenecek bir konu olacağını tahmin etmek mümkün.

Batı'ya karşı sitemkâr ve hatta suçlayıcı bir dilin benimsendiği 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Rusya ve Türkiye'nin atacağı adımların hangi vadede değişimi hedeflediği, sadece bölgeyi değil dünyanın geri kalanını da etkileyebilecek haberleri beraberinde getirebilecek potansiyele her zaman sahip.

Yakın ilişkileriyle bilinen Erdoğan ve Putin'in karşılıklı ilk görüşmede büyük adımlar atmak ve büyük mesajlar vermek için hazır olup olmadığını ise bugünkü görüşme gösterecek.

En Çok Aranan Haberler