ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 2004 yılının ülke ekonomisi ve dış ticareti bakımından tam anlamıyla bir dönüm noktası olduğu belirterek,
"Girişimcilerimiz başta olmak üzere, yıllardır toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen, ekonomik ve sosyal erozyona neden olan yüksek enflasyon dönemini geride bıraktık" dedi.
TESKOMB Dergisi'ne açıklamalarda bulunan Bakan Tüzmen, ihracatta yaşanan olumlu gelişmeler, yapılan çalışmalar ve gelecek hedefleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Son 10 yıla bakıldığında çok başarılı bir dış ticaret politikalarının uygulanmasından söz etmenin zor olduğunu belirten Tüzmen, bu süreçte her şeyden önce, politikaların belirlenmesi ve uygulanması bakımından siyasi iktidarlarda bir parçalanmışlığın söz konusu olduğunu vurguladı. Koalisyonlarla geçen bu dönemde, sadece dış ticaret değil, bütün genel ekonomi politikalarında bütünsellikte büyük bir eksiklik olduğuna işaret eden Tüzmen, "Bizim ise ana ilkemiz şudur, daha sofistike, katma değeri daha yüksek, daha bilgi yoğun ürünlerin ihracattaki payını arttırmak. Diğer yandan, nihai tüketiciye doğrudan ulaşmak da pazarlama açısından bir 'olmazsa olmaz'dır. Hedefimiz sürdürülebilir ihracat artışını yakalamaktır. Bu ise yeni küresel rekabet çevresine koşulsuz uyum sağlamakla mümkündür" dedi.
"2004 YILI TÜRK İHRACATÇISI AÇISINDAN TAM BİR DÖNÜM NOTASI OLDU"
Bakan Tüzmen, tüketici ihtiyaçlarına duyarlı, kaliteli, özgün tasarım ve bilgi yoğun olan ürünlerin, dünya pazarlarında başarıyı da beraberinde getirdiğini belirtti.
Tüzmen, Türk sanayicisi ve ihracatçısının da bu eksen doğrultusunda gelişmenin yollarını araması gerektiğini vurguladı. 2004 yılı, ülke ekonomisi ve dış ticareti bakımından tam anlamıyla bir dönüm noktası olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Tüzmen, bu itibarla, 2004 ve 2005 yıllarında gösterilecek ekonomik performansın Türkiye'nin kalkınma süreci açısından kritik olacağını belirtti. Genel ekonomik ortama bakıldığında, büyük başarılara ulaşıldığı, toplumsal uzlaşma ve dayanışma içerisinde her kesimin Türkiye'nin dönüşüm programına destek sağladığının görüldüğünü vurgulayan Tüzmen, sözlerine şöyle tamamladı:
"Girişimcilerimiz başta olmak üzere, yıllardır toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen, ekonomik ve sosyal erozyona neden olan yüksek enflasyon dönemini geride bıraktığımız anlaşılmaktadır. Reel faiz oranları esaslı bir biçimde düşmüştür. İmalat sanayi üretimi çok büyük bir canlanma trendi içerisindedir. İmalat sanayisinde ortalama üretim artışı yılın ilk yedi ayında yüzde 14.5 olmuştur. İnşaat sektörü yıllar sonra önemli bir büyüme olmuştur. Netice itibariyle, yılın ilk yarısında ortalama GSMH artışı yüzde 13.5 düzeyinde gerçekleşmiştir".