Raporu'nda 12 Eylül referandumu, yargı reformu, ekonomi ve “Arap Baharı” mesajlarına destek verilirken, ifade özgürlüğü sınırlamaları ile Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda uzun tutukluluk süreleri eleştiriliyor. Raporda ayrıca, "Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi gazetecilerin tutuklanmasının, yargılamalarda güven kaybına yol açabileceği" uyarısı da yapılıyor.
ABHaber, Avrupa Komisyonu’nun 12 Ekim’de açıklayacağı Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Strateji Belgesi’nin ayrıntılarını yansıtırken, “Raporun genel hatları netleşmiş durumda. Raporda sürpriz denilecek bir şey yok” dedi.
Komisyon bürokratlarının rapora son şeklini verdikleri, son dakikaya kadar üzerinde çalışılacak olan rapor ile ilgili Türk tarafıyla da istişareler sürdüğü de kaydedilen haberde Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal bir fotoğrafının ayrıntılı olarak çekildiği raporda Türkiye’de 2011 yılında yaşanan siyasi, sosyal, ekonomik konulara yer verildiğine dikkat çekildi.
-“İSRAİL-TÜRKİYE GERGİNLİĞİ RAPORA DAHİL EDİLECEK”-
Bu arada, Yunanistan ve Rum Yönetimi’nin sondaj krizi çerçevesinde Ankara’nın yaptığı “uyarıları”nın rapora dahil edilmesi için girişimde bulunduğunu belirten ABHaber, İsrail-Türkiye arasında yaşanan gerginliğinde rapora dahil edileceği taraflara itidal çağrısı yapılacağının bildirildiğini kaybetti.
-“SİVİL ANAYASA” İSTENİYOR-
İlerleme Raporu'ndan “daha önemli” olduğu belirtilen Genişleme Stratejisi'nde "Yeni bir sivil bir anayasa, Türkiye'de demokrasinin Avrupa standartlarıyla uyumlu şekilde daha da güçlendirilmesi için sağlam bir temel oluşturacak" görüşü ortaya konuluyor.
Anayasanın tümüyle değiştirilmesi, İlerleme Raporu’nda da isteniyor. Bu çerçevede anayasanın genel uzlaşı içinde değiştirilmesinin, yeni anayasa sürecine tüm siyasi partilerin ve sivil toplumun dahil edilmesinin güvence altına alınmasının önemine vurgu yapılıyor.
-RAPORU OLUMSUZ KILAN TEMEL UNSURLAR-
ABHaber, bu yılın İlerleme Raporunu olumsuz kılan temel konular ise şöyle sıraladı:
“-Düşünce ve ifade (basın) özgürlüğü alanında yaşanan sorunlar (gazetecilerin hapishanelerde olması...)
-Reformların hız kesmesi, diğer bir değişle Türkiye’nin AB reformları alanında isteksizliği. Bilhassa insan hakları ve kilit öneme sahip reformlar konusundaki yavaş ilerleme olması.
-Bir yıldır açılamayan müzakere başlıkları (duyulan memnuniyetsizlik) çerçevesinde Ankara’nın açılış kriterlerini yerine getirmemesi.”
-ŞENER VE ŞIK’IN TUTUKLANMASI SORUNU-
Raporda, Türkiye'de basın özgürlüğüyle ilgili sorunlar bulunduğuna dikkat çekilirken, gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmaları buna örnek olarak gösteriliyor. Raporda, "Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi gazetecilerin tutuklanmasının, yargılamalarda güven kaybına yol açabileceği" kaydediliyor.
Raporda ayrıca, "soruşturmanın gizliliğini ihlal" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla gazeteciler aleyhine açılan davalardan endişe duyulduğuna işaret edilirken, Türkiye'de makul sürede adil yargılama koşullarının eksiliğine dikkat çekiliyor.
-ERGENEKON VE BALYOZ’DA “AŞIRI TUTUKLULUK”-
“Ergenekon” ve "Balyoz" davaları kapsamındaki aşırı tutukluluk sürelerinden duyulan kaygının da dile getirildiği raporda, tüm zanlılar için "gerçek yargı güvencesi" isteniyor.
Raporda Türkiye'deki kadınların durumundaki kötüleşme (şiddet vs), namus cinayetleri ve zorla evlilik vakalarının artmasından duyulan kaygılara da yer veriliyor.
-AB'NİN DESTEK VERDİĞİ KONULAR-
Türkiye’ye genel uzlaşı içinde yeni bir Anayasa yapması çağrısında bulunulduğu raporda “olumlu” olarak değerlendiren başlıca konular ise şöyle:
“-12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliği, "doğru yönde atılmış bir adım" olarak görülüyor.
-Türkiye’nin "Arap baharı" çerçevesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın demokratikleşmesinde izlediği yapıcı politika.
-Türk ekonomisinin performansı.”
-BAŞÖRTÜSÜ SORUNU-
İlerleme Raporu’nda ayrıca "üniversitelerdeki başörtüsü sorununun kadınların özgür tercihine saygılı şekilde çözülmesi” çağrısında bulunuluyor.
Türk basınında internet dahil bazı sansür eylemleri ve artan oto sansürün basın özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtiliyor.
-“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BİRÇOK MADDEYLE SINIRLANDIRILIYOR”-
Türk Ceza Kanunu'nun 220, 301, 314 ve 318'nci maddeleri ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 7'nci maddesi gibi birçok düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlamaya devam ettiği savunuluyor.
Raporda, Türkiye'deki mevzuatı gecikmeksizin gözden geçirerek ifade özgürlüğü noktasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla uyumlu hale getirmesi çağrısı yapılıyor.
-YARGI REFORMLARI “TAKDİR EDİLİYOR”-
Türkiye'nin yargı alanında gerçekleştirdiği reformların "takdir edildiği" belgede, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının çoğulcu demokratik toplumun işleyişinde kilit rol oynadığına işaret edildi.
-“TSK İÇ HİMET KANUNU DEĞİŞTİRİLMELİ”-
Sivil-asker ilişkilerinde sağlanan ilerlemeden dolayı Türkiye'nin övüldüğü raporda, TBMM'nin güvenlik güçleri ve savunma bütçesi üzerinde tam denetim yetkisinin güvence altına alınması talep edildi.
Raporda ayrıca, orduya siyasete müdahale konusunda manevra alanı bırakan TSK İç Hizmet Kanunu'nun hala değiştirilmemesi eleştiriliyor.
-ERGENEKON VE DİĞER DAVALAR-
Yüzde 10 seçim barajının indirilmesi istenen rapor, Ergenekon davası ve diğer darbe planlarına yönelik soruşturmaların Türkiye'de demokratik kurumların işleyişini ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için fırsat olarak kullanılması istendi. "Türkiye'de askerler tarafından hazırlanan bazı darbe planı iddialarına karşı yeni soruşturmalar başlatıldığı"na işaret edilerek internet andıcı da dahil olmak üzere konuyla ilgili tüm gelişmelere yer veriliyor.
-ARTAN TERÖR EYLEMLERİNE VURGU-
Raporda, yetkililerinin kararlılık ifadelerine rağmen, "demokratik açılım"da sınırlı ilerleme sağlandığı belirtilerek, Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabaların ısrarla sürdürülmesi talep ediliyor.
PKK’nın artan terör eylemlerine işaret ediliyor. PKK’nın bir terör örgütü olduğunun altı çizilirken, Türkiye’nin terörle mücadele hakkı teslim ediliyor. AB'nin "terörist örgütler" listesinde de olan PKK'nın saldırılarının yoğunlaştığı ölümlere yol açtığı belirtiliyor.
-KIBRIS BÖLÜMÜ-
Türkiye raporunun Kıbrıs ile ilgili bölümünde geçtiğimiz yıllara göre fazla bir değişiklik olmadığı belirtilirken, Ankara Protokolünün uygulanmamasının, iyi komşuluk ilişkilerinin tesis edilmesi gerektiğinin altı çizildiği raporda, Türk hükümeti ve ilgili tüm tarafların Kıbrıs'ta devam eden müzakereleri aktif şekilde desteklemeleri ve kapsamlı çözüme somut katkı yapmaları çağrısında bulunuyor.(ANKA)