TUSKON: Alternatif Değil, Tamamlayıcıyız

Türkiye İşadamlari ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, iş dunyasının diğer çatı kuruluşları TÜSİAD ya da MÜSİAD’a alternatif değil, tamamlayıcı bir STK olduklarını söyledi. Meral, şimdiye kadar yaptıkları faaliyetlerin daha önce yapılmadığını vurguladı ve TUSKON olarak gidilmeyen coğrafyalara gittiklerini, tanınmayan insanlara Türkiye'yi tanıttıklarını belirtti. Meral, "Yeni modellerle, kendinden örnek uygulamalarla iş dünyasına yeni bir ses, yeni bir renk, çabalarımızın ek bir katkı getirmesini arzu ediyoruz." dedi.

TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Zaman Ekonomi Editörü Turhan Bozkurt'un hazırlayıp sunduğu ve Skytürk360 TV'de yayınlanan Üç Nokta programına konuk oldu. Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Meral, TUSKON'un üye sayısının 45 bine ulaştığını söyledi. TUSKON çatısı altında bulunan dernek sayısının ise 176'ya ulaştığı bilgisini veren Meral, Türkiye'de Tunceli hariç tüm illerden üyeleri olduğunu, burada da ticaret ve sanayi odası dışında sivil toplum kuruluşu kategorisine alınabilecek dernek olmadığını ifade etti.

TUSKON'a üyeliğin tek şartının ‘güvenilir, Türkiye'yi dünyada temsil edebilecek ahlaki yapıda bir şirket olmak’ olduğunu aktaran Meral, şirketler arasında büyük-küçük ayrımı yapmadıklarını, derneğin küçüklerin büyümesine yardımcı olmayı hedeflediğini dile getirdi.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin öğretilerinden istifade ettiklerini aktaran Meral, değişik partilerden, değişik ideolojilerden ve değişik dinlerden bile mensupları olduğunu söyledi. Türkiye'nin mozaiği olmaya çalıştıklarını aktaran Meral, çok fazla siyaset konuşmayı sevmediklerini, asıl işlerinin 'iş yapmak' olduğunu ifade etti. Kendilerine büyük hedef koymadıklarını anlatan Meral, hedef pazar olarak niçin Afrika'yı seçtiklerini şöyle anlattı:

"Afrika, 30 milyon metrekareye kurulmuş, 1 milyar insanın yaşadığı bir yer. Bir sürü doğal kaynağı var ve bunun çok azına dokunulmuş. Bizim tahmin ettiğimizin aksine Afrika sömürülmüş, limonu sıkılmış bir posa gibi düşünülür. Kesinlikle öyle değil. Çok zengin bir kıta. Sadece denize yakın yerler değerlendirilmiş."

Yurtdışında Türk müteşebbislerinin açtığı Türk okullarının da en büyük destekçileri olduğunu vurgulayan Meral, okulları Türk iş dünyasının öz varlığı olarak gördüklerini söyledi. Alıcıları Türkiye'ye getirenlerin Türk okullarında çalışan öğretmenler, yerel dernekler ve büyükelçilikler olduğunu belirten Meral, bugün bir davetiye ile alıcı getirebilmenin kolay olmadığının altını çizdi. 2005 yılında Türkiye'nin Afrika'ya ihracatının yaklaşık 3,5 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 60 olduğuna işaret eden Meral, TUSKON'un yaptığı 3 programdan sonra 2008 yılında ithalatın ihracatı karşılama oranının yüzde 116’ya çıktığını kaydetti. Türkiye'nin şu anda Afrika'ya 11 milyar dolarlık mal sattığı bilgisini veren Meral, dış ticaret hacminin ise 20 milyar dolar civarında olduğunu ve Afrika ülkelerinin neredeyse tamamının Türkiye'yi stratejik ortak olarak seçtiğini dile getirdi.

"MERKEZ'İ ELEŞTİRSEK DE ÇOĞU ZAMAN ALKIŞLIYORUZ"

Merkez Bankası'nın işini iyi yaptığını belirten Meral, "Şunu da beklememek gerekiyor; Onlar Merkez Bankası, onlar maliyeci. Finans eğitimi almış insanlar. Onların doğruları, modelleri hep kendilerine göredir. Sanayicinin bakış açısı farklıdır. Bunların örtüşmesini beklememek lazım. Bence birbirlerini tamamlıyorlar. Zaman zaman eleştiriyoruz, ama çoğunlukla da alkışlıyoruz. Biz sonuca bakarız. Sonuç uygulanan stratejilerin en önemli göstergesidir. Faizler düşüyor. Türk Lirası değerlenmiyor, ki öyle olması gerekiyor. Büyümeyi tekrar hızlandırabilirlerse, bu stratejilerin doğruluğunu kanıtlamış olacaklar. Biz proaktif bir strateji uyguladıklarını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Hiç bir açığın sürdürülebilir olmayacağını aktaran Meral, her açığın günün birinde toslayacağını söyledi. Uzun yıllar elektriğe ve doğalgaza zam yapılmadığını anımsatan Meral, devletin bunu bir yerden regüle etmesi gerektiğini kaydetti. Zamanında bu tür kalemler kademeli olarak artırılsaydı, benzinin şu anda bu kadar zamlı olmayacağına işaret eden Meral, Türkiye'nin yenilenebilir enerji dönüşümünü tamamlaması durumunda enerji bağımlılığından kurtulacağını aktardı.