ANKARA(ANKA)- Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Türkiye'nin de dahil olduğu bir grup ülkeye yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarındaki artışa dikkat çekti. OECD Türkiye'deki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 20 milyar dolara ulaşarak tarihindeki en yüksek düzeye ulaştığını belirtirken bunda, mali sektör ve telekomünikasyon sektöründeki birkaç büyük devralmanın önemli rol oynadığını kaydetti.
Üzerinde genelde "yatırım alan" ülke olarak değerlendirmeler yapılan Türkiye, OECD'nin yeni raporunda "gönderdiği doğrudan yabancı sermaye" boyutuyla da değerlendirildi.
TÜRKİYE DAHA ÇOK ASYA'YA YATIRIM YAPTI
OECD'nin "Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarında Son Gelişmeler ve Eğilimler" başlıklı raporu yayımlandı. Tartışmalarda genellikle "doğrudan yabancı sermaye alan ülke" çerçevesinde değerlendirilen Türkiye, raporun bir bölümünde "doğrudan yabancı sermaye yatırımı yapan" ülke olarak ele alındı.
"AB DOĞRUDAN YABANCI SERMAYEYİ ARTIRDI"
Rapordaki "Bölgesel Eğilimler, Yatırımlardaki Hızlı ve Ani Artışın Kaynakları" başlıklı bölümün orta ve doğu Avrupa kısmında bu yöredeki hızlı doğrudan yabancı sermaye (DYS) artışı ele alındı. Yeni AB ülkelerindeki doğrudan yabancı sermaye akışı artışının, AB'ye katılım beklentisinden etkilendiği, katılımdan sonra sermaye akışının ivme kazandığı belirtilen raporda, "Özellikle Asya ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere AB dışındaki yükselen piyasalardaki firmalar, Avrupa piyasalarına girmek için orta ve doğu Avrupa'da ‘greenfield yatırımı' biçiminde yeni tesisler kurmuşlardır" denildi. Yugoslavya ve eski SSCB ülkelerinin doğrudan yabancı sermaye akışı itibarıyla bir "iç alan" oluşturduğu belirtilen raporda şöyle denildi:
"Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde, iç doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında en büyük payı Rusya almıştır. Eski Yugoslavya'da, Sloven, Hırvat ve Sırp çokuluslu firmalarının birleşmesi söz konusu olmuştur. Slovenya'nın perakende zinciri Mercator buna iyi bir örnektir. Son olarak Rus şirketleri OECD ülkelerinde birçok sözleşme sonuçlandırmışlardır. Bunların arasında Rus Evraz firmasının Oregon Steel Mills çoğunluk hisselerini 2.3 milyar dolara satın alması bulunmaktadır. Türkiye de etkin bir şekilde bölgesel olarak, özellikle batı ve orta Asya ile Rusya'da yatırım yapmaktadır."
TÜRKİYE'NİN DOĞRUDAN YATIRIMLARI
Rapora göre Türkiye diğer ülkelere, 2001'de 500 milyon dolar, 2002'de 200 milyon dolar, 2003'te 500 milyon dolar, 2004'te 900 milyon dolar, 2005'te 1.1 milyar dolar, 2006'da 900 milyon dolar "doğrudan yabancı sermaye yatırımı" yaptı.
Türkiye'nin aldığı doğrudan yabancı sermaye yatırımı miktarı, 2001'de 3.4, 2002'de 1.1, 2003'te 1.8, 2004'te 2.9, 2005'te 9.8, 2006'da 20.2 milyar dolar oldu.
TÜRKİYE'NİN ALTI ÇİZİLDİ
Raporda "Doğrudan yabancı sermaye yatırımları listelenen diğer OECD ülkeleri arasında, 2006 yılında yaşanan şu gelişmelerden söz edilebilir" denilerek Türkiye'nin performansının altı çizildi ve şöyle devam edildi:
"-İsveç doğrudan yabancı sermaye yatırımları artışında iki mislinden fazla artış gerçekleştirerek 28 milyar doları gördü. Artış büyük ölçüde, İngiltere kökenli yatırımcıların, toplam miktarın yarısına yakınını oluşturan az sayıda yatırımlarıyla gerçekleşen şirket devralmalarını yansıttı.
-Türkiye'deki doğrudan yabancı sermaye yatırımları son olarak 20 milyar dolara ulaşarak tarihindeki en yüksek düzeyi buldu. 2005'te zaten yüksek düzeyde bulunan miktardaki artışın büyük bölümü mali sektör ve telekomünikasyon sektöründeki birkaç büyük devralmaya bağlı olarak gerçekleşti.
-Yunanistan da DYS akışında yeni bir rekor kırdı. Bu da büyük ölçüde mali sektördeki birkaç büyük devralmaya bağlı oldu.
-2006'da DYS çekmede rekor kıran diğer ülkeler arasında Polonya ve Slovak Cumhuriyeti de yer aldı. Slovakya'da İtalyan firmalarının enerji sektöründeki büyük yatırımları, Polonya da ise dış firmaların şubelerinin elde ettikleri kazançların yeniden ülkeye yatırılması sayesinde elde edilen büyük yatırımlar görüldü."
UZUN VADE
Rapora göre, son on yıl içinde 30 OECD ülkesi arasında "net doğrudan yabancı sermaye alan" ülkeler Meksika, Polonya, ABD, Çek Cumhuriyeti, Avustralya, Türkiye ve Kore oldu. ABD ve Avustralya'nın, genelde orta gelirli, hızlı ekonomik büyüme gerçekleştirmiş, piyasasını açmış ve özelleştirmeye yönelmiş bu ülkeler arasında dikkati çektiği belirtildi.
SON 10 YIL
Raporda OECD ülkelerinin 1997-2006 yılları arasındaki doğrudan yabancı sermaye performansları değerlendirildi. Türkiye 30 ülke arasında 24'üncü oldu. Buna göre son on yılda en fazla DYS'yi ABD (1 trilyon 637 milyar dolar) aldı. ABD'yi şu ülkeler izledi (milyar dolar): Belçika/Lüksemburg (1188.7), İngiltere (797.2), Fransa (480.8), Almanya (473.2), Hollanda (299.1), Kanada (285.3), İspanya (239.8), İsveç (192.9), Meksika (178.4), İtalya (128.8), İsviçre (103.4), Avustralya (89.7), İrlanda (88.5), Danimarka (86.7), Polonya (78.6), Kore (55.5), Çek Cumhuriyeti (55.2), Finlandiya (54), Japonya (53.4), Avusturya (45.6), Portekiz (43.5), Türkiye (42.6), Macaristan (40.9), Norveç (39.4), Yeni Zelanda (19), Slovakya (17.3), Yunanistan (13.8), İzlanda (8.1).
Son 10 yılda diğer ülkelere en çok "doğrudan yabancı sermaye yatırımı yapan" OECD ülkeleri arasında ise Türkiye, 26'ncı oldu. Türkiye bu alanda Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Yeni Zelanda'yı geçmiş oldu.
OFFSHORE, TAŞERONLAR VE KÜRESELLEŞME
Raporun offshore, taşeronlar ve küreselleşmeye ilişkin son bölümünde ise, offshore yatırımların istihdamda azalmaya yol açabileceği, istihdam verilerinin bunu doğruladığı belirtildi. Son onyılda üretim sektöründe net büyüme deneyimi yaşamış Meksika ve Türkiye gibi ülkelerin hala çağdaş bir endüstrileşmiş ekonomiyi geliştirme sürecinde oldukları, İrlanda gibi ülkelerin ise yaşadıkları hızlı ekonomik süreçle AB ekonomisine yetiştikleri kaydedildi.