Sakarya - "Enerji Piyasalarının Liberalleşmesi" konulu arama konferansı çerçeve belgesinde, enerjide, kamu ve özel sektöre ait yatırımların yeterli düzeyde gerçekleşmemiş olmasına bağlı olarak, sistem yedeklerinin arz güvenliğini tehdit edecek şekilde azalmış durumda olduğu belirtilerek, 2009 yılından itibaren oluşacak elektrik ihtiyacının karşılanamayacağı kaydedildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Enerji Çalışma Grubu'nun Sapanca'da düzenlendiği "Enerji Piyasalarının Liberalleşmesi" konulu arama konferansına bugün de devam edildi.
Konferansa TÜSİAD'ın sunduğu çerçeve belgesinde, enerji politikası alanında atılması gereken adımlar konusunda geç kalındığı belirtilerek, 2007'den itibaren
başta sanayi olmak üzere elektrik enerjisi temininde sorunların baş göstereceği kaydedildi.
Çerçeve belgesine göre, enerjide, kamu ve özel sektöre ait yatırımların yeterli düzeyde gerçekleşmemiş olmasına bağlı olarak, sistem yedeklerinin arz güvenliğini tehdit edecek şekilde azalmış durumda. Türkiye 2009 yılından itibaren oluşacak elektrik ihtiyacını karşılayamayacak. Doğal gaz miktarının artırılması, hidroelektrik santrallerinin zamanında devreye alınmaması gibi nedenlerle açık, 2009'dan önce de ortaya çıkabilir.
Özelleştirme Stratejisi Belgesi'nin de hayata geçirilmesinde büyük gecikmeler yaşandığı kaydedilen çerçeve belgesine göre, Türkiye'nin olası enerji dar boğazına ve arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik tedbirler alması gerekiyor. Belgede Türkiye'nin, enerji kaynaklarını çoğaltmak için nükleer santrallerin kurulmasında kamu özel ortaklığının gündeme getirildiği, ancak bu modellerin geliştirilmesi ve uygulanması hususunda somut bir gelişme kaydedilmediğine yer verildi.
Alternatif enerji türü olan ve petrol petrol türevlerinin ithalatını azaltan biyoetanol kullanımını Avrupa Birliği'nde (AB) mevcut ve hazırlanmakta olan direktiflerle özendirildiği kaydedilen çerçeve belgesinde, "Biyoetanol üretiminin ve yaygın kullanımının teşvik edilmesi için Türkiye'de de AB üyesi bütün ülkelerde olduğu üzere "özel tüketim vergisi" muafiyet seviyesinin lüzde 2'den yüzde 5'e çıkarılması gerekmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.