TÜSİAD: "Elektrik piyasasında kamu ağırlığını koruyor"
ANKARA (ANKA)-Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, sanayicinin rekabet gücünü azaltan yüksek enerji maliyetlerinin liberalizasyonun henüz tam olarak hayata geçirilmemesinden kaynaklandığını belirterek, liberalizasyonun gecikmesinin, Türkiye'yi gelecekte arz güvenliği problemi ile karşı karşıya bırakacağını belirtti. Bugüne kadar kamu tarafından alınan kararlar ve yapılan uygulamalar nedeniyle enerji piyasasında istenilen seviyede serbestleşme görülmediğini ifade eden Yalçındağ, aksine, piyasa içerisinde kamunun payı ve ağırlığının korunduğunu kaydetti.
"Türkiye ve AB: Avrupa Enerji Politikası İçin Hep Beraber Birlikte" konferansına katılan Yalçındağ, "21'inci yüzyılda dünya ekonomisinde artan küreselleşme ile birlikte, ekonomik gelişme, enerji güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilir çevre politikası konularında ülkelerin karşılıklı bağımlılıkları arttı" diye konuştu.
Bunun da, enerji sektörünü ana işbirliği alanlarından biri haline getirdiğini vurgulayan Yalçındağ, Türk özel sektörünün, uluslararası rekabette başarılı olabilmesi için öncelikle enerji arz güvenliğini sağlanması gerektiğini söyledi.Sanayinin enerjiyi rekabetçi fiyatlardan alabilmesi ve verimli kullanabilmesinin de önemli olduğunu kaydeden Yalçındağ, Türkiye'de sanayide kullanılan enerjinin rakip ülkelerden yüksek olduğuna dikkat çekti.
"Türkiye'de üretilen ürünlerin uluslararası rekabet gücünü ciddi biçimde azaltan bu durum, enerji sektöründeki liberalizasyonun henüz tam olarak hayata geçirilmemesinden kaynaklanmaktadır" diyen Yalçındağ, liberalizasyonun gecikmesinin, Türkiye'yi gelecekte arz güvenliği problemi ile karşı karşıya bırakacağını belirtti.
OECD ÜLKELERİNDE KİŞİ BAŞINA 8 BİN KİLOVAT DÜŞÜYOR
OECD ülkelerinde kişi başına elektrik enerjisi tüketimi ortalaması 8 bin kilovat sınırlarına dayandığını vurgulayan Yalçındağ, "Ülkemizde ise, bu oranın yaklaşık 5 kat aşağıda bulunması, enerji tüketimimizin yetersizliğinin bir yansımasıdır. Bu rakam, bizce, enerjiye stratejik bakış açısının önemini vurgulamaktadır" dedi.
ELEKTRİK SEKTÖRÜNE 150 EK KAPASİTE YATIRIMI GEREKİYOR
Gelecek 25 yıl içerisinde dünya enerji tüketiminin yüzde 25 artacağının tahmin edildiğini ifade eden Yalçındağ, Uluslararası Enerji Ajansı projeksiyonlarına göre, 2020 yılına kadar Türkiye'de enerji tüketiminin, dünya ortalamasının üzerinde artacağını tahmin edildiğini dile getirdi. Yalçındağ, enerjide arz güvenliğinin sağlanmasının, Türkiye'deki ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından zorunlu hale getirilmesinin önemli olduğuna dikkat çekerek, Enerji Bakanlığı tahminlerine göre 2020 yılında elektrik sektöründe yüzde 150 ek kapasite yatırımlarının gerektiğini söyledi. Bunun yaklaşık 90 milyar dolarlık bir yatırıma denk geldiğinin altını çizen Yalçındağ, şöyle konuştu:
"Diğer yandan, bu yıl içerisinde bile sistem güvenliğinin tehlikede olduğunu işaret eden bazı göstergelerin mevcudiyeti, enerjide arz güvenliği endişelerini artırmaktadır. Arz açığının oluşmasının engellenmesi için yatırım şarttır. Yeni yatırımların gerçekleştirilmesinin aciliyeti göz önünde bulundurulduğunda, devlet özel sektör yatırımları için uygun bir yatırım ortamı yaratmakta geç kalmaktadır."
KAMU ÖZEL SEKTÖRLE REKABET EDİYOR
Bugüne kadar kamu tarafından alınan kararlar ve yapılan uygulamalar nedeniyle enerji piyasasında istenilen seviyede serbestleşme görülmediğini ifade eden Yalçındağ, aksine, piyasa içerisinde kamunun payı ve ağırlığının korunduğunu kaydetti. Bir anlamda, kamu sektörünün özel sektörle rekabete girdiğine dikkat çeken Yalçındağ, liberal bir piyasanın oluşturulmasının, gerek Türk iş dünyası, gerekse Türkiye'nin AB müzakere süreci açısından önemli olduğunu söyledi.
Yalçındağ, "TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu, enerji stratejisinin AB enerji müktesebatı ile mutlaka paralellik arzetmesi gerektiği görüşündedir. TÜSİAD olarak enerji sektöründe kamunun yatırımcı ve işletmeci olmaktan ziyade denetim ve yönetim faaliyetlerine yoğunlaştığı tam rekabetçi ve işleyen bir piyasa oluşturulmasını ve yatırımın önündeki teknik ve idari engellerin bir an önce kaldırılmasını destekliyoruz" diye konuştu.
TÜRKİYE AVRUPA ENERJİ TOPLULUĞUNA ÜYE OLMALI
Türkiye'nin Avrupa Enerji Topluluğu Antlaşması'na taraf olması gerektiğini ifade eden Yalçındağ, taraf olmanın sürdürülebilir kalkınma sürecinin ana unsurlarından olan rekabet ve yatırım ortamının geliştirilmesi konularında AB ile işbirliğini genişleteceğini kaydetti. Yalçındağ, Avrupa Birliği'nin yüzde 50 seviyesindeki enerji bağımlılığının, gelecek 20-30 yıl içerisinde yüzde 70'e yükselmesinin beklendiğini vurgulayarak, şu anda enerjisinin yüzde 70'ini ithal ederek benzer bir konumda olan Türkiye'de de bu oranın artacağının tahmin edildiğini dile getirdi. Yalçındağ konuşmasını şöyle sürdürdü:
NABUCCO PROJELERİNE GEREKEN ÖNEM VERMELİ
"Bu ortak hedef doğrultusunda, Doğu-Batı enerji Koridoru çerçevesinde, Güney Avrupa Gaz Ringi ve Rusya'nın müdahalesi ile durma noktasına gelen Nabucco Projelerine gereken önem verilmelidir. Bu projeler, gerçekleştikleri takdirde, AB'nin enerji güvenliğine büyük katkı sağlayacaklardır. Enerji sektöründe gereken reformların yapılmasını sağlayacak, somut ve uygulanabilir bir stratejinin oluşturulması, ancak, 100 milyar dolar civarındaki yatırımları yapması beklenen özel sektörün bu konudaki görüşlerinin dikkate alınması ile mümkündür."
TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu'nun yoğun olarak çalıştığını kaydeden Yalçındağ, Enerji Sektörü Strateji ve Koordinasyon Çalışma Grubunun birinci toplantısını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in katılımı ile 11 Haziran'da Ankara'da gerçekleştireceklerini açıkladı.
