Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye güçlendikçe, Türkiye'yi çekemeyen de çoğalıyor. Hem bölgemizde hem çok uzaklarda. Aklınıza gelemeyecek ülkeler, Türkiye'yle kendisini mukayese etmeye başlıyor. Çünkü ileride rakip olarak görüyor" dedi.
Babacan, Gaziantep Sanayi Odası'nın düzenlediği "Gaziantep'in Yıldızları" ödül törenindeki konuşmasında, son 10 yılda Türk sanayisi ve iş dünyasının başarısının geldiği noktanın önemine dikkati çekti. Babacan, "Bugün, 30 Kasım'ı tamamladığımız gün, Türkiye ve Gaziantep için aynı zamanda rekorlar günü. Gaziantep Kasım ayında 598 milyon dolarlık ihracatla tarihi rekor kırdı. Türkiye de Kasım ayı ihracatıyla aylık ihracat rekoru kırdı" diye konuştu.
30 Kasım akşamı İMKB'nin tarihi rekor yükseklikte kapandığını belirten Babacan, şöyle devam etti:
"30 Kasım İMKB'nin kapanış endeksi olarak baktığımızda tarihi rekor yükseklikte kapandığı tarih oldu. 73 bin 59... Piyasa göstergesiyle devam ediyorum. Piyasa borçlanması tarihin en düşük noktasında. Yüzde 6'nın altına inmiş durumda. Reel faiz artık sıfır mertebelerinde dolaşıyor. Bundan 10 yıl önce hükümetimizi kurduğumuzda, Türkiye yüzde 66 faiz ödüyordu. Enflasyon yüzde 29 idi. Yüzde 66 ile yüzde 29 arasındaki reel faiz... O dönemde Hazine'nin borçlanması 9 aydan uzun olamıyordu. Milli gelirin yüzde 74'ü seviyesindeki büyük borç, 9 ayda bir döndürülmek zorundaydı. Böyle bir tablodan bu durumlara geldik."
Dün akşam itibariyle Türkiye'nin kredi temerrüt takas oranının, (Türkiye'nin kamu borcunu sigorta ettirme primi) yüzde 1,3'e düştüğünü anımsatan Babacan, bunun da ayrı bir tarihi rekor olduğunu söyledi.
"Bugün AB'ye üye ülkelerin yarısı bizden çok fazla, yüksek prim ödemek zorundalar. Dün akşam itibariyle Türkiye Hazinesi'yle ABD Hazinesi arasında dolar bazında borçlanma farkı yüzde 1,37'ye indi" diyen Babacan, şöyle devam etti:
"Yani biz dolar borçlanıyoruz. Elin parası, ödeme günü geldiği zaman döviz bulmak zorundayız. Ama ABD ödemeleri trilyonca dolar karşılıksız dolar bastılar ki, ABD Hazinesi borçlanmaya devam ediyor. Bu kadar cari açığa rağmen, Türkiye sürekli dövize ihtiyaç duymasına rağmen doların sahibi olan, yetmediği zaman basma imkanına sahip ülkeyle aramızdaki faiz farkı yüzde 1,3'e indi. Eskiden bu oran yüzde 8, yüzde 10'du. Bugün itibariyle geldiğimiz nokta önemli. Allah nazardan korusun. Türkiye güçlendikçe, Türkiye'yi çekemeyen de çoğalıyor. Hem bölgemizde hem çok uzaklarda. Aklınıza gelemeyecek ülkeler, Türkiye'yle kendisini mukayese etmeye başlıyor. Çünkü ileride rakip olarak görüyor."
-"İleriye bakıyoruz"-
Eskiden Türkiye'nin "Hacı Murat olarak Porsche ve Ferrari'ye arkadan selektör" yaptığına işaret eden Babacan, şöyle devam etti:
"Ama bugün artık Porschesi de Ferrarisi de Türkiye'den korkar hale geldi. Çünkü ileriye bakıyoruz. Çok değil 2050'ye baktığımızda Türkiye, uluslararası kuruluşların analizinde Avrupa'nın iki ekonomisinden bir tanesi...Ülke ekonomisi derken, ikinci değil, başa baş iki ekonomisinden biri olarak görülüyor. Bir zamanların Almanya'sı, İtalya'sı, Fransa'sı sanayi de neyse, Türkiye kısa zaman da o noktaya geliyor. Kaynaklarımız da var, kaynak derken petrolümüz yok denecek kadar az, doğal gaz da dışarıya bağımlıyız. Madenlerimiz kısıtlı. Türkiye'nin en önemli kaynağı insan gücü, doğru. Son 10 yılda oluşturduğumuz güven. Güven, en önemli kaynak ve sonsuz sermaye."
Ali Babacan, GSO'nun, Gaziantep sanayisinin kabuk değiştirmesinde rol oynayan önemli bir kuruluş olduğunu ifade etti. Gaziantep'in en önemli özelliğinin çalışkan insanları olduğunu söyleyen Babacan, şunları kaydetti :
"Dedem, 'Bak oğlum çalışkanlıkta Anteplileri örnek al' derdi. Birlik ve beraberlik ruhu çok önemli. Birlik ve beraberlikte hayır var, iyi sonuçlar var. Oda yokken ki, Gaziantep'in sanayi durumunu çok iyi biliyorum. Gerçekten gayret var ama bugünkü ihracat rakamları yoktu. O günkü üretim kalitesine bakın. Oda Gaziantep'e çok şey kattı. Ortak ruh, ortak girişim çabası Gaziantep'i nereden nereye getirdi- Bu çok az ilimize nasip olan bir sonuç. Çalışmanın neticesi ama aynı zamanda da birlik ve beraberliğin neticesi. Ümit ediyorum ki Gaziantep bu özellikleriyle bölgeye örnek olur. Bölgede birlik ve beraberlik ihtiyacı çok çok fazla. Şöyle bir Gaziantep'e ve Urfa'ya bakın...Ötesine uzanıyorsunuz. 'Neden Gaziantep bu noktada, ama diğer şehirlerde hala çaba gerekiyor-' diye baktığımızda, işte bu birlik ve beraberliğin önemini çok daha iyi görüyorsunuz. Bu bölgedeki bütün şehirlerimizin çok büyük potansiyeli var. İnsansa insan, tarımsa tarım, sanayiyse sanayi, turizmse, tarihse, turizm, tarih. Bunların hepsi var, ama mutlaka birlik, beraberlik ve huzur içerinde iş yapabilmek. Yatırım yapabilmek, işlerimizi sürdürebilmek."
(Sürecek)
Muhabir: Adem Yılmaz / Sevil Çelik
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz