TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu uzlaşma sağlayamazsa biz hepimiz üzülürüz. Türkiye bir fırsatı değerlendirememiş olur” dedi.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz ve Yönetim Kurulu üyeleri, BDP’yi TBMM grubunda ziyaret etti. Görüşmeye BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanısıra BDP’nin grup başkan vekilleri İdris Baluken, Pervin Buldan da katıldı. Görüşmenin ardından Yılmaz ve Baluken birlikte açıklamalarda bulundu. Baluken, görüşmede çözüm sürecine ilişkin parti olarak bugüne kadar söylediklerini TÜSİAD heyetine yüz yüze aktarma imkanı bulduklarını söyledi. Baluken, “TÜİSAD baştan beri bu ülkede güçlü bir ekonominin güçlü bir demokrasiden geçtiğine inanan bir kuruluş. Bu anlamıyla da hem çalışma hem proje üretme düzeyinde hem de kamuoyunda sivil toplum örgütünün denetim konusunda önemli katkıları olan bir kurumdur” diye konuştu.
Baluken, görüşmede çözüm sürecini sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için görüş alışverişinde bulunduklarını bunun yanı sıra yeni anayasa çalışmalarını da ele aldıklarını ifade etti.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz ise, Türkiye ekonomisinin dünyada yaşanan krize rağmen iyi bir performans sergilediğini 2011-2012 yıllarında çok önemli bir büyüme geçekleştirdiğini söyledi. Yılmaz, “2012 yılında biraz frene basmak, biraz bir dengeleme gerekiyordu. Bu dengelemede başarılı ile gerçekleşmiş olmasına rağmen TÜSİAD’ın açıkladığı 3 ve 2.8 2012 büyüme beklentisi maalesef 2.2 olarak gerçekleşince tabi bunu da bir uyarı olarak alıyoruz. Türkiye’nin bir daha 2.2’yi yaşamayacağı bir ekonomik performansı sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. 2013 yılı için 4 ve 4’ün üzerinde bir büyüme beklentimiz var. Bu büyümenin sağlanması için ekonomik istikrarın, mali disiplinin sürdürülmesi gerektiğinde hep beraber mutabık olduk” dedi.
Türkiye’nin demokrasisini güçlendirecek anayasa yapmak için yola çıktığını belirten Yılmaz, “Bu konuda Uzlaşma Komisyonu’nun kurulduğu günden beri umudumuz devam ediyor. Komisyonun çalışmalarının devamı konusunda umutluyuz. Türkiye bu anayasa çalışmalarıyla demokratik standartlarını yükseltirken zannediyorum hepimizin ortak paylaştığı hak ve özgürlüklerin mutlaka evrensel standartlarda, AB standartlarında özgürlüklerin güvence altına alınacağı bir anayasayı, kuvvetler ayrığının başta yargı bağımsızlığı olmak üzere güvence altına alınacağı bir anayasayı, temsilde adaletin sağlanacağı bir anayasayı gerçekleştirmek yolundaki bu fırsatı Türkiye’nin değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu fırsatı destekleyen Türkiye’yi şiddetten, terörden arındıracak çözüm sürecinin de çok önemli olduğunu altına çizmek isterim. Bu iki süreç Türkiye’nin şansıdır. Türkiye inşallah bu çözüm sürecini yine bizim özlediğimiz bur kucaklaşmayla bir mutabakatla Türkiye bunun çağdaş anayasayla bu üç temel ilke etrafında yükselen çağdaş bir anayasa ile taçlandırırsa o zaman ben Türkiye’nin geleceği ile çok umutlu olabileceğimizi sizlerle paylaşacağımız inanıyorum” diye konuştu.
Baluken ve Yılmaz daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ‘Yeni anayasa konusunda bir uzlaşma sağlanmazsa sizin düşünceniz ne olur?’ yönündeki sorusuna Yılmaz, “Anayasa komisyonu uzlaşma sağlayamazsa biz hepimiz üzülürüz. Türkiye bir fırsatı değerlendirememiş olur. Ama önemli bir tecrübenin yaşadığı bu sürecin başarıyla sonuçlanmasını biz umut etmeye devam ediyoruz” karşılığını verdi.
Yarı başkanlık sistemine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Yılmaz şunları söyledi:
“Eğer hak ve özgürlükleri çağdaş seviyede AB seviyesinde karşılayan bir anayasayı gerçekleştirebileceksek, eğer güçler ayrılığını, yargı bağımsızlığını güvence altına alabilecek bir anayasayı gerçekleştirebileceksek, eğer temsilde adaleti sağlayan bir anayasası gerçekleştirebileceksek ondan sonrasını Uzlaşma Komisyonu’nun uzlaşarak çözmesi gerekiyor. Türkiye’nin esas meselesi anayasanın bu temel ayaklarını oluşturmaktır. Türkiye’nin yönetimde bir tercih yapması konusunda henüz bizim önümüze gelmiş bir şey yoktur. Komisyonun önünde var. Komisyon uzlaşırsa bizim gözeteceğimiz biraz evvel söylediğimiz üç temel ilkedir. Bu üç ilkeyi biz gözetiriz. Onun dışında komisyonun kararıdır O çalışmayı onlar yapıyor.”
Yılmaz, süreç ile ilgili olarak, “Bu sürecin sonu bir kucaklaşma olsun” ifadesini kullandı. Bir gazetecinin “Çözüm sürecinin ekonomiye katkısı ne olur?’ yönündeki sorusuna Yılmaz, “Ekonomik karar alanlar çözüm sürecini bir fırsat olarak görüyorlar. Çözüm süreci sadece Güneydoğu’da, Doğu'da değil Türkiye’nin her yerinde pozitif olarak algılanacaktır. Bu da büyümeni istihdamın artması için çok önemli fırsat yaratacaktır” dedi.
Aynı gazetecinin ‘Bölgeye yatırımları artırır mı?’ yönündeki sorusuna Yılmaz, “Artmaz mı tabi artar” karşılığını verdi. Bir gazetecinin, “Açıklamanızda güçler ayrılığına ve yargı bağımsızlığına vurgu yaptınız. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile yargıda büyük değişiklik yapıldı. Yargı bağımsızlığı konusunda bir kaygınız mı var ?” yönündeki sorusu üzerine Yılmaz, “Anayasanı temel ilkeleri bakımdan bunun karşılanması lazım.Bu temel ilkelerde bütün Türkiye’ni mutabık olmasını ümit ediyorum” dedi.
Yarı başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine Baluken, başkanlık sitemi ile tartışmalara açık olduklarını dana öncede ifade ettiklerini söyledi. Kendilerinin bu konudaki önerilerini demokratik özerkliği esas alan bir sistem olduğunu belirten Baluken, “Bu konuda düşüncelerimiz, fikirlerimiz nettir. Bizim açımızda başkalık sisteminin şu unsurları önemli, yetkinin merkezden yerele aktarıldığı eğer olursa yine kuvvetler ayrılığı prensibi olursa bu tartışabilir. Ak Parti’ni bugüne kadar sunmuş olduğu model bahsettiğimiz bu hususlarda ciddi sorunlar vardı. Tabi bu hususlar da dikkat alınırsa görüşülebilir” dedi.
Kandil’in İmralı ile görüşme talebine ilişkin olarak Baluken, “Bu başından beri dile getirdiğimiz bir husustur. Eğer bir süreç yürüyorsa o sürecin sağlıklı yürümesi için ne gerekiyorsa yapılması gerekir. Sayın Öcalan'ın kendi örgütü ile kurucusu olduğu hareketle iletişim halinde olması bunun mekanizmasını sağlanması sürecin sağlıklı işlemesi açısından son derece önemlidir. Bu konuda hükümetin bugüne kadar yaklaşılması eleştirmeye açık bir yaklaşımdı” dedi.
Baluken, Öcalan’ın Akil İnsanlar Komisyonu ve Kandil ile görüşmesinin önünün açılması gerektiğini ifade etti.
Dün TBM Genel Kurulu’nda yasalaşan 4. yargı paketine ilişkin bir soru üzerine Baluken, “4. yargı paketini yeterli bulmadık. Bizim açımızdan 4. yargı paketi var olan beklentiyi karşılamamıştır. Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılmadığı düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmadığı sürece yapılan hiçbir düzenlemenin çözüm getireceğine inanmıyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz