Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de bu ay dünyanın her yerinden ilginç sarhoşluk hikayelerinin yer aldığı ve akşamdan kalma kişilerden toplanan objelerin olduğu bir müze açıldı. Akşamdan Kalma Müzesi’ni erkek arkadaşı Rino Dubokovic ile birlikte açan 24 yaşındaki Roberta Mikelic “Sabah uyandıklarında nerede olduklarına dair bir fikri olmayanlardan objeler toplamak istedik” diyor.
Türünün ilk örneği olduğunu söyleyen müzenin sahipleri Akşamdan Kalma Müzesi'nin şu anda sadece unutulmuş gecelerin 'eğlenceli' tarafına odaklandığını söylüyor. Ancak, gelecekte aşırı içki içme tehlikelerini de araştırmayı planlıyor.
Müzede bardan eve zig zag çizerek gidişler, bir dizi odaya yerleştirilen dur işareti, plastik saksı bitkilerle canlandırılmaya çalışıldı. Ziyaretçiler müzeyi gezmeye grafitilerle kaplı ‘Cadde’ odasından başlıyor. Ardından vitrin camekanlarını temsil eden ‘Aynalar’ odasından geçiyorlar. ‘Bahçe’ odasını da gezdikten sonra gecenin sona erdiği dağınık bir odanın temsil edildiği ‘Oda’ bölümüne geçiyorlar.
Ziyaretçiler bir tahta üzerinde ‘Ben …. ile uyandım’ yazan cümleyi tamamlamaya davet ediliyor. Müzede tahtanın üzerinde yazanlardan bazıları ise şöyle: “İki sokak köpeği ile, eski sevgilimle, çok sayıda balkabağı ile uyandım.”
Müzenin yaratıcılarından Dubokovic, sabah cebinde bisiklet pedalıyla uyandığını anlatan akşamdan kalma olan bir arkadaşının bu fikre ilham verdiğini söyledi: "Onu dinlerken neden ertesi gün bu sarhoşluk ve akşamdan kalma akşamlarını komik bir şekilde gösterecek nesnelerin ve öykülerin bir koleksiyonuyla bir yer, müze kurulmadığını düşündüm."
Akşamdan Kalma Müzesi’nde ziyaretçilerin yazdığı nahoş anıları okumak da mümkün. Sabahın erken saatlerinde başka bir barın kapısında olduğunu düşünerek kimliğini gösteren gencin aslında polis olan babasıyla karşılaşmış olması bu anılardan bir örnek. Bulgar bir ziyaretçi de Hollanda'da geçirdiği bir geceyi şu ifadelerle özetlemiş: “Yaşlı bakım evinin balkonunda uyandıysan bil ki güzel bir gece geçirdin.”
İngiltere’den müzeye gelen 29 yaşındaki bir turist Andrew Hardie, "Çok etkilendim ama aynı zamanda çok da dehşete kapıldım, çünkü müze hem kötü anıları hem de güzel anıları geri getiriyor" dedi.
Müzede aşırı alkol tüketiminin zararlarından söz edilmiyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, alkolün zararlı kullanımı yılda 3.3 milyon ölüme neden oluyor. 20 ve 39 yaşları arasındaki insanlar arasında, ölümlerin yaklaşık dörtte biri aşırı alkol tüketimi kaynaklı. Müzenin kurucuları, bu risklerin keşfedileceği ve uyarıların gösterileceği bir 'karanlık oda' oluşturmayı planladıklarını söylüyorlar.
Şimdilik, müze müdavimlerine girişte bir bardak yerel brendi ve sarhoşluğun etkilerini taklit eden gözlüklerle dart oynama şansı sunuluyor. Hedefi tutturanlar müzeye girişte para ödemiyor. Ancak şu ana kadar herkes ücret ödemek zorunda kaldı.