Tüm solunum virüsleri gibi, Coronavirus’un da temel olarak hasta kişinin öksürmesi, hapşırması, burnunu temizlemesi, gülmesi, konuşması sırasında saçılan damlacıkların solunması ile bulaştığını ifade eden Emsey Hospital Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, bu yolla bulaş, genellikle hasta kişiyle 1 metreden daha yakın mesafeli temas sonucu geliştiğini söyledi.
Hasta bir kişinin temas ettiği yüzeylere (kapı kolu vb) sık ve uzun süreli dokunmada daha sonra dokunan el ile ağız, burun ya da göze temas yoluyla da bulaşma riskinin bulunduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, solunum yollarına giren virüs sayısı arttıkça (daha çok öksüren, daha fazla burun temizleyen hastalarla daha yakın temasta bulunulması),virüslerin savunma sistemlerimizi alt edip daha alt solunum yollarına (bronşlara ve akciğerlere) ulaşma olasılığının artacağı ve bronşit (bronş infeksiyonu) ve zatürre (akciğer infeksiyonu) gibi ağır infeksiyonlara yol açabileceği unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.
Genel olarak, bağışıklık sisteminin yaşlılarda, altta yatan kronik hastalığı olanlarda, iyi beslenmeyenlerde, bedensel ya da ruhsal olarak aşırı yorgun olan bireylerde daha zayıf olduğunu belirten Görgüner, ‘’Bu bireylerde virüs infeksiyonları daha ağır seyretmektedir. Tütün ve tütün ürünleri (sigara, nargile gibi) kullanımı da solunum yollarının savunma mekanizmalarını bozmakta ve CoVID-19 infeksiyonunun gelişimini kolaylaştırmaktadır” dedi.
Kuluçka döneminin 2-14 gün arasında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, "kuluçka dönemi sırasında hastalık belirtisi görülmemektedir" dedi. Virüs infeksiyonu diğer solunum yolu infeksiyonlarına benzer belirtiler görüldüğü ve dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, genel olarak virüsün ateş, öksürük ve nefes darlığına yol açtığını ama bazı hastalarda boğaz ağrısı ve burun akıntısının da olduğu görüldüğünü ifade etti. Hastalık genellikle orta-ağır bir klinik seyir göstermektedir.Görgüner, "Ağır hastalanan ve ölen kişilerin büyük kısmı, 65 yaş ve üstü, akciğer hastalıkları, organ yetmezlikleri, kanser, diyabet, bağışıklık baskılayan hastalıklar gibi altta yatan hastalıkları olan kişilerden oluşmaktadır. Genç sağlıklı erişkinlerde ise hastalık nispeten hafif seyrediyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, şunları söyledi: “Kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve astım gibi kronik solunum sistemi hastalıklarının belirtileri, Coronavirus infeksiyonunun yol açtığı öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilere benzemektedir. Kronik solunum sistemi hastalığı olan kişiler, şikâyetlerinde günlük değişkenliklerden daha fazla şiddetlenme olduğunda, özellikle ateş ortaya çıktığında, balgam miktarında artış, balgam renginde koyulaşma olduğunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Bu kronik hastalıklara herhangi bir solunum yolu infeksiyonunun eklenmesi kişinin genel durumunu bozmakta, hastalık şiddetini oldukça artırmaktadır.
İnfluenza (grip) virüsü dışında, solunum yolu infeksiyonlarına yol açan virüslere yönelik henüz etkin bir ilaç ya da aşı yoktur. Dolayısıyla, İnfluenza dışında bu virus infeksiyonlarından, genel önlemler dışında korunma olanağı, genel sağlık desteği dışında tedavi seçenekleri bulunmamaktadır. Antibiyotikler yalnızca bakteri olarak adlandırılan infeksiyon etkenlerine karşı etkilidir, salt virüs infeksiyonlarında bir yararları yoktur. Ateşi 48 saat içinde düşme belirtisi göstermeyen ya da solunum sıkıntısı (nefes darlığı) olan kişilerin hızla bir sağlık merkezine başvurması gereklidir.”
DHA