Türkiye'yi Duygulandıran Mert: Doktor Olup, Anneme Ve Kardeşime Bakacağım

Tüm Türkiye Mert Şirin'i(13) Karabük'te meydana gelen elim trafik kazası sonrasında, gözyaşları eşliğinde babasına seslenmesiyle tanıdı. Olay yerinde ‘Anneme de bakacağım, kardeşime de bakacağım baba. Gerekirse okulu bırakacağım’ diyerek tüm Türkiye'yi duygulandıran Mert Şirin (13), babasına okulu bırakacağına dair söz vermesine rağmen karar değiştirdi. Okuluna devam etme kararı alan Mert," Doktor olup, para kazanacağım. Babamın fırınını tekrar açacağım. Annemi ve kardeşimi kimseye muhtaç etmeyeceğim." dedi.

29 Aralık 2012 tarihinde Karabük Eskipazar karayolu Hamzalar mevkiinde Ahmet Şirin (38) idaresindeki 14 BA 794 plakalı kamyonet, 34 GJ 1677 plakalı kamyona arkadan çarptı. Kazada kamyonette bulunan Veysel Gökçe (35) ve Satılmış Ünsal (41) yaralanırken, sürücü Ahmet Şirin kamyonette sıkışmıştı. Ahmet Şirin sıkıştığı yerden güçlükle çıkarılırken, kaza mahallinde hayatını kaybettiği tespit edilmişti. Olay yerine sonradan gelen Ahmet Şirin’in 13 yaşındaki oğlu Mert Şirin, uzun süre gözyaşı dökmüştü. Bir jandarma tarafından sakinleştirilmeye çalışan Mert Şirin'in, “Anneme de bakacağım, kardeşime de bakacağım baba. Gerekirse okulu bırakacağım” diyerek gözyaşları içinde babasına seslenmesi tüm Türkiye’yi duygulandırmıştı.

OLAYI GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI

Şimdi annesi Hatice Şirin ve 3 yaşındaki küçük kardeşi Zafer ile birlikte Safranbolu’da dedesine ait bir evde hayat mücadelesi veren Mert Şirin olay gününü gözyaşları eşliğinde Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) anlattı. Mert Şirin, “Annem ve ben babama fırında yardım ediyorduk. O gün babam, fırında biraz ekmek kalmıştı. Onları dağıtmaya çıkmıştı. Ama ne olduysa o gün izinli olan işçimiz geldi. Beni aldı kaza yerine kadar bir şey söylemeden götürdü. Sadece ‘baban rahatsızlanmış. Onu hastaneye götürmüşler.’ dedi. Hemen hastaneye gittik, tedavi olduğunu söylediler. Gece geç saatte de öldüğünü öğrendik.”

“OKULU BIRAKIRIM DEDİM AMA OKUYACAĞIM”

Kazayı görünce televizyonlarda yayınlanan sözleri söylediğini belirten Mert; “Kazayı görünce babama bir şey olduğunu anladım ve ‘baba sen merak etme. Ben anneme de kardeşime de bakarım. Gerekirse okulu da bırakırım” dedim. Ama ben okuyacağım. Doktor olacağım. Doktor olup para kazanmaya başlayınca babamın fırınını tekrar açacağım. Hem fırıncılık hem de doktorluk mesleğini sürdüreceğim. O rahat uyusun. Hiç bizleri merak etmesin. Anne ve kardeşimi hiç kimseye muhtaç etmeyeceğim. Ona verdiğim sözü sonuna kadar tutacağım.” diye konuştu.

Bu sözün kendisi yaşadığı sürece devam edeceğini belirten Mert, konuşurken gözyaşlarına hakim olamadı. Babasının resmine elinden düşürmeyen Mert, zaman zaman resmi öptü.

“HADİ BABA UYAN”

İki çocuğu ile birlikte eşinin mezarını ziyaret eden Hatice Şirin ise dua edip, mezarını suladı. 3 yaşındaki oğlu Zafer’e babasının burada uyuduğunu söylediklerini belirten anne Hatice Şirin, “Küçük oğlum çok babacıydı. Hep babasını soruyor. Biz de onu buraya getirip burada uyuduğunu söylüyoruz. O da ‘hadi baba artık kalk’ deyip toprağı eşeliyor. O zaman biz de ‘biraz uyusun büyüsün gelecek’ diyoruz. O zaman ikna oluyor.” şeklinde konuştu.

“ALLAH’TAN BAŞKA KİMSEMİZ YOK”

Eşinin ailesi de dahil hiç kimsenin yanlarında olmadığını belirten Hatice Şirin, “Eşim ile el ele verip bugünlere geldik. Eşimin bazı yerlere borcu vardı. Eskipazar Belediyesi’ne ait belediye fırınını ihale ile almıştık. 2012 sonunda ihalesi bitti. İhaleden kaynaklanan 13 bin TL borcumuz var. Ayrıca bunun yanında sigorta borcumuz mevcut. Bu zor günümde bize kimse destek olmadı. Eşimin ailesi bir kere ‘ne yapıyorsunuz?’ diye halimi hatırımı da sormadı. Zaten beni gelin olarak istemiyorlardı. Şimdi uzanacak, bize yol gösterecek yardım eli bekliyoruz. Eşimin mezarında rahat uyumasını istiyorum. Devlete olan borcumuz halledilse, ben bir şey istemem. Çünkü onlara faiz işliyor. Şahıs borçlarını ise 'ben çalışır öderim.' Bir tek emekli babam ile kız kardeşim bana sahip çıktı. Babama ait bir evde oturuyoruz. Onlarda olmazsa ben ne yapardım. Kazaya sebep olan kişiler bile aramayıp ‘geçmiş olsun’ demediler. Bu ne biçim insanlık. Bir insan hal hatır sorar, 'geçmiş olsun' demez mi? Sanki biz onların boğazına sarılacağız. Her şey takdiri ilahi. Başımıza bu da gelecekmiş. Allah'tan gelen bir olay.” açıklamasında bulundu.

Ailenin büyük oğlu Mert ise “Abiler, ablalar bize yardımcı olun. Allah aşkına ben büyüyünce size borcumuzu çalışır öderim. Babamın mezarda rahat uyumasını istiyorum.” diyerek gözyaşına boğuldu.

HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR

Eşinin kullandığı araçla çarpışan kamyonun yola aniden çıktığını belirten Hatice Şirin, “Eşim yolunda giderken orada bulunan bir sanayi firmasına ait kamyon aniden yola çıkmış. Eşim de araca vurmuş. Olay yeri tutanakları ve raporlarını, avukata vererek hukuki süreci başlattım. Savcıya sorduğumda, ‘Bilirkişi raporlarını bekliyoruz, mahkeme devam ediyor. Raporlara göre bir karar verilecek.’ diyorlar. Artık kanun neye hüküm verir bilmiyorum.” dedi.