Tüm dünyada tatlısu balığı türlerinin yüzde 20'sinin neslinde geçen senelere oranla ciddi bir tükenme tehlikesi görülürken, Türkiye ise bu bakımdan oldukça zengin.
Ülkemizde, tatlısu göllerinin olduğu bölgelerde balıkçılık ve turizm oldukça gelişmiş durumda. İşte, ülkemizde bulunan tatlısu balıkları ve özellikleri:
Tatlısu kaynakları, canlı hayatının devamlılığı için vazgeçilmez. İnsanlık tarihi, tatlısu kaynaklarının yakınında veya etrafında kurulan büyük medeniyetlerin örnekleriyle dolu: Mısır, Mezopotamya, Sümer, İnka ve Aztekler gibi. Göller ise tatlısu kaynakları arasında nehirlere göre daha sakin sular olduğu için, insan faaliyetlerinin bir neticesi olarak ekolojileri süratle bozulmaktadır. İnsan faaliyetleri neticesinde göllerin yaşadığı mühim tehditler arasında besin zinciri yıkımı (ötrofikleşme), asitleşme, tuzlanma, ağır metal ve diğer zehirli (toksit) madde kirlilikleri, doğal su rejiminin bozulması (su kullanımı, tarım, enerji ve küresel ısınmayla) sıralanabilir.
İnsanların denizlere, göllere, nehirlere ve bu ortamlarda hayatlarını devam ettiren canlılara olan merakının ve onları yakından tanıma gayretlerinin tarihi ise milattan asırlarca evveline tekabül eder. Bilimsel anlamda ele alınmaları ise 1700'lü yıllarda Avrupa'da gerçekleşir. 1915 yılında yayınlanan "Balık ve Balıkçılık" adlı eser, ülkemizde balık bilimine ilk yaklaşımdır. Geniş boyutta balıkçılık araştırmaları, ilk defa Et ve Balık Kurumu bünyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Türkiye'nin balıkçılık hususunda bilgi birikimi yönünden en verimli dönemidir.
Türkiye, 3 tarafı denizlerle çevrili olmasının yanı sıra göl bakımından da oldukça zengin bir ülke. Bölgelere göre dağılıma bakıldığında Karadeniz'de 247, Marmara Denizi'nde 200, Akdeniz'de ise 285 tür balık yaşadığı tahmin edilmektedir. İç sularımızda, 26'sı ekonomik değer taşıyan 192 tür balık yaşamaktadır.
Sanayiinin gelişmesi, nüfus artışı, çevre kirliliği gibi sebepler, tüm dünyada sadece denizlerde değil, göllerde de balık türlerinin azalması ve bazı türlerin yok olma riskiyle karşı karşıya kalması neticesini doğurmuştur. Tatlısu balıklarının türlerinde ise son durum, yüzde 20'sinin neslinde geçen senelere oranla ciddi bir tükenme tehlikesinin olduğudur.
TÜRKİYE'NİN TATLISU BALIKLARI
Tatlısu balıkları bakımından zengin olan ülkemizde, tatlısu göllerinin olduğu bölgelerde balıkçılık ve turizm gelişmiştir. Türkiye'de 40'nın üzerinde tatlısu balığı türü mevcuttur. Bunların başlıcaları şu şekilde sıralanabilir:
Acıbalık: Trakya, Marmara ve Karadeniz'de ağır akışlı akarsular veya göllerde yaşayan acıbalık, bitki ve küçük hayvancıklarla beslenir. Ortalama 5-6 cm uzunluğunda olan balığın üreme devresi Nisan-Haziran ayları arasıdır.
Afanyus: Ege ve Akdeniz'in sahillerine akan iç sularda yaşar ve nehirlerin yavaş akıntılı veya sakin bölümlerinde yuvalanır. Acı ve tuzlu sulara da uyum gösteren balığın boyu 5-6 cm'dir. Kabuklularla ve özellikle su yüzeyindeki sinek-böcek larvalarıyla beslenir. Bahar aylarında üremesini gerçekleştirir ve yumurtalarını su bitkilerinin üzerine bırakır. Akvaryum balığı olarak da yetiştirilir.
Ankara çamurbalığı: İç ve Doğu Anadolu'nun göl ve akarsularında yaşayan Ankara çamurbalığı, zeminlerde emdiği çamurdan küçük hayvanlar, böcekler ve larvaları seçerek beslenir. 6-7 cm'ye kadar büyüyebilen balık, sığ suların yüksek ısısına dayanabilir. Mayıs-Haziran ayları arasında yapışkan yumurtalarını kıyıların kumluk ve çakıllarına bırakarak üremesini gerçekleştirirken, tabiatın dengesinin korunmasında rol sahibidir.
Aynalı sazan: Pullu sazanın "aynalı sazan" olarak adlandırılan yan türü, üretime en elverişli olanıdır. Kolay ürediği için çeşitli yörelerde ve bilhassa baraj göllerinde üretimi yapılmaktadır. Ekonomik değeri çok yüksektir. Çeşitli ülkelerde yılda 200 bin ton sazan üretimi yapılmaktadır.
Bıyıklı balık: Genelde 30-50 cm uzunlukta ve 0.5-2 kg, en çok 3 kg ağırlıkta olur. Büyüklerine seyrek rastlanır. Oksijeni bol, hızlı akan nehirlerin berrak kum tabanlı bölümlerinde yaşar. Ülkemizin çeşitli yörelerinde türleri bulunur. Mayıs-Haziran ayları arasında üreme yapar ve 5 bin-30 bin yumurta döker. Bu devrede yumurtaları zehirlidir. Eti fazla değerli olmamakla beraber, avcılığı yönünden değerli bir balıktır.
Bodur yayın: Güneydoğu Anadolu'daki nehir ve göllerin kumlu, çamurlu zeminlerinde yaşayan bodur yayın, 20-30, en çok 45 cm boy ve 100-500 gr ağırlıkta olabilen bir yayın türüdür. Oldukça obur bir balıktır. Omurgasızlar, küçük balıklar, balık larvaları ve kurbağalar da dahil ne bulursa yer. Suların ısı fbünyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Türşartlarına göre Nisan-Haziran ayları arasında kumların içine yuva yapan dişi, yumurtalarını dökerek bunların oluşmasını bekler. Bodur yayının kılçıksız eti çok lezzetlidir; ancak ekonomik değeri bölgeseldir.
BÜYÜKBAŞ KAYABALIĞI, TRAKYA VE KARADENİZ KIYILARINDA HÜKÜM SÜRÜYOR
Büyükbaş kayabalığı: Trakya ve Karadeniz kıyılarına akan nehirlerde yaygındır. Boyu 12-18, en çok 22 cm olur. Acısuların taşlık veya sert kumlu zeminlerinde dolaşıp, oradan nehirlerin içlerine girer. Yuva edindiği bölgeye çok bağlıdır ve buraya zorla giren balıklara karşı saldırgan olur. Küçük kabuklular, balıklar ve yumuşakçalarla beslenir. Dişiler, Nisan-Mayıs ayları arasında yumurtalarını ince ipliklerle kumsallara yapıştırır. Erkekler ise gözcülük eder. Eti lezzetli ve sağlığa yararlı olan büyükbaş kayabalığının ekonomik değeri bölgeseldir.
Çapak balığı: Marmara ve Karadeniz'in akarsu ve göllerinde, bazı türleri de Ankara ve Kırşehir yörelerinde yaşar. Boyu ortalama 30-40 cm'den 70 cm'ye, ağırlığı ise 3 kg'den 6 kg'ye ulaşabilir. Kurtlar, böcekler ve yosunlarla beslenir, 10 yıl yaşayabilir. Mayıs-Haziran ayları arası yaklaşık 100 bin yumurtayla üreme yapar. 1 kg'nin üstündekilerin eti lezzetli, küçükler ise yem veya av balığı olarak değerlidir.
Dağ alabalığı: Çoruh, Ege ve Konya Ereğlisi çevrelerindeki dağ göllerinin soğuk, berrak ve temiz sularında yaşar. Zaman zaman nehirlere de girer. Bilimsel olarak, dünyamızın son buzul çağında dağ göllerinde kalıp, geliştiği teorisi vardır. Boyu 40-60 cm'den 1 m'ye, ağırlığı ise 1-3 kg'den 14 kg'ye kadar ulaşabilir. 3-4 yaşında olgunlaşıp, göllerin buzla kaplandığı Ekim-Ocak aylarında çakıllara yaklaşık 3 bin 500 yumurta bırakır. Çok lezzetli etinin yanı sıra çevikliğiyle tanınır, avcılığı yönünden değerli bir balıktır.
Dere alabalığı: Soğuk, temiz ve hızlı akıntılı nehirlerde, çevresine bağlı olarak yaşar. Bölgesini kıskanır, başka balıkların gelmesini istemez. Boyu 30-40, en çok 60 cm ve ağırlığı 0.5-2 kg olabilir. Yumuşakçalar ve yavru balıklarla beslenir. Erkekleri 2, dişileri 3 yaşında olgunlaşıp, Ekim-Ocak ayları arasında yumurta bırakır. Zaman zaman akıntılara karşı 1.5-2 cm sıçrayarak yüzer. En değerli tatlısu balıklarından biridir. Lezzetli ve yararlı eti nedeniyle ekonomik değeri çok yüksektir.
Dere kayabalığı: Ülkemiz akarsularında çeşitli türleri yerine göre adlar alır. 5-6 yılda yavaş yavaş büyüyerek 12-20 cm boya ulaşır. Fazla hareket etmeden su altında yatarak ömür geçirir. Nisan-Haziran aylarında haftalık aralıklarla ürer, dişileri bin-3 bin yumurta verir. Eti lezzetli olan dere kayabalığı, büyük balıkları avlamakta yem olarak da kullanılır.
AKDENİZ SULARI, DERE PİSİSİYLE SÜSLÜ
Dere pisisi: Nehirlerin deniz karışımı acısu bölgelerinde veya akarsuların daha içerlerinde yaşayan bir pisi türüdür. Akdeniz'de fazla rastlanır. Az akıntılı suların kumsal diplerinde, fazla hareket etmeden yaşar. Ortalama 25-30, en çok 50 cm boyda olur. Etçil bir balıktır. Bulunduğu bölgenin su ısısına göre Şubat-Mayıs ayları arasında ürer ve 800 bin yumurta bırakır. Eti çok lezzetli, ekonomik değkfcnyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Türeri yüksek bir balıktır.
Dikence: Denizlerin kıyı kesimlerinde, nehirlerin deniz karışımı acısu bölgelerinde ve zaman zaman nehirlerde yaşayan küçük bir balıktır. Boyu 7-9 cm olup, vücudu kalın pullarla kaplıdır. Çeşitli renklerinin güzelliği ve 300-bin dolayında yumurtasının erkek balık tarafından bir yuva yapılarak korunması, dikenceyi dikkat çekici hale getirir. Ekonomik değeri yoktur.
Egrez balığı: Kuzey Ege, Marmara, Trakya ve Göller Bölgesi'nde yayılış gösterir. Düz ve ağır akışlı suların kumlu, çamurlu zeminlerinde yaşar. Boyu 25-35, en çok 50 cm, ağırlığı ise 450-500 gr olur. 3-4 yaşında olgunluğa erişir ve Mayıs-Haziran ayları arası üreme yapar. Etinin lezzeti nedeniyle bolca avlanılır ve bu nedenle ekonomik değeri vardır.
Gambusya: Anavatanı Amerika Birleşik Devletleri'nin güney bölgelerinden sivrisinek ve sıtma mücadelesi için ülkemize getirilmiştir. Durgun, sığ ve sıcak sulara çok toleranslıdır. 0'dan +300C'ye kadar dayanabilir. Özellikle sivrisinek larvalarıyla beslenir, ayrıca yosunları ve kabukluları da yer. Erkeklerin boyu 3-5, dişilerin ise 6 cm olur. Nisan-Ekim ayları arasında erkek gambusya spermlerini dişinin üreme boşluğuna bırakır. 30 günlük hamilelikten sonra dişi yaklaşık 60 yavru doğurur. Tabiat dengesi ve sağlığa yararı açısından çok değerlidir
Gökkuşağı alabalık: Kuzey Amerika kökenlidir. Yetiştirilmek üzere dünyaya yayılmış, bu arada ülkemize de getirilmiştir. Temiz, oksijeni bol sularda yapay yemler veya küçük balıklarla beslenebilen, yetiştirilmeye en çok uyum gösteren, tuzlu deniz suyuna da toleransı olan bir alabalık türüdür. Erkekler 2, dişiler 3 yılda olgunlaşıp yaklaşık bin-5 bin yumurta verir. Denizde yetiştirilenleri daha çabuk büyür. Etinin lezzeti ve bol üretilmesi nedeniyle ekonomik değeri çok yüksektir.
Göl alabalığı: Kuzeybatı Anadolu, Abant ve Yedi Göller Bölgesi'nde yayılış gösterir. Çeşitli türleri vardır. Türüne göre renk, boy ve beslenme farklılıkları gösterir. Genelde temiz, bol oksijenli soğuk sularda fazla gezinmeden planktonlar, dip hayvanları ve küçük balıklarla beslenerek yaşar. Boyu ortalama 25-40, yabanlarında 60-70 cm olabilir. Eylül-Ocak ayları arasında ürer ve yumurtalarını dipteki çakıllara yapıştırır. Üretimi yapılmayan, eti çok lezzetli olan göl alabalığının ekonomik değeri bölgeseldir.
SAKİN VE DERİN SULARIN ÇOCUĞU; GÖRDEK
Gördek: Kızılgöz ailesindendir. Kuzey Ege, Marmara ve Trakya'da, fazla hareketli olmayan akarsuların zengin bitkili kıyı bölgelerinde yaşar. Kış aylarını daha derince sularda geçirir. Kurtlar, böcekler, kabuklular ve böcek-sinek larvalarıyla beslenir. Boyu 15-20, en çok 25 cm olur. Nisan-Mayıs ayları arası ürettiği yumurtalarını bitkilerin arasına bırakır. Besin değeri yoktur, av yemi olarak değerlendirilir.
Gümüş: Denizlerimizde yaygın olan gümüş balığının Sapanca, İznik ve Köyceğiz göllerinde yaşayan bir türüdür. Sıcak sularda böcek larvaları ve sualtı hayvancıklarıyla beslenerek yaşar. Mayıs-Eylül ayları arasındaki üreme devresinde yaklaşık 600 yapışkan yumurtasını kumlu, çakıllı zeminlere bırakır. Su yüzeyine yakın yerlerde sürü halinde dolaşırken su kuşlarına yem olur. Eti yenebilir. Daha çok balık ürkfcnyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Türeticiliğinde yem olarak veya balık unu endüstrisinde değerlendirilir.
Gümüş havuzbalığı: Doğu Karadeniz ve Trakya'nın yumuşak zeminli, bol bitkili akarsularında yayılış gösteren bir Carrasius türüdür. Büyümesi daha hızlı olup, 3-4 yaşında 15-20 cm boya erişir. Daha büyüklerine de rastlanır. Mayıs-Haziran ayları arası 160-380 bin yumurta döker. Bazı hallerde bu yumurtaları sazan ve diğer havuz balıklarının döllediği de olur. Eti yenebilir. Havuz veya akvaryumlarda süs balığı olarak yaşatılır.
Gümüş sazan: Diğer sazan türleri gibi Güneydoğu Asya kökenli bir balıktır. Ortalama 100-120 cm boy ve 20 kg ağırlığa erişir. Fido planktonlarla beslenir. 3 yaşında cinsel olgunluğa erişip, kilogram ağırlığına oranla 140 bin yumurta verir. Yağsız ve lezzetli eti Çin'de değerli bir yiyecektir. Bu nedenle ülkemize de getirilerek araştırma enstitülerinde hayat uygulama ve üretme şartları incelenmektedir.
Havuz balığı: Marmara Bölgesi, Kızılırmak, Yeşilırmak deltaları ve Çoruh havzasında yayılış gösterir. Boyu 15-25, en çok 45 cm ve ağırlığı 2-3 kg olur. Su içindeki otlar, dip hayvanları ve sinek larvalarıyla beslenir. Sazana benzer ve akrabadır. Mayıs-Haziran ayları arası 150-300 bin yumurtasını 2-3 defada otların üzerinde bırakır. Suyun kirliliğine ve oksijen değerine toleranslı bir balıktır. Büyüklerinin eti lezzetlidir. Batı ülkelerinde üretimi de yapılmaktadır.
MİNİ MİNİ HOROZBİNALAR
Horozbina: Marmara, Ege ve Akdeniz'de akarsular ve bunların deniz karışımı acısu bölgelerinde yaşar. Boyu denizde yaşayanlara göre daha küçüktür. 8-12, en çok 15 cm, Akdeniz'deki türleri ise 20 cm'ye ulaşabilir. Su altındaki küçük hayvanlar veya böcek larvalarıyla beslenir. Yaz aylarında üreyip yumurtalarını taşlar ve midye kabukları arasına ustaca gizler. Çıplak ve pulsuz derisi yapışkan bir sıvıyla kaplıdır. Ekonomik bir değeri yoktur.
İnci balığı: İsmini, pullarından yapay inci üretilmesinden alır. Ülkemizde çeşitli türleri yaşar. Boyu 15-20 cm olur. Manyas ve Ulubat göllerinde bolca bulunur. Planktonlar, kurtlar, böcek larvaları ve su yüzeyindeki sinekleri yakalayarak beslenir. Nisan-Mayıs ayları arası üreyip, yapışkan yumurtalarını nehirlerin giriş veya çıkışındaki kıyıların kumluklarına bırakır. Eti lezzetli sayılır. Bölgesel değerlenir. Orta Anadolu'da 'Gökçe', Van çevresinde 'Darah' ismiyle anılır.
Kababurun: Çeşitli türleriyle ülkemizde yaygındır. Göl ve nehirlerin giriş-çıkışlarının dibe yakınlarında, çakıllı bölgelerde yaşar. Boyu 25-40, en çok 50 cm olur. Taşlara yapışık yosunlar, bitki kökleri ve dip hayvanlarıyla beslenir. Mart-Mayıs ayları arası ürer ve 100 bine yakın yumurtasını çakılların üstüne yapıştırır. Farklı türleri bölgelere göre çeşitli şekillerde değerlendirilir.
Kadife balığı: Kuzey bölgelerimizin bol bitkili, durgun ve yavaş akıntılı sularında yaşar. Genelde 30-40, en çok 60-70 cm boyda olur. Planktonlar, küçük balıklar ve yumuşakçalarla beslenir. Gündüzlerini dipte geçirir, geceleri ise avlanır. Mayıs-Haziran ayları arası üreme yapar. Eti lezzetlidir. Sazan yetiştiriciliğinde yardımcı olarak düşünülen bir balıktır. Sportif yönü zevklidir.kfcnyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Tür
ERKEKLERİ NÖBETÇİ KAYABALIĞI
Kayabalığı: Karadeniz'e akan akarsuların diplerinde fazlaca rastlanan, hayatı diğer kayabalıklarıyla benzerlik gösteren, boyu en çok 11-12 cm olabilen bir balıktır. 2-3 yaşlarında olgunlaşan dişileri topluca yumurta verir. Erkekler de nöbet tutarak yumurtaları bekler. Yumuşakçalar ve küçük karideslerle beslenir. Tatlısulara girişinde böcek larvaları da yer. Tabiat dengesi balığıdır. Sportif veya ekonomik yönü olmayan bir türdür.
Kırmızı havuzbalığı: Biyolojik hayatı diğer havuz balığı türleri gibidir. 15-20 cm boyu ve renginin güzelliğiyle eski çağlardan beri havuzların, şimdilerde ise akvaryumların klasik, kıymetli balığıdır. Çin'de ve Japonya'da üretilen çeşitli türleri ve formları vardır.
Kızılgöz: Karadeniz, Trakya, Marmara ve Kuzeybatı Anadolu'nun sahil bölgelerindeki nehirlerde yaşar. 25-30, en çok 50 cm'ye kadar büyür. Kızılkanatla büyük benzerliği vardır. Küçük canlılar ve bitkilerle beslenir. Bahar aylarında ürer ve 50-100 bin yumurta bırakır. Eti değerli olmadığı için daha ziyade yem olarak kullanılır. Nehir ve kıyılardaki yırtıcı balıkların yanı sıra kuşlar için de iyi bir besindir.
Kızılkanat: Kuzey Anadolu'da soğuk olmayan ağır akışlı nehirler, göl ve göletlerin yumuşak tabanlı zeminlerinde, yumuşakçalar ve bitkilerle beslenerek 10-11 yıl yaşar. 20-40 cm boy ve 200-400 gr ağırlıkta olur. 3-4 yaşında olgunlaşıp kg/ağırlığına 600 bin yumurta döker. Eti lezzetli, fakat çok ince kılçıklı olduğu için makbul değildir. Turna gibi yırtıcı balıklar için değerli bir yemdir.
Kocaağız: Trakya, Marmara ve kuzey bölgelerimizin hızlı akarsularında yaşar. Ortalama 60-80, en çok 100 cm boy ve 2-4 kg'den 10 kg ağırlığa erişebilir. Etçil bir balıktır, su içindeki her türlü hayvanla beslenir. Erginler yalnız dolaşır. Cinsel olgunluğa 4-5 yaşlarında ulaşıp, Nisan-Temmuz ayları arasında 80-100 bin yumurta verir. Az lezzetli eti nedeniyle ekonomik değeri bölgeseldir. Buna karşılık olta avcılığı çok zevkli bir balıktır. Hayat karakteri bu balığın aynı olan "Aps. vorax" türü Fırat ve Dicle nehirlerinde yaygındır. Sis balığı olarak tanınır. Boyu 40 cm olur.
BÖLGESEL DEĞERİ OLAN KOLYOZ BALIĞI
Kolyoz balığı: Marmara, Kuzey Ege ve Karadeniz'in doğusundaki akarsu ve göllerin yüzeyinde yaşar, zaman zaman da nehirlerin denizle karışımı acısu bölgelerine iner. Böylece acısu ve tatlısular arasında göçler yapar. 15-30 cm boyunda olabilir. Planktonlar, sinek larvaları (sivrisinek) ve küçük canlılarla beslenir. Mayıs-Haziran ayları arasında 15-25 bin yumurtasını taşlık, çakıllık, dere kenarlarına bırakır. Yıllar öncesi "Chalealburnus Chalcoides İstanbulensis" türü Haliç'te Kağıthane Deresi'nde yaşardı. Eti lezzetli, bölgesel değeri olan bir balıktır.
Küçük kayabalığı: Karadeniz kıyılarına akan nehirlerin küçük kabuklular ve yosunlarla kaplı zeminlerinde, acısu-tatlısu karışımı sahillere yakında yaşar. Boyu 18-22, en çok 25 cm olur. Yumuşakçalar ve özellikle kabuklularla beslenir. Nisan-Mayıs ayları arası dünyaya gelen yavrulara erkek bekçilik yapar. Diğer kayabalıkları gibi eti beyaz, lezzetli ve yararlıdır. Ekonomik değeri bölgelere gr.kfcnyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Türöre değişir.
Levkit balığı: Karadeniz'in doğu ve batısıyla Trakya'daki nehirler ve bu nehirlerin denizle karışımı acısu bölgelerinde yaşar. Genelde 40-50, en çok 70 cm boy ve 5 kg ağırlıkta olabilir. Küçük balıklar, kurtlar ve böcek yumurtalarıyla beslenir. Nisan-Mayıs aylarında nehirlerin içlerine ve göllere girerek üreme yapar. Etinin besleyici yönü nedeniyle ekonomik değeri olduğu gibi, amatör olta avcıları için de kıymetlidir.
Levrek: Kuzey bölgelerimizdeki akarsu ve göllerle bunların denizle ilişkili acısu bölgelerinde yaşar. Boyu 20-35, en çok 50 cm olabilir. Fazla göç etmeyen yumuşakçalar, küçük balıklar ve balık yumurtalarıyla beslenir. 70- 80 C sularda Mart-Haziran ayları arası üreme yapar. Beyaz ve lezzetli eti taze olarak tüketilir. Olta avcıları için de değerli bir balıktır.
Mini inci balığı: Trakya bölgesindeki akarsularda yayılış gösterir. 7-10, en çok 14 cm (dişileri) boyunda olur. Suyu berrak, oksijeni zengin akarsu ve göllerin dibi çakıllı bölgelerinde, su yüzeyindeki böcekler, sinekler, dip hayvancıkları ve balık yumurtaları yiyerek yaşar. Küçük, hareketli ve kurnaz bir balıktır. Mayıs-Haziran ayları arası yaklaşık bin yumurtasını taşlara yapıştırır. Üreme devresinde başının üstünde inci benzeri pullar oluşur. Alabalık yumurtalarını aşırı tüketmesi nedeniyle zararlı bir canlı sayılır.
Noktalı incibalığı: Karadeniz, Trakya ve Marmara'daki akarsularda yaygındır. Boyu 9-13, en çok 16 cm olur. Temiz ve hızlı akan suların dibe yakınlarında, zaman zaman akıntılara karşı yüzerek yaşar. Küçük planktonlar ve dip hayvanlarını yiyip, su yüzeyindeki sinekleri avlayarak beslenir. Mayıs-Haziran arası üreyerek yumurtalarını kumlu, çakıllı sahillere bırakır. Avcılıkta yem olarak kullanılır; ama tabiattaki değeri daha önemlidir.
ÇİN GÜZELİ OT BALIĞI
Ot sazanı: 'Ot balığı' olarak da tanımlanır. 2000 yıldan beri Çin'de sazan üretimiyle beraber yetiştirilir. Anavatanı Çin'den dünyaya yayılan, bu arada ülkemize de getirilen bir kültür balığıdır. Ortalama 40-80 cm boy ve 2-5 kg ağırlıkta olur. En çok 12-30 kg ağırlığa ulaşabilir. Otobur bir balıktır. Günde ağırlığının yüzde 120'si kadar ot yer. Bu nedenle havuzlarda ot mücadelesi için mükemmel bir canlıdır. 5-6 yaşlarında olgunluğa erişir ve kg/ağırlığına 120 bin yumurta verir. 6-10 cm boya eriştikten sonra sadece bitkilerle beslenir. Ülkemizde henüz tüketim değeri yoktur.
Pullu sazan: 13.-14. Yüzyıldan beri kültür üretimi yapılan, kolay yetişen, eti lezzetli, ekonomik değeri çok yüksek bir balıktır. 3-4 yaşlarında olgunlaşıp 200-300 bin yumurta verir. Ortalama 30-40 cm boy ve 500-bin gr ağırlıkta olur. Sportif avcılığı değerlidir. Su böcekleri, kurtlar ve diğer hayvanlarla beslenir.
Sardalya: İlk kez Rusya'nın Abrau Gölü'nde bulunmuş, 1943'te de ülkemizde Ulubat Gölü'nde rastlanmıştır. İznik Gölü'nde de yaşamaktadır. Boyu 7-8, en çok 12 cm olan, sürü halinde dolaşan bir Ringa/Tirsi türüdür. Planktonlar, küçük su hayvanları ve omurgasızlarla beslenir. 2-3 yaşlarında olgunlaşıp, 10-140 C sularda Haziran-Ekim aylarında yumurtalarını açık suya bırakarak ürer. Eti bölgesel olarak tüketilir. Daha ziyade alabalık yetiştiriciliğikfcnyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Türnde yem olarak değerlendirilir.
Somon: Anavatanı Kuzey Amerika'dan dünyaya yayılmış, üretilmek üzere ülkemize getirilmiştir. Boyu ortalama 60-100 cm, ağırlığı da 3-15 kg olabilir. 150 cm'ye ulaşanları da olur. Hızlı akarsuların oksijeni bol, temiz sularında yaşar. Doğal yetişenleri 2-3 m yükseğe atlaya sıçraya yüzerek 2-3 bin km'lik nehir kaynaklarına ulaşıp, burada Ekim-Kasım ayları arası ürer. Yavrular tekrar acısulara iniş yapar. Yetişkinleri denize de uyum gösterir. Etoburdur. Böcekler, sinekler, kabuklular ve irili ufaklı balıklarla beslenir. Tatlısu balıklarının eti en lezzetli olanıdır. Ayrıca yumurtasından kırmızı havyar elde edilir. Ekonomik değeri çok yüksektir.
Sudak: Marmara ve Karadeniz ile Göller Bölgesi'nde 10-15 yıl yaşayan, 40-70 cm'den 130 cm boy ve 1-5 kg'dan 12 kg ağırlıkta olabilen hareketli, avcılığı zevkli bir balıktır. Kendinden küçük balıklarla beslenir. Nisan-Mayıs ayları arasında 200 bin-1 milyon yumurta vererek ürer. Gündüzlerini dipte geçirip, avlanmak için sabah erken saatlerde veya akşam üzerleri su yüzeyine çıkar. Etinin deniz levreğine yakın lezzeti ve bol verimliliği ile ekonomik değeri çok yüksek bir tatlısu balığıdır.
ETİ LEZİZ ÇAMUR SAZANI, KUMLU SULARDA HAYAT BULUR
Siyah sazan: 'Çamur Sazanı' da denir. En çok 80 cm boya ulaşır. Sakin akan nehirlerin çamur veya kumlu zeminlerinde, derinlerde kabuklular ve yumuşakçalarla beslenerek yaşar. Eti lezzetlidir. Çin'de üretimi yapılmasına karşın, ülkemizde hayatı ve değerlendirilmesi henüz araştırılmaktadır.
Tahta balığı: Marmara Bölgesi'nde ağır akışlı nehirlerin sıcak, sığ ve bitkisi bol bölümlerinde yaşar. Göllerde de hayat gösterir. Planktonlar, küçük canlılar ve bitkilerle beslenir. Mayıs-Temmuz ayları arası üreme yapar. Çok yavaş büyür. 3-5 yaşlarında 10-12, en çok 25- 35 cm boyda olabilir. Eti çok kılçıklı ve lezzetsizdir. Genelde "ekon balıkları"nın yetiştiriciliğinde yem olarak kullanılır.
Taşaltı balığı: Kuvvetli akan dere ve ırmakların berrak sularında, taşlar arasında yaşar. Boyu ortalama 12-13, en çok 20 cm olur. Su içindeki yavru balıklar, bitkiler ve özellikle alabalık yumurtalarıyla beslenir. Kendisi ise tatlısu levreği ve turna balığı için yem olur. Üreme devresi Şubat-Mayıs ayları arasıdır. Eti gevrek ve lezzetlidir.
Taş ısıran balığı: Yavaş akıntılı nehirler veya göllerin suyu berrak, kumlu zeminlerinde yaşar. Çeşitli türleri vardır. 5-12 cm boyda olabilen taş ısıran, gününü kumlu diplerde geçirip geceleri avlanır. Küçük organizmalar ve hayvanlarla beslenir, bu arada avlarıyla birlikte kumları da ağzına alarak çiğner. Nisan-Haziran ayları arası ürer ve yapışkan yumurtalarını taşlara, köklere, bitki saplarına bırakır. Taş ısıran balıkları tabiat dengesi yönü ile değerlidir.
Tatlısu kefali: Ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaygın olan, hızlı akan dere veya nehirlerde yaşayan, 7-10 yaşlarında 30-40 cm boy ve 600-bin gr ağırlığa erişen bir kefal türüdür. Yavru safhasında küçük kurtlar, karides ve böcek yavrularıyla beslenirken, büyüyünce ot da yer. Yaşlandıkça yırtıcı olup, kurbağa ve sıçrayarak su dışındaki kelebekleri de yiyebilir. Nisan-Haziran ayları arası 45-50 bin yumurta dökerek ürer.kfcnyesinde gerçekleştirilmiştir. 1950-1960 yılları, Tür Etinin lezzetsiz ve değersiz oluşuna karşın avcılığı çok makbuldür.
Trakya levreği: Trakya'nın Karadeniz sahillerine dökülen ağır akışlı nehirlerle bunların deniz bağlantılı acısu bölgelerinin kumlu zeminlerinde sürü ile yaşar. Boyu 18-35 cm olur. Kurtlar, balık yumurtaları, küçük kabuklular ve sinek larvalarıyla beslenir. Oburluğu, diğer değerli balıkların besinleriyle yumurta ve larvaları için zarar vericidir. Üremelerini Nisan-Mayıs ayları arasında yapar. Eti lezzetlidir. Bol avlanılması tabiat için yararlı olur.
BERRAK VE BOL BİTKİLİ SULARDA TURNA BALIĞI YÜZER
Turna balığı: Karadeniz'e akan nehirlerin berrak ve bol bitkili sularında, ayrıca çeşitli göllerimizde yaşar. Tatlısu balıklarının en hareketlisi ve en yırtıcısıdır. Tüm balıklara, hatta yaban ördeklerine saldırır. Kendi yavrularını da yediği olur. Hayat şartları elverirse 20-25 yıl yaşar. Erkekleri en çok 100, dişileri ise 150 cm'ye kadar büyür. 2-3 yaşından itibaren ilkbahar aylarında yaklaşık 200 bin yumurta vererek üremeye başlar. Genç ve küçüklerinin (1-3 kg) eti lezzetlidir. Spor avcılığının en ünlü balıklarındandır.
Yayın: Akarsu ve göllerde yaşayan balıkların en büyüğü ve aynı zamanda en uzun yaşayanıdır. Ortalama 1-2m'den 3 m'ye kadar boy ve 150 kg ağırlığa erişebilir. 35-40 yıldan 100 yıla kadar yaşayabilir. Yavaş akan nehirler ve göllerde, dipte hareketsiz yatarak yaşar. Etobur bir balıktır. Su altındaki bütün hayvanları yiyebilir. Mayıs-Haziran ayları arasında, gece sessizliğinde yumurta döker. Dişileri ağırlığına oranla kg başına 7 bin-25 bin yumurta döker. Tatlısu balıkları içinde eti en lezzetli olanlardan biridir. Ekonomik değeri çok yüksektir.
Yılan balığı: Erkekleri 35-50, dişileri 45-100 cm boyda olabilen, hem tatlı hem de tuzlu sularda yayılış gösteren bir balıktır. Doğumu ve üç yıllık gelişmesinden sonra tatlı sulara girer. 8-20 yıl buralarda kaldıktan sonra tekrar üremek için Atlas Okyanusu'nda Sargossa Denizi'ne yönlenir. Burada 70-100 C sularda, yaklaşık bin- 3 bin m derinlerde milyonlarca yumurta döker. Dönüşü başarabilen yavrular tekrar acısu bölgelerine gelir. Yırtıcı ve obur bir canlıdır. Yumuşakça, kabuklular ve balıklarla beslenir. Etinin lezzetli oluşunun yanı sıra yetiştirmeye uygunluğu ile de ekonomik değeri çok yüksektir.