İSTANBUL (İHA) - Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, katılım bankalarında şu anda yüzde 3'ler seviyesinde olan takipteki kredilerin toplam kredilere oranının 2009 yılında yüzde 4'ler seviyesine yükselmesini beklediğini ifade etti.
Türkiye Finans ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) arasında imzalanan 200 milyon TL'lik kredi protokolü imza töreninde konuşan Yunus Nacar, yaşanan krizin Türkiye'nin krizi olmadığını belirterek bu krizi kurtulmak için devletin el atması gerektiğini söyledi
Nacar, krizin etkileri hissedilmeye başlamasından itibaren reel sektörü haftalık 100-150 milyon TL fonladıklarını belirterek, "Hatta 2008'in son ayında piyasalarda artan kaynak ihtiyacı nedeniyle 500 milyon TL'lik kaynağı KOBİ'lerimizin hizmetine sunduk. Türkiye Finans her zaman sanayicinin yanında oldu, olmaya devam edecek. Bu gün yine burada Türkiye finans ve İSO arasında imzalanacak protokolle İSO üyelerine 200 milyon TL'lik kredi kaynağı sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
Nacar, krizin başlamasından bu yana sanayi ticaret odaları ile yapılan protokollerle bankanın sektöre 1 milyar TL destek sağladığını belirterek bunun yüzde 50'sinin kullanıldığını tahmin edildiğini söyledi.
Bankacılık sektöründe takipteki krediler yüzde 3-4 aralığında ve katılım bankalarında ise bu seviye yüzde 3'ler seviyesinde olduğunu ifade eden Nacar "Katılım bankalarında bu seviye 2009'da yüzde 4 oranında olabilir" dedi.
Önceki aylara nazaran piyasada hafif bir toparlanmanın olduğunu belirten Nacar, "Krizin etkilerini Mart ayında da sürer. Talep ciddi manada beklemede ancak 1 Nisan itibariyle talep yeniden canlanmaya başlayacaktır" şeklinde konuştu.
Türkiye Fianas'ın 40 bine yakın canlı müşterisi olduğunu belirten Nacar "Biz KOBİ'lerimizin yanındayız. Likiditeyi yasal oranların üzerinde tutmak istemiyoruz. Bu parayı reel sektöre kullandırmak istiyoruz" diye konuştu.
Krizin kendini en yoğun hissettirdiği aylar olan Ekim ve Kasım ayında 600 milyon TL'lik bir kredi paketinin KOBİ'lerin hizmetini sunduklarını hatırlatan Nacar "Burada bir promosyon yaptık. Kim 15 gün içerisinde kullanırsa faiz oranlarında biraz daha düşüreceğiz. Bu kredi dilimi belki reel sektörü krizden çıkarmayacak ama önemli olan anlayışı değiştirmek. Biz Türkiye'de var olan anlayışı; bankacılık sektörü güneşli günde şemsiye verir, yağışlı günde şemsiyeyi alır. Biz bu yanlış düşünceyi değiştirmek
istiyoruz. İşletmelerimize yağmurlu günde şemsiye vermek istiyoruz" şeklinde konuştu.
İSO Başkanı Tanıl Küçük ise küresel krizin olumsuz etkileri reel sektöre giderek daha yıkıcı bir şekilde yansıdığını belirterek, "Sanayi üretiminde, ihracatta, işsizlikteki olumsuz gidişat hepimizce bilinmektedir. Bizler kriz karşısında hedefimizi, en başından itibaren, üretimi ihracatı, istihdamı hatta yatırımları ne olursa olsun canlı tutmak olarak ortaya koyduk.Bu süreçteki en önemli belirleyici de, reel sektörün hayat suyu diyebileceğimiz kredi musluklarının asla kapanmaması olarak tespit ettik"
dedi.
Küçük, işbirliği protokolüne göre, üyelere hammadde, ticari mal, makine- teçhizat, taşıt, gayrimenkul, bilgisayar vb. emtia alımı için kredi kullandırılacağını belirterek, "Aylık taksit ödemeli azami 24 ay vade ile kullandırılacak kredinin, Türk Lirası için kar oranı yüzde 1,85'tir. Dövize endeksli krediler içinse kar oranı yüzde 0,85 olacaktır" şeklinde konuştu.
Kredi başvuruları için bir limit tespit edilmediğini ifade eden İSO Başkanı Küçük, uygulamada 250 bin TL'ye kadar olan kredilerin en fazla 4 gün sürecek bir inceleme ile sonuçlandırılması öngörüldüğü, 250 bin Türk Lirası üzerindeki krediler ise özel olarak değerlendirileceğini bildirdi.
Küçük, kullandırılacak kredinin en önemli özelliğinin kar oranlarının vade sonuna kadar sabit tutulması ve kredinin geri çağrılma ihtimalinin olmaması olarak gösterdi.