Türkülerde Hanımeli Konseri Büyüledi

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle “Türkülerde Hanımeli” adlı konser Atatürk Kültür Merkezinde düzenlendi.GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Mehmet Yaşar Gündoğdu ve Prof. Dr. M. Tevfik Gülsoy, GAÜN akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrencinin katıldığı gecede, “Bülbülüm altın kafeste, Pencereden bir taş geldi, Ahcik, Acem kızı” gibi birçok halk müziği türküsü seslendirildi. Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğrencilerinden Saniye Şar’ın Kadıoğlu Zeybeği ise izleyenleri kendine hayran bıraktı.Seslendirilen eserlerle ilgili zaman zaman katılımcılara bilgi veren GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Sanatçı Öğretim Elemanı Dr. Savaş Ekici, konser programında “Dünya Kadınlar Günü”ne Türk kadınının penceresinden bakmaya çalıştıklarını belirterek, “Türk kadını kendisini en iyi türkülerde ifade etmiştir. Bizde türkülerden örnekler vererek kadının türkülere değişik şekillerde konu oluşunu anlattık. Bu anlatımı da, millet, kültür, türkü ve kadın çerçevesinde vererek, kültürün bozulmasıyla popüler kültüre yansımalarını çeşitli örneklerle anlatıyoruz” dedi.Gecenin sonunda Dr. Savaş Ekici ve koroya çiçek takdim eden GAÜN Rektörü Prof. Dr. Coşkun, halkın damarından, geleneklerinden sürüp gelen bir türkü gecesi dinlediğini belirterek, “Bir akademik ders gibi geçmişten türkülerin orijinal kaynaklarından alıp, dolu dolu bu türkülerin o güzel ruhuyla buluşturdular. Estetik, sanat ve duygu dolu bir sunumla karşı karşıya kaldık” dedi.Kadınların, tüm ülkemizin kadınlarının kadınlar gününü tebrik eden Prof. Dr. Coşkun, kadınların değerli olduğunu sadece kadınlar gününde değil her zaman çok değerli olduğunu vurgulayarak “Kadını bir yerlere koyarak, cinsel obje olarak veya bir reklam aracı olarak sadece evin işini yapan, çocuklarına bakan birisi olarak bütün bunları belirli noktalara hapsetmek mümkün değil. Erkekle kadın arasında elbette biyolojik farklılıklar var. Biri estetiği daha çok temsil ederken diğeri belki gücü daha çok temsil ediyor. Birbirini tamamlayan, bu hayatı beraber yaşanası kılan esas itibariyle de kadındır. Bizim bir değerimizdir ve bu anlamda da kadının haklarını korumalıyız. Kadına şiddeti hiç tasavvur edemeyiz” diye konuştu.Biyolojik güce bağlı olarak erkeklerin kadına şiddet uygulamasını en hafif tabirle hunharlık olarak ifade eden Prof. Dr. Coşkun, “Kadına şiddeti kınıyorum ve toplumumuzda bunların giderek azalması gerektiğini bu anlamda biz eğitimli insanların, üniversite hocaların, siz okuyan gençlerin çaba göstermesi gerektiğine inanıyorum. Tabi kuru bir eğitim anlayışıyla da olmuyor. Aile içi eğitimden, anneden babadan görgüyle başlayan, kadına değer vermeyi okullarda öğreten bir sürecin sonucunda ancak sağlanabilecek bir hedeftir” şeklinde konuştu.