HABER

Tutuklu akademisyenler hakkında tahliye kararı

'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisine imza attıktan sonra tutuklanan dört akademisyenle ilgili davanın ilk duruşması İstanbul Adalet Sarayı'nda görüldü. Mahkeme akademisyenlerin tutuksuz yargılanmalarına karar verdi.

Tutuklu akademisyenler hakkında tahliye kararı

'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisine imza attıktan sonra tutuklanan dört akademisyenle ilgili davanın ilk duruşması İstanbul Adalet Sarayı'nda görüldü.

Mahkeme Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı hakkında tahliye kararı verdi.

Akademisyenler tutuksuz yargılanacak.

Sabah saatlerinden itibaren yüzlerce kişi, akademisyenlere ve gün içinde MİT TIR'ları haberiyle ilgili davalarının üçüncü duruşması görülen Can Dündar ve Erdem Gül'e destek için adliye önünde toplandı.

Davayı kalabalık bir izleyici topluluğu izledi.

Topluluk içinde CHP ve HDP'li milletvekilleri, sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile uluslararası gözlemciler de yer aldı.

Duruşmada ilk olarak Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya savunmasını yaptı.

'Hiçbir örgütten emir almadık, metinde hiçbir tarafa övgü yok'Kaya, iddianameyi eleştirerek söyledikleri değil söylemedikleri şeyler yüzünden yargılandıklarını söyledi.

Suçlamaların aksine bildirilerinde öz yönetim kelimesinin geçmediğini belirten Kaya, "Hiçbir yasa dışı örgütten ve hatta yasal otoriteden emir almamız mümkün değildir" dedi.

Kaya, akademisyenleri korkutarak imzalarını çekme suçlamasıyla ilgili olarak da "Erdoğan bizimle ilgili konuşma yaptıktan sonra imza sayısı 2200 oldu. Akademisyenler Erdoğan'dan korkmamış bizden mi korkacak" diye konuştu.

Esra Mungan ise savunmasında metinde hiçbir tarafa övgü barınmadığını söyledi:

"Metin, savcılığın iddia ettiği gibi herhangi bir örgüte övgü barındırmamaktadır. Metin devlete hitap etmektedir çünkü yasal muhatabımız devlettir.

"Metin bölgedeki tüm ölümlerin acısı üzerine kuruludur. Bu metinde olmayan bir şey varsa o da herhangi bir tarafa bir övgü ifadesidir.”

'İddianameye koyduğunuz metinler savunmamdır'Kıvanç Ersoy, savunmasında bildiriyle anayasal haklarını kullandıklarını söyledi.

Ersoy şöyle konuştu: "Adını anmadığımız bir şeyin propagandasını nasıl yapmış olabiliriz, bilemiyorum. Metnin hiçbir yerinde şiddet çağrısı, cebir ve şiddeti meşru gösterecek bir vurgu, bir söz bulunmuyor. Cebir, şiddet, tehdit içeren herhangi bir söz bulunmuyor”.

Ersoy, haklarında kaçma şüphesi bulunduğu iddiasıyla ilgiliyse, "(...) hakaret sayarım. 5 yaşındaki oğlum yurtdışındayım sanıyor" dedi.

Meral Camcı ise imza attığı metnin ve daha sonra okuduğu basın açıklaması metninin kendisi açısından savunma olduğuna vurgu yaptı:

"Her iki metnin aslen benim savunmam olduğuna vurgu yapmak istiyorum.

"Bu iki metin iddianamada eksik ve tahrip edilmiş olarak yer almıştır.

"İsmail Beşikçi'nin iddianameniz savunmamdır' dediği gibi ben de her iki metin benim savunmamdır diyorum."

Camcı, "Akademi biat etmez, etmemelidir. Çünkü üniversite memlekettir" diye konuştu.

Haklarında 7.5 yıla kadar hapis cezası isteniyorMungan, Ersoy ve Kaya 15 Mart'ta tutuklanmıştı.

O tarihte yurtdışında olan Camcı ise Türkiye'ye döndükten bir gün sonra, 31 Mart'ta tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Akademisyenler hakkında 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Bildiri ardından soruşturmalar ve işten çıkarmalarBarış için Akademisyenler inisiyatifi Ocak ayında, "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bir metin yayımlamış, eleştirilerin ardından yeniden imzaya açılan bildiriye imza atan akademisyenlerin sayısı artmıştı.

Bu metinde güvenlik güçlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki operasyonları eleştiriliyor ve "devletin vatandaşlarına şiddet uyguladığı" belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkilileri bildiriye sert tepki göstermişlerdi.

İmza metninin yayımlanmasından sonra imzacı akademisyenlerin bir bölümü hakkında adli ve idari soruşturmalar açıldı.

Bazı üniversiteler akademisyenler hakkında işten çıkarma ve uzaklaştırma kararları aldı.

En Çok Aranan Haberler