BİZE ULAŞIN
CHP Beyoğlu Eski Meclis Üyesi Saim GÜL Beyoğlu, Okmeydanı bölgesinde yaklaşık 400 yıldır ayakta duran, 1624-25 yıllarında Gürci Ahmet Paşa tarafında yapılan ve Fatih Sultan Mehmet Minberi olarak bilinen Okmeydanı namazgahı - minberi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beyoğlu Belediyesinin ortak projesi olan okçular tekkesi ok atış alanı projesi nedeni ile yerinden söküldüğünü ifade etti.
GÜL: “Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmeye hazırlandığı dönemde otağını kurduğu (Otağ-ı Hümayun) alan içerisinde bulunan minber, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beyoğlu Belediyesinin ortak projesi olan okçular tekkesi ok atış alanı projesi nedeni ile minber, orijinal yerinden sökülerek yıkılmıştır.” dedi.
Minber,kesme taştan dokuz basamaklı ve bir sahanlıklı altında sivri kemerle hafifletilmiş gövde kısmına sahip olup, tamamen fonksiyonel bir yapı vasfını ifade eyler. Yan korkulukları mermerden olan ve üstünde üçgen bir tacı bulunan kemerli kapısıyla alttaki kesme taş gövdenin renk kontrastı dahi sanat bakımından sadelik içinde önemli bir hususiyet olarak tanımlanabilir.. Kemerli kapı üstündeki kitabe dört beyitten oluşuyordu.
Okmeydanı’nın aynı zamanda Dua meydanı olarak vakf edilmesi sofa ve minber yapılması alanın tümünü namazgah (açık mescit) statüsüne sokmaktadır. Okmeydanı ve çevresi okçuların talim ve eğitimini sağlamak için talimgah olarak kullanılmıştır. Bu dönemlerde dikilen menzil taşları, yetişmiş ünlü okçuların oklarını düşürdükleri yerleri göstermektedir. Bazılarının üzerlerinde oku kimin, ne kadar mesafeye attığını anlatan kitabeler bulunmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet’in karargahını kurduğu alanda yer alan Okçuluk teşkilatı; meydan odası denilen bir oda (bir nevi spor ocağının idari binası olarak) ile ona bitişik camii ve bir de Kasr-ı Hümayun veya Hünkar Köşkü’nden (merasimi ve atışları seyretmek için yüksek şahsiyetlere mahsus olmak üzere ahşap iskelet ve tuğla tonozlu bir su hazinesi üzerine inşa edilmiş) oluşmaktaydı.
Bu binaların biraz ilerisinde Suffa denilen yüksekçe bir mahalde kalabalık bir halk kitlesini alabilecek büyüklükte bir yer olan minber yer almaktaydı. Fatih Sultan Mehmet Han ve Pir Akşemsettin Han İstanbul fethini burada izlediler.
Yeni Proje Kapsamında Benzerinin Yapılacağı İfade Ediliyor;
Saim GÜL:Yeni yapılan proje kapsamında, tarihi minber, orijinal yerinden sökülmüş olup zemin alan beton ile kaplanmıştır. Daha sonra yerine tıpkısının aynısı yeni proje kapsamında yapılacağı projede görülmektedir. Dedi..
GÜL: Fakat,bu yapılanın doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü, ast olan tarihi ve kültürel varlıkların mevcut orijinal durumunun muhafaza edilerek korunmasıdır. Ancak orijinal şeklini koruyup muhafaza ettiğiniz de tarihi değerini koruyabilirsiniz Maalesef Okmeydanı Namazgahı-Minberi, bu önemli tarihi miras, yerinden sökülerek Tarihi ve Kültürel Değerine son verilmiştir.
GÜL: Bu proje yapılırken tarihi zenginliğimizin bir parçası olan bu minber orijinal hali ile korunabilirdi. Aynı şekilde tarihi Okçular Camisinin kesik minaresi ve tekkeye ait bina da orijinal şekli ile korunabilirdi. Asıl üzücü olan ise tekkeye ait binanın beton duvarlar içerisine hapsedilmesi ve çevresinin ve üst tarafının yeni yapılan beton tavan ve duvarlar ile kapatılmasıdır. Kısacası artık güneş görmeyecektir.
Sorumlular, Kültür Bakanlığı, Anıtlar Kurulu ve Belediyelerdir;
Saim GÜL: “Bu yapılan uygulamaların sorumlusu ve yeni projeye onay veren Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma kuruludur. Diğer Sorumlular ise projeyi hazırlayan, uygulayan ve katkı sunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesidir.” dedi.
Söz konusu Padişah Fermanı İse, Belediyelerin de fermana Uyması Gerekiyordu;
GÜL: 2005 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi minber çevresinde bulunan 45 binayı yıkarken , gerekçe olarak buralarda tarihi değerlerin olduğu ve bu tarihi değerlerin korunacağını minberin çevresinin yeşil alan olacağını söylüyorlardı. Psikolojik baskı olaraktan Fatih Sultan Mehmet Han ve 2. Beyazıt Hanın fermanlarından bahsediyorlardı. Fermanlar, bu bölgeye hiçbir binanın yapılmayacağı ve yapanlara beddua ettiği ifadesi söz konusuydu.
Evet bu fermanlar doğru, fakat bu fermanlar sadece vatandaşlara değil devletin kurumlarına da hitap etmektedir.Yani devlet yetkilileri veya kurumları da burada her hangi bir bina veya çeşme dahi yapamayacağını, 2 Beyazıt ve Fatih Sultan Mehmet Han yayınlamış olduğu fermanlarda ifade etmişlerdir. Oysa ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi işin bu tarafını görmezlikten gelerek, sadece vatandaşın yaptığı binaları yıkmak için, fermanları psikolojik olarak kulanmış, kendi yaptıkları binaları ise sanki padişah fermanlarına uygunmuş gibi anlatmaktadırlar.
GÜL: Gerçek şu devletin kendi malı üzerinde tabi ki her türlü tasarruf hakkı vardır. fakat uygulamada kamu hakkının korunması kadar, vatandaşların şahsi haklarının korunmasında önemlidir ve adaletin gereğidir.
Proje Faydalı olabilir, Minberin Tarihi Değeri Yok Edilmiştir;
GÜL: Yeni yapılan okçular tekkesi okçuluk sporu ok atış alanı projesi, fiziki olarak çok güzel görünebilir, hatta bu alan ileride çok faydalı bir şekilde de kullanılabilir, mesela okçuluk sporu yanı sıra, deprem parkı olarak ta kullanılabilir ve bence en uygun olanı budur, Fakat, Okmeydanı Namazgahı- Minberi, artık o eski tarihi ve kültürel değerini, ne yazık ki geri dönmemek üzere, kaybetmiştir.
