HABER

Türkiye'nin tarım politikası

GAZİANTEP (İHA) - Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği (GÜNSAD) Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin tarımda akılcı politikalar üretmesi gerektiğini söyledi. Özmen, yaptığı açıklamada, gelişmiş ülkelerin nüfusunun yüzde 5'inin tarım sektöründe istihdam edildiğini ve hedefledikleri başarıyı yakaladıklarını belirterek, "Türkiye'de ise nüfusun yüzde 39'u tarım sektöründe istihdam edilmesine rağmen, bugüne kadar uygulanan yap-boz politikaları ve 'Sen üret, ben alırım' mantığı ile tarım tam bir kısır döngünün içine sürüklenmiştir. Türkiye, günümüzde tarım potansiyelinin yarısını bile değerlendirememektedir. Almanya'da dekar başına hububat verimi 700, Danimarka'da 612, Japonya'da 597, Macaristan'da 450 kilogram iken Türkiye'de sadece 220 kilogramdır. ABD'de çalışabilir nüfusun sadece yüzde 4'ü tarımda istihdam ediliyor. ABD yüzde 4'lük tarımsal nüfus ile 280 milyonu aşan nüfusunu beslediği gibi diğer ülkelere ihracat bile yapmaktadır" dedi.

Türkiye'de tarımsal nüfusun kendi toprağı üzerinde geçimini sağlayabileceği kararlı politikalar üretilmesi gerektiğini kaydeden Özmen, "Yakın bir gelecekte gıda yetersizliği sorunu ile karşılaşmak istemeyen gelişmiş ülkeler, tarım sektörü üzerinde önemle durmaktalar. Her ne pahasına olursa olsun tarımda üretimi ve verimliliği artırıcı politikalar izlemekteler. Türkiye'nin tarım sektörünü ihmal etmesi, ileride arzu etmeyeceği sıkıntıların çıkmasına neden olacaktır. Tarım sektörünün eski canlılığını koruyamaması hem hayvancılığı olumsuz etkiliyor, hem de tarımda çalışan ve elde ettiği gelirle geçinemeyen insanların kentlere göç etmesine neden oluyor" diye konuştu.

Özmen, Türkiye'nin tarım politikasını ülkenin ulusal güvenlik politikası kadar ciddiyetle ele alması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Bugün bize düşen görev, ortak bir bilinç ve sorumlulukla, elbirliği ile çalışarak bürokrasinin ve siyaset kurumunun silkinmesini sağlamak ve tarım sektörünün önünü açacak uygulamaların hayata geçmesini sağlamaktır. Konunun ciddiyeti ise bu işin ehil olmayan ellere bırakılacak kadar lüks olmadığıdır. Türkiye, kaynaklarını ve imkanlarını en iyi şekilde değerlendirdiği ölçüde bölgesinde ve dünyada saygın bir ülke haline gelebilir. Türkiye, dışarıdan gelecek olan borç paralar ile yani taşıma su ile değirmen çevirmekle değil, kendi insanının önünü açtığı ve ona destek olduğu ölçüde, yarınlarına daha büyük bir güvenle bakılabileceğini görmelidir."

En Çok Aranan Haberler