Tüzmen, hakkındaki iddiaları cevaplandırdı

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, her gün yeni bir iftirayla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Her şeye rağmen İstanbul'u moda ve fuar merkezi yapacağız" ifadelerini kullandı.

Devlet Bakanı Tüzmen, bugün bir gazetede hakkında yer alan iddialara, yaptığı yazılı açıklamayla cevap verdi. Son dönemlerde planlı ve hesaplı bir saldırı kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Tüzmen, bu saldırıların kendisini doğru bildiği yoldan ayırmayacağını ifade etti. Bugüne kadar ihracata hizmet eden, yurt dışında müteahhitlik işleri yapan ve fuarcılık alanında faaliyet gösteren her firmanın, her kişinin arkasında durduğunu, elinden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalıştığını vurgulayan Tüzmen, son günlerde her gün yeni bir iftirayla karşı karşıya kaldığını belirtti. Önce Eximbank'tan kredi verilmesi olayının, ardından da yapmaktan gurur duyduğu Irak'la ticaretin gündeme getirildiğini, şimdi ise İstanbul Havalimanı Serbest Bölgesi'ndeki bir kiralama olayının piyasaya sürüldüğünü bildiren Tüzmen, bunların hepsinin gerçeklerden uzak, boş ithamlar olduğunu ifade etti. Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından bu konuda yapılan her işin yasalara, yönetmeliklere uygun olduğunu vurgulayan Tüzmen, 20 senedir geçerli olan bu mevzuatla herhangi bir kişinin kayrılmasının söz konusu olmadığını, ilgili mevzuatı okuyan herkesin bunu rahatlıkla anlayabileceğini kaydetti.

Konunun, getirilen vergiler nedeniyle serbest bölgelerde iş yapmak için yapılan başvuruların neredeyse sıfıra düştüğü bir dönemde gündeme getirilmesinin ise komik olduğunu belirten Tüzmen, her firmanın mevzuata uygun başvurusunun hızlı bir şekilde yerine getirildiğini açıkladı. Tüzmen, Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi'ndeki uygulamanın da aynı yöntemle yapıldığını kaydederek uygulanan fiyatların herkese eşit ve açık olduğunu vurguladı. Yapılan kiralamadan önce başka firmaların talepte bulunduğu bilgisinin de gerçek dışı olduğuna işaret eden Tüzmen açıklamasında şöyle dedi:

"Serbest bölgelerde fiyatlar belli olduğu için ilk talep eden ve başvurusu uygun görülerek yükümlülüklerini yerine getiren firmayla sözleşme yapılmaktadır."
Dedikodu ve iftiralarla değil 2010 yılının Türkiye'sini planlamakla meşgul olduklarını bildiren Tüzmen, İstanbul'u moda ve fuarlar merkezi yapacaklarını ilan ettiklerini hatırlatarak buna yönelik çalışmalar yürüttüklerini açıkladı. İstanbul'un moda marka merkezi olması için yoğun bir çalışma içinde olduklarına dikkat çeken Tüzmen, bunu gerçekleştirmek için sektörlerin en büyük destekçisinin de fuarlar olacağını kaydetti. Bu konuda önemli mesafe aldıklarını belirten Tüzmen şu değerlendirmeyi yaptı:
"Avrupa ülkelerindeki uluslararası marka olmuş fuarların müşterilerini yavaş yavaş İstanbul'a çekiyoruz. İstanbul'daki fuarlarımıza yabancı alıcıların katılımı hızla artmaktadır. Birçok uluslararası fuar firması Türkiye'yi önümüzdeki dönemin en güçlü rakipleri olarak görmeye başlamışlar, müşterilerini Türk fuar firmalarına kaptırmama telaşına girmişlerdir. Böyle bir ortamda Türk fuarcılığını desteklememiz, ihracatımızın olmazsa olmazlarındandır. Türk fuar şirketlerinin dünya markası olması, ihracatımızın da artmasına katkı sağlayacaktır. Şu an İstanbul'da bu projemize hizmet edecek iki fuar alanı vardır. Önümüzdeki dönemde hem bu fuar alanlarını geliştirmek hem de kaliteyi yükseltmek zorundayız. İstanbul'u 2010'lara hazırlamalıyız. Yaptığımız budur. Türk fuar firmalarının dünya markası olması Türkiye'nin yararınadır. Avrupa'nın birçok kenti fuarcılıktan 10 milyarlarca Dolar kazanmaktadır. Doğu-Batı, Kuzey-Güney koridorundaki İstanbul niye kazanmasın. Frankfurt'ta, Hannover'de, Londra'da ve daha birçok şehirde fuar dönemlerinde oteller, restoranlar tıklım tıklım dolmakta, işyerleri gelen ziyaretçilerden büyük paralar kazanmaktadır. İstanbul bunu haketmiyor mu?"

Bir takım çevrelerin rant hesaplarına kendi adını karıştırmak istediğini ifade eden Tüzmen, 6-7 yıldır ihracat ve müteahhitlik başta olmak üzere bütün Türk firmalarına müsteşar ve Bakan olarak hizmet vermeye çalıştığını, yurt dışında ihracat ve müteahhitlik heyetleri götürdüğünü anlattı. Bu çalışmalarında hiçbir kişi ve kuruluş ayırt etmediğini, 50 bin dolarlık işi de 1 milyar Dolarlık işi de aynı önemle takip ettiğini herkesin bildiğini kaydeden Tüzmen, "Benim için önemli olan ülkemin kazanmasıdır. Doğru olan her şeyin arkasında dururum. Mesnetsiz iddialardan da korkmam. Yaptığım her işi kapalı kapılar arkasında değil herkesin ortasında yaparım. Bu nedenle bir takım çevrelerin kendi özel işlerine, rant kavgalarına adımı karıştırmaları son derece çirkindir. Herkes işini yapsın" ifadelerini kullandı.