MÜMİN ALTAŞ - Irak Türkmeneli Partisi Genel Başkanı ve eski milletvekili Riyaz Sarıkahya, "Türkiye'nin Kuzey Irak ile Kürt gruplarıyla ilişkilerinin iyi olmasını arzu ediyoruz. Bu bizim de çıkarımıza. Bunu arzu ediyoruz, ancak Türkmenlerin hakkı 90 senedir, Irak kurulduğundan bu yana gasp edildi. Bunun devam etmemesi, adaletin tecelli etmesi hususunda Türkiye, Kürt ve Arap kardeşlerimize tavsiyelerde bulunmalı" dedi. Sarıkahya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak'ta Türkmenlerin haklarına adil bir şekilde kavuşamadıklarını belirtti. Geçmişten beri Irak devletinin kuruluş felsefesinin Türkmenleri yok etmek, onları dışlamak üzere kurulu olduğunu ifade eden Sarıkahya, "Tabii ki bir Osmanlı kompleksi var. Bizi Osmanlının uzantısı olarak gördükleri için yönetimden dışlamak ana politikaları olmuş" ifadesini kullandı. Saddam Hüseyin'in bölgeyi Araplaştırdığını, Kürt politikacıların da Kürtleştirmeye çalıştığını söyleyen Sarıkahya, şunları kaydetti: "Bunlar hep Türkmenlerin aleyhine oldu. Kürt ve Arapları kardeşimiz olarak görüyoruz, ancak herkes hakkına kavuşmalı. Bölge topraklarının sahibi Türkmenler ise, o bölge Türkmenlerde olmalı. Bugün Irak'ta 15 ilin valisi Arap, 3 ilinki de Kürt. Hatta dört vali Kürt şu anda. Bir tane Türkmen valisi yok. Kürt halkıyla akrabalık bağı olan bir halkız, ancak Kürt siyasi hareketinin içinde Türkmenlere olumsuz davranan gruplar var. Bazı gruplar, Türkmenlerin ön plana çıkmasını arzu etmemekte. Bizim mücadelemiz, sıkıntımız; Türkmenlere olumsuz bakan gruplarla. Türkiye'nin Kuzey Irak ile Kürt gruplarıyla ilişkilerinin iyi olmasını arzu ediyoruz. Bu bizim de çıkarımıza. Bunu arzu ediyoruz, ancak Türkmenlerin hakkı 90 senedir, Irak kurulduğundan bu yana gasp edildi. Bunun devam etmemesi, adaletin tecelli etmesi hususunda Türkiye, Kürt ve Arap kardeşlerimize tavsiyelerde bulunmalı." - "Türkiye herkese eşit mesafede olmalı" Sarıkahya, Irak'taki mezhep çatışmasına da değinerek, şöyle konuştu: "Türkiye'nin Irak'taki mezhep kavgalarına mesafeli durması gerekiyor. Türkiye belki böyle davranıyor, ancak Irak'ın güneyinde Şii bölgelerinde böyle algılanmıyor. Sanki Türkiye'nin bir mezhebi diğer mezhebe tercih etme durumu oluyor. Bu, Bağdat'ta etkin olan Şii gruplar nezdinde olumsuz bakışa yol açıyor. Türkiye, nasıl ki Sünni ve Kürt kardeşlerimizi destekliyorsa, mutlaka Şii kardeşlerimiz ile de o düzeyde iyi ilişkiler içinde olmalı. Türkiye, herkese eşit mesafede olmalı. Türkmenlerin de bu eşitliğin içinde olması gerekiyor." "Türkmenlerin hiçbir sorunu uluslararası platforma götürülemedi" diyen Sarıkahya, sözlerine şöyle devam etti: "Türkmen bölgesinde her gün patlamalar var. Sadece kınamakla yetiniliyor. Bu yeterli değil. Ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Sembolik anlamda belki Irak'ta birkaç bakanımız, milletvekilimiz oldu ama hala 40 sene önce istimlak edilen Türkmen arazileri verilmedi. Saddam devrildi, ancak kanunları Türkmenler konusunda devam ediyor. Bu konuyu Irak Parlamentosu'na götürdüğümüzde, 'Tamam ele alacağız' diyorlar ama alınmıyor. Türkmenler toprağına ciddi anlamda kavuşamadı. Yönetimde bir tane valimiz yok. Türkmen ilçeleri her gün göçe maruz kalıyor ki ile dönüşemesin. Tuzhurmatu ve Telafer il sınırını bile aşmış nüfus bakımından. Bunların ile dönüşmemesi için sürekli patlama oluyor. Türkmenlerin bunları engelleyecek örgütsel ve silahlı gücü yok. Barışçıl siyasi yöntemlerle Türkmen bölgesinin terörden uzak tutulmasında fayda var. Sünni ve Türkmenlerin bölgesi, özellikle de Bağdat bu konudan olumsuz etkilenmekte. Irak'ta Arap kimliğinin kaybolması söz konusu değil. Türkmen kimliği tehlikede. Bunun korunması Türkiye'nin ahlaki görevidir. Bu görevi yerine getirmesi lazım."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz