HABER

Türkiye'nin ünlü kadınları bekaret sırlarını anlattı

Türkiye'nin ünlü erkeklerinin, cinsel dünyalarının mahrem sırlarını tüm açıklığıyla anlattıkları "Keramet Nerde Bilemedim-Keramet-i Kadında" adlı kitabıyla dikkatleri üzerine çeken ilişki uzmanı ve yazar Almula Merter, bu kez rotayı Türkiye'nin ünlü kadınlarının cinsel yaşamlarına çevirdi.

İpek Tuzcuoğlu, Reyhan Karaca, Elif Dağdeviren, Lale Mansur, Arzu Balkan, Irmak Ünal, Zeynep Tunuslu gibi ünlü kadınların seks-bekaret-kürtaj hakkında yorumlarının ve deneyimlerinin yer aldığı Almula Merter'in "Aslında Erkek Diye Birşey Yok" adlı yeni kitabı uzun süre konuşulacak.

İşte merhum gazeteci-yazar Duygu Asena'ya ithaf edilen kitapta yer alan çarpıcı anektodlar ve ilginç itiraflar....

İPEK TUZCUOĞLU

"Bekaret erken yaşta bozulmamalı"

Türkiye'de bekaret tabu. Ama ben şundan yanayım. Ne kadar açık görüşlü olsam da bunun erken yaşta olmasından yana değilim. Evet cinsellik öğretilmeli. Ama doğru insanla doğru zamanda yapılırsa güzel ve mutluluk verici bir paylaşım olarak anlatılmalı. Tabu ve korku olarak gösterilmemeli.
Aldatıldım mı, bilmiyorum. Belki de aldatılmışımdır. Ama ben çok şanslı bir kadınım ki, bunu hiç hissetmedim.

ZEYNEP TUNUSLU

"Erkekler yemek- ellemek ve tüketmek istiyorlar"…

Hayatımda erkek olmayı çok düşündüm,ama sonra vazgeçtim.Erkek olmak ve sadece iki bacağın arasındaki bir organın yani penisin peşinde koşturmak çok zor ve zavallı bir durum. Biz saçlarımız okşansın diye bekliyoruz devamlı, adamlar şeker dükkanına girip hepsini verin şekerlerin diyor, yemek ellemek tüketmek istiyorlar.

REYHAN KARACA

"Bekaretimi kaybedince benim için bir dönem bitmişti"…

Bekaretimi kaybettiğim gün saatlerce çocukluk resimlerime bakmıştım. Bir dönem kapandı yeni bir dönem açılıyor dedim kendi kendime. Kendimi çok kötü hissettim. Doktorlarla görüştüm. Bir doktor geriye dönülebilir şeyler olduğunu söyledi. Hâtta düşündüm de, ama yaptırmadım. Bekaretle birlikte beynimde pek çok şey değişti. Ben bir erkek köpeğim olana kadar, erkekleri anlayamamıştım. Köpek sahibi olunca onları anlamaya başladım. Onlarda hayvani taraflar çok ağır basıyor.

ELİF DAĞDEVİREN

"İkinci kadınlara üzülüyorum"

Aşık olduğun adamı birisiyle paylaşıyorsun ve her gece yalnız yatıyorsun. Yani ikinci kadınlara acıyorum, evet kadının zayıflığı bundan kurtulabilir, bile bile girmiş oluyor, ama sanırım bu kadınlarda hep bir umut oluyor, bir gün esas ben olur muyum diye? Ben bunu düşünenlere de üzülüyorum, çünkü bir gün esas olabilir ama o zaman bir ikinci yine olacak.

LALE MANSUR

"Bekaretimi merak uğruna verdim"…

Bekaret bence hiç önemli değildi. Genç kızlığımda daha önemini yitirmemişti açıkcası, ama ben ilk sevişeceğim adamla evlenmeyeceğimi biliyordum ve çatlıyordum merakımdan. Ve onu o merak uğruna denedim yani flört ettiğim birisiydi ama evlenmeyecektim, yani birlikte bir hayat tasarlamıyordum. Bir yerde kurtulmak rahatlamak gibi bir şey oldu.
Aldatmayı da yaşadım, aldatılmayı da. Hepsini yaşadım bu yaşıma kadar, ama aldatmak olarak algılamıyorum çünkü ben zaten birlikte olduğum insanı özgür bir insan olarak görüyorum, yani benimle evli diye bütün dünyaya pencerelerini kapatması gerektiğini düşünmüyorum.

ARZU BALKAN

"Aldatmak; önce kendini aldatmaktır"…

Hepimiz özgürüz ben başkasına aşık olabilirim sen olabilirsin kimse kimseyi prangayla tutamaz ki. Yani birisi gelip de bana şu kişiye aşık oldum derse, evet çok üzülürüm ama illa da benimle kalacaksın diye tutturmam. O zaman onunla gidip yaşaması gerektiğini düşünürüm. İnsan önce kendisine dürüst olmalıdır. Aldatmaların önce kendini aldatmak olduğunu düşünüyorum. Beni kandırmak kimseye yarar sağlamaz ki.

IRMAK ÜNAL

"Erkek düz yemek tabağıdır, kadınsa derin kasedir"…

Bekaret tabu mu??? Kimin için. Benim için değil. Benim için üzerinde konuşması çok komik olan bir konu Down sendromu olan bir çocuk dünyaya bilerek ve isteyerek asla getiremem. Yüzdesi bile yüksekse o çocuğu dünyaya getirmem. Erkek dümdüz bir yemek tabağı. Kadınsa derin bir çorba kâsesidir.

Kaynak: Vatan Gazetesi

En Çok Aranan Haberler