İstanbul -AA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidarı devraldıklarında Türkiye'nin fırtınada sürüklenmiş ve girdaba yakalanmış bir gemi gibi olduğunu ifade ederek, "Biz geldik Türkiye'yi, milletimizi o çaresiz mürettebatın elinden kurtardık" dedi.
Deniz Ticaret Odasının (DTO) Şubat ayı meclis toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, iktidarı devraldıklarında tüm sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelip sorunlarına çözüm üretmek için çalıştıklarını anlattı. Erdoğan, bu alanda dünyadaki tırmanışla Türkiye'nin tırmanışı arasında fark olduğunu, dünyanın bu
tırmanışta yorgun, Türkiye'nin ise dinamik olarak çok daha hızlı geliştiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, "Türkiye birkaç yıl öncesine kadar... Bazen rotasını şaşıran kaptanlar olur, aynen bunların elinde kalmış. Yol haritası, pusulası bulunmayan bu kaptanlar gibi hükümetler elinde çok zaman kaybetti. Ekonomik, siyasi ve sosyal olarak çok büyük kayba uğradı" diye konuştu.
Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu'nun denizcilik sektörünün Türkiye'ye en büyük katkıyı sağlayacak sektör olacağını ifade ettiğini ve bu konuda da haklı çıktığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"İktidarı devraldığımızda Türkiye fırtınada sürüklenmiş, girdaba yakalanmış bir gemi gibiydi. Biz geldik Türkiye'yi, milletimizi o çaresiz mürettebatın elinden kurtardık. Geminin rotasını doğru yola koyup karaya çıkardık. Bitti mi? Daha alacağımız yol var. Çok mesafe var. Kıyıya yanaştık. İktidarımızla birlikte hamdolsun denizci diliyle (Yelkenler fora) dedik. Şimdi millet olarak 7'den 70'e yeniden huzurlu günlere doğru yelken açmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz."
DTO Meclis Başkanı Erol Yücel'in konuşması sırasında denizcilik sektörüne yönelik üniversite proje izninin YÖK tarafından verilmediğine ilişkin sözlerini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:"Bizim iktidarımızın bilime sınırı yoktur. Bilime engel olur mu, bilime sınır olur mu? Ama ne yazık ki ülkemizde öyle bir YÖK anlayışı var ki, bu YÖK anlayışı ülkemizde bilime sınır getirmiştir.
Diyor ki, (Tıp fakülteleri açamayız). Ne demek açamayız? Açacaksın. Senin görevin bu... Benim ülkemde bugün doktor açığı var mı? Var. Varsa bunu kim
yetiştirecek? Sen yetiştireceksin arkadaş, sen. Hükümet olarak ben yetiştirmeyeceğim, benim görevim sana zemini hazırlamak."Hayırsever insanların üniversite kurma konusunda yardımları bulunduğunu aktaran Erdoğan şöyle devam etti:
"Şimdi 10 ilde üniversite kuracağız, gönderdik, YÖK'te. Hala yorumunu yapıp da gönderemedi. 10 tane il... Ne olacak? 81 ilimizde de üniversite olsun. Biz
kaybetmeyiz, kazanırız. Efendim, (Öğretim üyesi yok) Öğretim üyesini kim yetiştirecek, ben mi yetiştireceğim? Sen yetiştireceksin kardeşim. Ama insanların
beyinlerini okumaya kalkarsan bu ülkede öğretim üyesi çıkmaz."