HABER

TV de ölüm

TV de ölüm

Christine Chubbuck Televizyonda intihar eden ilk ve tek haber spikeridir.

1974 de TV programının başlamasından 8 dakika sonra sunucu deprasyona girip şunları söyler. "Kanalın 40 yılında polisin son haberlerini,son kanlı cinayetleri ve renkli yaşamları aktardık.Şimdi bir tanesini daha göreceksiniz.' dedikten sonra tabancasını çıkartıp başına dayayıp kendisini vurarak öldü..


Tarih boyunca sayısız insan yeni icatlar peşinde koştu. İnsanlar bu şekilde hem ün hem de para elde etmek için büyük çabalar gösterdi. Ancak bazıları vardı ki, yaptıkları icatlarla insanlara fayda sağlarken, kendi sonlarını hazırladılar:


1 Ekim 2010 günü, kullanan kişinin hareketini belirleyerek yönlendirdiği Segways araçlarının üretici Hesco Bastion şirketinin sahibi Jimi Heselden trajik bir Segways kazasında hayatını kaybetti. Polis, Heselden’in aracı kullanırken bir tepeden aşağı yuvarlandığını ve aşağıdaki nehre düşerek öldüğünü belirtti. Her ne kadar Segways’in mucidi Dean Kamen olsa da, Heselden aracı üreten firmayı satın alan ve onu geliştiren kişiydi. İnsanlığa büyük yararı dokunan bir kişi, böylece kendi geliştirdiği teknolojinin kurbanı oldu.


Tarihin en büyük sihirbazlarından biri olan Harry Houdini, fiziksel bir “numaranın” kurbanı oldu. Houdini, bir gösterisinden önce, iki kolej öğrencisinin fiziksel dayanıklılığını göstermesi isteğine karşı gelemedi. Vücudunun ne kadar fazla yumruğa dayanabileceğini göstermek isteyen Houdini’nin zaten iltihap kapmış olan apandisiti darbelere dayanamadı ve patladı. Ünlü sihirbaz, karın zarı iltihabını gidermek için yapılan ameliyatın ardından 1926 yılının Cadılar Bayramı’nda hayatını kaybetti.


İlk Nobel Ödülü’nün yanı sıra, iki kere Nobel Ödülü kazanan ilk kadın olan Curie, kendi deneyinin kurbanı olmaktan kurtulamadı. Çok yüksek radyoaktivite özelliği gösteren radyum ve polonyum elementlerini keşfeden Curie, Birinci Dünya Savaşı’nda yaralı askerleri tedavi etmek için radyum tarafından salınan radon gazını kullandı. Ömrünün büyük bir kısmını dirseklerine kadar radyoaktif elementlerin içinde geçiren Curie’nin sağlığı zamanla giderek bozuldu. Curie, 4 Temmuz 1934’de, 66 yaşındayken anemiden öldü. Kemik iliğinin yeni kan hücreleri üretmesini engelleyen bu hastalığın, Curie radyoaktif elementlere maruz kaldığı için ortaya çıktığı tespit edildi.


İrlandalı Thomas Andrews, binden fazla insanın mezarı olan Titanik’in mimarlarından biriydi. Andrews, aynı zamanda dönemin en görkemli gemisiyle Atlantik’i geçmek için yola koyulan insanların arasında bulunuyordu. Andrews ve onun gibi gemide bulunan insanların başına ne geldiğini bugün tekrar anlatmaya gerek yok.


Konfederasyon Ordu’su için politikacı, hukukçu ve deniz mühendisi görevlerinde bulunan H.L Hunley, Amerikan İç Savaşı’nda tasarladığı ünlü denizaltıyla ün kazandı. Hunley’in tasarladığı denizaltı mürettebat güvenliği için kesinlikle gerekli önlemlere sahip değildi. Denizaltının ilk seferinde dokuz kişilik mürettebatın beşi öldü. Denizaltının Charleston Limanındaki Union kuşatmasına saldırısında ise, bu sefer kendisinin de arasında olduğu tüm mürettebat hayatını kaybetti. Konfederasyon askerleri, mini denizaltıyı kurtararak üçüncü bir girişim gösterdi ve bu sefer kuşatmayı yardı. Ancak gemi, bir düşman gemisini batırdıktan sonra tekrar battı. Su yüzüne çıkarılmak için 132 yıl beklemesi gerekti.


Pek az insan Bogdanov’un ismini bilse de, onun keşfettiği tedavinin adını bilmeyen yoktur: Kan nakli. Ekonomist, profesör, Bolşevizm’i bulan kişi ve aynı zamanda doktor olan Bogdanov, bir çeşit gençlik pınarı yaratmak için kendi üzerinde çeşitli kan nakil deneyleri yaptı. Bogdanov, kendisine 11 kere başarılı kan nakli yapmayı başardı. Ancak 12’inci girişim ölümcül oldu. Aydınlar ise, Bogdanov’u öldüren hatanın enfeksiyonlu veya uyumsuz kan kullanmak olduğunu düşünüyor.


New York’un bir yerlisi olan William Bullock, kendi adını taşıyan döner matbaayı keşfetti. Efsaneye göre, bir gün aksaklık çıkaran makineye sinirlenen Bullock makineyi tekmeledi veya yanlışlıkla ayağını kaptırdı. Bacağında oluşan kesik enfeksiyon kapan Bullock, kısa bir süre sonra kangrenden öldü.


Kimi terziydi kimi büyücü kimiyse sporcuydu ama onlar mesleklerindeki başarılarıyla değil birbirinden ilginç ölümleriyle tarihe geçtiler. Kimi gülerken, kimi de sakalı yüzünden öldü. İşte en acayip ölüm hikâyelerinden bazıları.


Felix Faure-1890: Eski Fransa Başbakanı ofisinde metresiyle sevişirken yaşamını yitirdi.


Lee Seung Seop-2005: Bilgisayar oyunları bağımlısı 28 yaşındaki Seop bir Internet cafede toplam 50 saat boyunca bilgisayarın başından kalkmadan oyun oynadı. Seop oturduğu sandalyeden bir daha kalkamadı


Futbol antrenörü George Allen’ın futbolcuları kazandıkları bir maçı kutlamak için antrenörün kafasından aşağıya enerji içeceği boşalttı. Fenalaşan Allen hastaneye kaldırıldı. Ünlü teknik direktör olaydan 1 ay sonra hayatını kaybetti


Joseph W. Burrus-1990: Sihirbaz Burrus ‘Canlı gömülme’ şovunu yapmak için bir tabutun içine girdi. Asistanları kazdıkları bir çukurun içine yerleştirdikleri tabutun üzerine toprak ve beton attı. İşlem bittiğinde döktükleri betonun tabutu kırdığını fark eden ekip sihirbazı tabuttan çıkarsalar da talihsiz adamın cesediyle karşılaştı


50 yaşındaki tuğla ustası Alex Mitchell bir komedi dizisi izlerken gülme krizine girip 25 dakika boyunca durmadan güldü. Kalbi bu duruma dayanamayınca Mitchell yatağına uzandığı an hayatını kaybetti


Bir efsaneye göre 16. YY’ın başında uzaya gitmek isteyen Hu kendisine özel bir iskemle alarak buna 47 roket bağladı. Hizmetçileri Hu’nun oturduğu iskemleye bağlı olan roketleri ateşlediğinde büyük bir patlama oldu. Etrafı saran duman dağıldığında iskemlenin yok olduğu gözlendi, Hu’dan da bir daha hiç haber alınamadı


At yarışı sırasında kalp krizi geçiren jokey yaşamını yitirdi. Atı rakiplerini geçerek bitiş çizgisini geçtiğinde dünyadaki ilk ‘Ölü şampiyon’ oldu


Çin şair Li Po, Çin'in edebiyat dünyasındaki en iyi şair olarak kabul ediliyor. Şair aynı zamanda liköre olan düşkünlüğüyle de biliniyor. En iyi şiirlerini de sarhoşken yazmıştır. Bir gece Li Po Yangtze nehrinde sal ile gezinirken ayın su üzerindeki yansımasını kucaklamak isteyince nehre düşerek boğuldu.


Avusturyalı Hans Steininger 1,4 metre ile dünyanın en uzun bıyığına sahip olmakla ünlüdür. 1567 yılında bir gün yaşadığıo şehirde yangın çıktı. Hans da kaçarken bıyığını toplamayı unuttu. Koşarken bıyığının üzerine bastı ve dengesini kaybederek düştü. Yuvarlanırken boynunu kırdı ve öldü.


Ünlü Tenessa'lı viski üreticisi Jack Daniel bir sabah iş yerine erken gitti. Para kasasını açmak istedi ancak şifresini hatırlayamadı. Sinirlenen Daniel da kasaya bir tekme attı. Bu tekme yüzünden ayak baş parmağına zarar verdi ve bir süre sonra da orada oluşan bir enfeksiyon yüzünden hayatını kaybetti.


Bobby Leach Niagara şelalerinden bir fıçı içinde atlayan dünyadaki ikinci kişi. Bu atlayıştan başka ölüme meydan okuyan başka girişimleri de bulunuyor. Bu kadar cesur birisinin ölümü ise oldukça ironik. Leach, bir gün bir Yeni Zellanda sokağında yürürken bir portakal kabuğuna basınca kayarak düştü ve bacağını kırdı. Öylesine kötü bir kırıktı ki bacağın kesilmesi gerekiyordu. Cesur adam bir süre sonra kırıkta oluşan hastalıklar yüzünden öldü.


Fransız terzi Franz Reichelt bir manto-paraşüt dikmişti. İlk başta medyaya cansız bir manken kullanarak icatını test edeceğini söylese de sonradan kendi atlayacağını açıkladı. Eyfel kulesinin 60 metre yükseklikteki ilk katından 1911 yılının soğuk bir şubat günü atladı ve yere çakıldı.


Tasavvuf ehli Rus Grigori Rasputin ilk olarak on kişiyi zehirleyebilecek güçteki siyanürden kurtuldu. Onun halen yaşadığını gören katilleri onu dört kere vurdu. Bu kurşunlamadan da canlı çıkan Rasputin'i katilleri elini kolunu bağlayarak denize attı ve ondan kurtuldular.


Amerikan senarist Tennessee Williams 1983 senesinde bir otel odasında alkol alırken şişenin kapağını yutarak öldü.


Amerikan Cleveland Indians'ın efsanevi oyuncusu Ray Chapman oyun sırasında başına vuran ve kafatasını parçalayan beyzbol topuyla yaşamını yitirdi.


AvustralyalI vahşi doğa uzmanı Steve Irwin ‘Timsah Avcısı' olarak anılıyordu. Irwin, Great Barrier Reef'de belgesel film çalışması sırasında dikenli bir vatozun göğsüne iğnesini fırlatması sonucunda öldü.


Amerikalı komedyen Dick Shawn kahkaha dolu şovu sırasında meslektaşlarını eleştiriyordu. ‘İşim için hiçbir zaman yerlere kapanmam' derken sahnenin zeminine düşen Shawn'ı hayranları çılgınca alkışladı. Shawn 10 dakika boyunca aralıksız süren alkışlardan sonra kalkmayınca yanına gelen güvenlik görevlileri öldüğünü fark etti.


İsveç Kralı Adolf Frederick tatlıya düşkünlüğüyle tanınıyordu. ‘Ölümüm savaş arenasında değil yemek masasında olsun' sözüyle ünlü olan İsveç kralının istediği oldu. Hazımsızlık sorunu olan kral 1771'de 61 yaşındayken havyar, havuç çorbası, ringa balığı, karidesli börek, 10 kadeh şampanya ve 14 porsiyon tatlısını bitirdikten beş dakika sonra dünyaya veda etti.


2450 derecelik fırında sigarasını yakmak için 600 tonluk pres makinasının arasından geçerken öldü.


Kurtarmaya gelen ambulansın yaralının üstüne park etmesi sonucu öldü.


Traş olurken berberin rahatlatır demesiyle demesiyle aniden boynunu sağa sola çevirirken boynunu kırarak hayata veda etti.


Mideye kaçan sineği öldürmek için ağıza sinek öldürücü sıkmak suretiyle öldü.


Haşeratı öldürmek için yatağı ilaçladıktan biraz sonra uyuya kalarak hayatını kaybetti.


Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısına kaçan taşı çıkarmak için ayağını silkelerken elektrik çarptı sanan yardımsever bir Laz tarafından kafasına kalasla vurulmak suretiyle öldürüldü.


Gemide görevli kişi kontrol için geminin buhar kazanına girdikten sonra bir tayfanın kazanın kapağı açık unutulmuş diyerek kapağı kapatması sonucu hayatını kaybetti.


Kahvede arkadaşlarla okey oynarken başına inek düşmesi sonucu öldü.


Balkona 50 kişi çıkılması sonucu balkonun çökmesi ile toplu halde öldüler.


Bir otomobilde 5 kişi sarhoş kafayla dolaşırken radyoda çalan müziğe dayanamayarak yol kenarında durup TEM otoyolu üzerinde halay çekerken kamyon altında kalarak can verdiler.


Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendisini asmış pozu verdi. Eve gelen eş, kocasını o halde görünce bayıldı. Kapıyı açık gören komşu kadın içeriye girince, iki cesetle karşılaştığını sanıp evi soydu. Topladıkları ile çıkarken, Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın, korkudan öldü.


New York'ta caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama bir şey olmamıştı. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü.


Romollo Ribaldo, işsizdi. Pisa Kenti'nde oturan 42 yaşındaki bu İtalyan, bir gün tabanca ile intihar etmeye hazırlandı. Eşi onu engellemek için dil döktü. Sonunda Romolo, ağlamaya başladı ve intihardan vazgeçip silahını yere fırlattı. Ateş alan tabancadan çıkan mermi eşine isabet etti ve eşi öldü.


ABD'nin Alabama Eyaleti'nde 25 yaşındaki bir asker tükürme alışkanlığının kurbanı oldu. Pencere kenarında oturarak tükürüğünü sokak lambasına isabet ettirmeye çalışan bir asker, dengesini kaybedip 11. kattan düşerek hayatını kaybetti.


Güney Afrika'nın Cape Town Şehri'ndeki bir hastanede gizemli olaylar oluyordu. Üstelik ölümlerin hepsi, cuma günleri 311 numaralı yoğun bakım odasında gerçekleşiyordu. Hemşireler ve doktorlar buna bir çözüm bulamayınca, devreye polis girdi. Araştırmalar sonuç vermedi. Sır ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi. Uzmanlar, odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Sonuç sıfırdı. Bu arada ölümler devam etti. Sonunda oda sürekli olarak gözetim altına alındı ve neden ortaya çıktı. Cuma sabahları saat 06.00'da odaları temizleyen görevli, hastanın başındaki solunum cihazının fişini çekerek elektrik süpürgesinin fişini takıyordu.


Astronot biliminde çığır açan Danimarkalı bilim adamı Tycho Brahe, vaktinde tuvalete giremediği için öldü. 16. yüzyılda yemek bitmeden sofradan ayrılmak hakaret sayılırdı. O gece, şölene gelmeden önce tuvalete girmeyi unutmuştu. Yemekte içkiyi fazla kaçıran Brahe, izin isteyemeyecek kadar nazikti. İdrar kesesi patlayan bilim adamı, 11 gün acı çektikten sonra öldü.


Mısırlı çiftçi, Nil Nehri'ne düşen tavuğunu kurtarmak için suya atlar. Ancak girdaba yakalanır. Kıyıya dönemeyince, bağırarak yardım ister. Bu kez oğlu atlar suya. O da girdaba kapılır. Beraberce yardım isterler. Derken adamın kızı, karısı da aynı kaderi paylaşır. Sonunda tavuk kurtulur ama ardında 6 ölü bırakır.


Bir lunaparkın 2 kafadar gece bekçisi, park kapandıktan sonra dönen salıncaklara binmeye karar vermişler. Yönetici kabinine girmişler, aleti çalıştırmışlar. Makinenin ısınması için 1 dakika kadar süre gerekiyor tabii. Salıncaklara bir güzel kurulmuşlar. 1 dakikalık süre geçmiş, alet çalışmaya başlamış. Ama 2 kafadar, seans süresini ayarlamayı unutunca bütün gece kusarak ölmüş.


Bir fil bakıcısı filin temizliği ile ilgilenirken filin posasının altında kalıp can vermiş.


1983'te mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu bir kadın, polislere 'eğer onu bırakmazlarsa' morarana kadar nefesini tutacağını söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.


Tarihte pek çok kişi sakal uzatıp Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeye çalıştı ama hiçbiri 1500’lü yılların ortalarında yaşayan Avusturyalı Hans Steininger kadar talihsiz bir olayla karşılaşmadı. Sakalı 1.4 metre uzunluğunda olan bu adam, onu rulo yapıp deri bir bezin içine yerleştiriyordu; ta ki 1567’ye kadar. O talihsiz günde tüm kasabayı etkisi altına alan bir yangın çıktı. Evinden çıkmaya çalışırken ayağı sakalına takılan adamın ya düşüp boynunu kırdığı, ya da alevler arasında kaldığı düşünülüyor.


Koyunlar oldukça sakin hayvanlardır ve genelde günlerinin büyük bir bölümünü sakince otlayarak geçirirler. 67 yaşindaki Betty Stobbs bir çiftçinin karısıydı. Birgün çiftlikte her zamanki gibi ATV’sine (Dört teker üzerinde hareket eden, içten yanmalı motorla güç alan tek ya da çift kişilik, her türlü zeminde yol alabilen bir araçtır.) binerek koyunları beslemeye başladı. Bu sırada koyun avı için bekliyordu. Aç koyun, kadın ATV’siyle yaklaşırken, onun üzerine atladı ve ATV’den düşürdü. Talihsiz kadın düştüğü ATV’nin altında kalarak can verdi.


Tam olarak sütyenin neden olmadığı bu ölüm şekli hala gizemini koruyor. 1999 yılında İngiltere’de Hyde Park’ta yürüyüş yapan iki genç kadın yağmur fırtınasıyla karşılaştılar. Sağanaktan saklanmak için dev bir ağacın altına saklanan çift bunun sonlarına neden olacağını bilemezdi. Aniden çakan şimşek, sütyenlerindeki balenlerin iletkenliğiyle elektirk akımını direk olarak iki kadının üzerine çekti. O anda hayatlarını kaybeden talihsiz kadınların bedeni tam 15 saat ağacın altında kaldı.


Piyasa araştırma şirketi NPD Grup, 2009’da Las Vegas’ta düzenlenen DICE (Tasarım, Yenilik, İletişim ve Eğlence) Zirvesi’nde oyun endüstrisinin geçen yıla oranla iki kat daha büyüdüğünü ortaya koydu. Bu sektörün içinde bulunanlar, ürünlerinin ciddi şekilde büyüdüğünü biliyordu ancak altı milyon potensiyel müşterinin bu sektörün bir parçası haline gelmiş olması, üreticileri de oldukça şaşırttı. Fakat bu sefer de bu oyunlara bağımlılık konusu gündeme geldi. Endişeler, 2005 yılında Güney Kore’de genç bir adamın aralıksız elli saat boyunca Starcraft oyununun online versiyonunu oynaması ile doğrulandı. 28 yaşındaki genç adam, bir internet kafede elli saat boyunca bu oyunu oynadı ve sadece önemli ihtiyaçlarını gidermek için kısa molalar verdi. Elli saat sonunda acilen hasteneye kaldırılan genç adam, kısa sürede öldü.


Bu tuhaf olayda sadece tek bir kişi değil, tam 21 kişi öldü. 1919 yılının ocak ayında, 2.5 milyon galon melas taşıyan büyük tank, North End şehri yakınlarında patladı. Melas, şeker fabrikalarında şeker pancarı ve şeker kamışı üretiminde fabrikasyona geri alınamayan son şuruptur. Alkol, maya ve yem sanayisinde temel hammadde olarak bu madde yapışkan ve pekmez rengindedir. Kimse patlamaya neyin sebep olduğundan emin değildi. Ama biliyoruz ki bu patlama ile etrafa saçılan yapışkan madde, insanları devirip içine çekerek kalın ve kahverengi bir sıvı içerisinde boğulmalarına neden oldu. Geride kalan pisliği temizlemek ise tam bir ay sürdü. Şanssız şehir sakinleri, hala bazı sıcak yaz günlerinde melas kokusunu aldıklarını belirtiyor.


Hollywood’da şöhret ve servet sahibi olma arzusu birçok kişiyi perişan etti. Hatta birkaç kişinin hayatına bile mal oldu. Bu hikayelerden en üzücü olanı ise Peg Entwistle aslı genç vevtalihsiz oyuncunun başına geldi. Entwistle, New York City’deki Broadway’da bile rol almayı başaran genç bir oyuncuydu. Kaliforniya’dayken, ‘Thirteen Women’ (On Üç Kadın) adlı filmde küçük bir başarı kazandı, ama asıl şöhretini buna borçlu değil. 12 Eylül 1932 yılında büyük bir reklam reklam filmi için için Hollywood’a geldi. Tüm eşyalarını ve bir intihar mektubunu bıraktıktan sonra Hollywood’un girişinde yüksek bir tepede bulunan ve şehrin her yerinden görülebilen ‘Hollywood’ yazısının H harfinden atladı. Cesedi 2 gün orda kaldıktan sonra yakınlarda yaşayan amcası tarafından tespit edildi.


Langley ve Homer Collyer, yirmili yaşlarındayken New Yorka taşındılar. Zengin bir ailenin iki çocuğu olan kardeşler etraftaki çöpleri evlerinde biriktirmeye başladı. Buldukları herşeyi evlerine getiren iki gencin oturduğu apartmanda tam 180 ton çöp bulunduğu tahmin ediliyor. Avizeler, kırık bebekler, arabalar ve çatlak saatler topladıkları eşyalar arasında. 1930’lu yıllarda kör olan Homer, on yıl sonra da romatizma yüzünden yatalak oldu. İşin ilginç tarafı, evde yabancıları uzak tutmak için bubi tuzakları vardı ve Langley bu tuzaklardan birine takılarak, çöp yığının altında kaldı. Kardeşine yardım edemeyen Homer ise açlıktan öldü.


2 Şubat 1959’da Rusya’nın Ural Dağları’nda yaşanan olay, ülkenin en ünlü çözülememiş gizemi oldu. 28 Ocak’ ta Ural Politeknik Enstitüsü’nden on öğrenci kış yürüyüşü ve kısa süreli kamp için yola çıktı. Bir öğrenci kendini kötü hissedince dağda uygun bir bölgede kendini toparlayabilmek için kaldı. Diğer dokuzu ise ormanda bulundu. Terk ettikleri çadırları içerden yırtılmış bir şekilde bulundu. İlk iki ceset ormanın içinde yalınayak ve sadece iç çamaşırları ile, sonraki üç ceset ise benzer bir durumda yakın bir yerde bulundu. Bundan iki ay sonra ise, son kurbanlar 75 metre uzaklıkta kar altında gömülü bulundu. Dört öğrencide büyük iç yaralanmalar, kırık kaburgalar ve ezilmiş kafatasları vardı. Birinin dili yoktu. Gerçek şu ki müfettişler saldırıya benzer herhangi bir bulgu bulamadı. Son dört kurbanın da başkalarına ait olduğu düşünülen ve radyasyon içeren kıyafet giydikleri belirtildi. Çığ, uzaylılar ve askeri test ölüm olaylarıyla ilgili olarak ortaya atılan teorilerden birkaçı.


1998 yılında kullandığı aşırı miktardaki deodorant yüzünden kalp krizi geçiren 16 yaşındaki genç çocuk öldü. BBC’de yer alan habere göre, 1971 yılından beri 130 kişi aşırı dozda deodorant gazını içine çekerek intihar girişiminde bulundu. Ama bu talihsiz çocuğun durumu tamamen kazaydı. Kişisel hijyenine oldukça düşkün olan bu kurban günde iki kez tüm vücuduna deodorant sıkıyordu. Abartılı bir şekilde deodorant sıkan çocuğun, bulunduğu yerde fazla temiz hava girişi olmadığı için öldüğü düşünülüyor.


2008 yılında Kanada’da 57 yaşında bir adam benzin almak için girdiği bir istasyonda cüzdanını ve şahsi eşyalarını çaldırdı. Bir süre sonra çalınan eşyalarının yağmur suyu kanalında olduğunu fark eden adam, polis olay yerine ulaşmadan önce birkaç kez gidere ulaşma girişiminde bulundu. Polis tarafından defalarca uyarılan adam en sonunda lağım kanalından düştü. İtfaiyeciler tarafından kurtarıldığında hala canlı olan adam, hastanede öldü.


1991 yılında başından yaralanan Edward Juchniewicz, sedyenin devrilmesiyle birlikte vefat etti. Bu esnada doktorla konuşan sağlık görevlileri hastayı bandajlarla bağlamayı unutmuştu. Edward, rutin kontrol için doktoruna götürülmüştü.


İtalya’da büyük bir doğum günü kekinin içine saklanan 23 yaşındaki striptizci Gina Lalapola, içeride 1 saatten fazla kalınca boğularak hayata veda etti.


28 Nisan 1988’de Aloha Havayolları’nın B-737 uçuşu esnasında üst kabin tavanı patlayarak yırtıldı ve uçtu. Bütün yolcular kemer taktığı için sadece servis yapan bir hostes denize uçtu. Uçak üstü açık bir şekilde indi.


ABD’de sıkı bir hokey fanı olan 13 yaşındaki Brittanie Cecil, rakip takım oyuncusunun vurduğu hokey topunun başına isabet etmesiyle bitkisel hayata girdi. Genç kız 48 saat komada kaldıktan sonra hayata gözlerini yumdu. Bu kaza hokey tarihindeki en ölümcül olay olarak tarihe geçti.


1998 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde trajik bir olay gerçekleşti. Maç 1-1 devam ederken konuk takım üstüne düşen yıldırım tüm oyuncuları öldürdü.


50 yaşındaki Jaam Singh Girdhan Barela, eşinin cenazesinde gerekli ritüelleri yerine getiriyordu. Eşi yakılmaya başladıktan sonra 300 km’den gelen bal arılarının saldırısına uğrayan üzgün koca, sayısız arı sokması sonucu vefat etti.


2003 yılında bir lunaparkta roller coaster operatörü olan Doug McKay, uzun saçları yüzünden korkunç bir şekilde öldü. Saçları araca sıkışan 40 yaşındaki görevli feci şekilde can verdi.


Seksüel heyecan arayan 31 yaşındaki Gary Ashbrook yatağında başına geçirilmiş kondomla yetkililer tarafından ölü bulundu. Nitroz oksitle şişirip patlattığı 3 boş kondomla daha bulunan Gary Ashbrook’un, yapılan inceleme sonucunda boğularak öldüğü tespit edildi. Gary 7 yıldır AIDS hastasıydı.


‘Charlie ve Çikolata Fabrikası’ filminde geçen bir sahne gerçek hayatta da vuku buldu fakat bu sefer sonuç filmdeki kadar tatlı değildi. New Jersey’de bir çikolata fabrikasında çalışan Vincent Smith, kakao tanklarını erimeleri için çikolata kazanına boşaltırken kayarak kazanın içine düştü. Yaklaşık 500 dereceye ulaşan kazanın bir paletine takılan çalışan, diğer görevliler kendisini kurtarıncaya kadar çikolataya bulanarak geçirdi. Kazandan çıkarılan Vincent kısa süre sonra hayatını kaybetti.


Toronto’da bir hukuk firmasında çalışan 38 yaşında ki avukat Garry Hoy, staj öğrencilerine ofis camının sağlamlığını kanıtlamak isterken gökdelenin 24’üncü katından aşağıya düşerek hayatını kaybetti. Daha önce defalarca aynı şeyi test eden avukat, öğrencilerine hava atmak için yine cama omuzuyla vurdu. İlk teşebbüsünde cama bir şey olmazken, ikinci denemede genç avukat camın kendisiyle birlikte gökdelenden aşağıya düştü.


Barselona ‘da bir inşaatın 8’inci katından atlayarak intihar eden kadın, kendisiyle birlikte feci bir ölüme daha sebep oldu. Pencereden atlayan kadın, eşiyle yolda yürüyen Ukraynalı bir adamın üstüne düştü. İntihar eden kadın olay yerinde ölürken, hastahaneye kaldırılan 50 yaşlarındaki adam bir süre sonra hayata veda etti.


ABD’nin Nebraska eyaletinde Diana Durre isimli bir kadın, iki köpeğini bir çifte satmak üzere yola çıktı. Buluşma noktası da ünlü bir restoran dev tabelasının tam altıydı. 23 metrelik devasa büyüklükteki tabela şiddetli rüzgar nedeniyle devrildi ve küçük kamyonetinde müşterilerini bekleyen Diana’yı acı bir son karşıladı. Zavallı kadın orada can verdi. Kamyonetin kasasında bulunan köpekler şans eseri kazadan kurtulurken, görevliler tarafından barınağa teslim edildi.



Her yıl, çatıya çıkıp anteni değiştirenlerden bin 800 kişi can veriyor. Çatıdan düşen ama ölmeyenlerin sayısı da 2 bin civarında.


Özellikle son yıllarda, cinsel ilişki sırasında ölenlerin sayısında oldukça büyük bir artış var. 1 yılda bin 500 kişi seks yaparken can veriyor.


Dünyanın en zor mesleklerinden biri de kuşkusuz otomobil tamirciliğidir. Her yıl, bu iş sektöründe 900 kişi hayatını kaybediyor.


En fazla ölümlerin yaşandığı iş kollarından biri de boyacılık sektörü. Dünya üzerinde her yıl bin 100 kişi, boya merdiveninden düşerek ölüyor.


Her yıl 33 bin kişi, yanlış iğne nedeniyle ölüyor. Özellikle Afrika'da, bu tarz ölümler artık normal sayılıyor.


Her yıl, gömlek veya pantolon düğmesi dikerken 299 kişi ölüyor. Dikiş sırasında iğneyi vücuduna batıranlardan bazılarının ölüm nedeni: Bulaşıcı hastalık.


Her yıl, 2 bin 480 kişi ampul değiştirirken elektrik çarpması nedeniyle ölüyor.


İlginç ölümlere maruz kalanlardan bazıları da kasa görevlileri. Her yıl ya soyguncuların kurşunu ya da müşterilerle tartıştıkları için 6 bin 500 görevli ölüyor.


"Moder dansın annesi" sayılan Isadora Duncan 1927'de eşarp yüzünden öldü. Eşarp takmayı çok severdi.

New York Times gazetesinde yazılan bir yazıda anlatıldığı şekliyle 1927'de çok hızlı bir otomobille giderken güçlü bir ipekten yapılan eşarbı rüzgar yüzünden direksiyona dolaştı. Korkunç bir güçle boğazını sıkan eşarbını viyolenselcisi ve kuoförü çıkartmaya çalışsalar da başarılı olamadılar. Araba durduktan sonra hemen ilk yardım yapılmasına rağmen bayan Duncan'ı kurtaramadılar.


Homer ve Langley Collyer obsesyon derecesinde biriktirme hastalarıydılar. İki kardeş gazete ve bir sürü şeyi evlerinde biriktiriyorlardı. Evin koridorları, odaları, heryeri bunlarla doluydu.

1947 de evlerinde öldüler. Evlerinden 100 ton çöp çıktı. Kardeşler evde birbirlerinden 15 metre uzaklıkta bulunmuşlardı. Beslenebilmek için gazetelerin arasında tünel yapıp öyle hareket ediyorlardı.


Jerome Irving Rodale sağlıklı yiyecek konusunda bir uzmandı. Organik tarımda bir öncüydü. Organik tarım ve bahçecilik konusunda bir dergi ve gazete çıkarıyordu. Büyük bir övünçle en az 100 yaşına yaşayacağını söylerdi.

Rodale 1971'de Dick Cavett showda bir röportaj sırasında kalp krizi geçirip öldü. Show sırasında uyuduğunu sanan sunucu hatta şaka yaparak sıkıldınız mı diye sormuştu. Öldüğünde 72 yaşındaydı. Bu röportaj hiç yayınlanmadı.


Christine Chubbuck Televizyonda intihar eden ilk ve tek haber spikeridir. 1974'de TV programının başlamasından 8 dakika sonra sunucu deprasyona girip şunları söyler:

"Kanalın 40 yılında polisin son haberlerini, son kanlı cinayetleri ve renkli yaşamları aktardık. Şimdi bir tanesini daha göreceksiniz' dedikten sonra tabancasını çıkartıp başına dayayıp kendisini vurarak öldü.


Tuvalette ölüme birçok örnek verebiliriz. Ancak Elvis Presley (1935 - 1977) bunların en meşhuru.

Rock ‘n Roll kralı Graceland'da bir pansiyonda tuvalette oturur vaziyette ölü bulundu. Doktorların söylediğine göre kalp krizi geçirmişti. Öldüğünde çok şişmandı ve çok fazla uyuşturucu kullanıyordu.


Robert Williams bir robot tarafından öldürülen ilk kişidir. 1979'da Williams Ford Motor'da depoda malzeme katlarına tırmanırken birden bire robotun çalışmasıyla hızlıca kafasına çarpması sonucu öldü.

İkinci ölüm 1981'de Kawasaki'de gerçekleşti Kenji Urada 37 yaşında bir mühendisti. Çalışırken kırılan robotun kolu aniden dönerek Urada'ya çarptı ve ölümüne neden oldu.


Aktör Vic Morrow, Alacakaranlık kuşağı dizisinin çekimleri sırasında sette öldü. Bir helikopter patlama sahnesinde fırlayan pervane aktörün kafasını kopartarak ölümüne neden oldu.

İki çocuk aktör de bu sebepden öldüler. Bu olaylardan sonra Amerika'da film setlerindeki güvenlik şartları ve kanunlar çok ağır koşullar getirilerek yenilendi.


1982'de 27 yaşındaki David Grundman kaktüs reklamları için çöl bitkilerine tabancasıyla atışlar yapıyordu. Fakat bir atışı sırasında kaktüsten fırlayan bir parça ona çarparak ölümüne sebep oldu.

Günümüzde bir bitki yüzünden ölen tek kişi olarak biliniyor.


Amerikalı oyun yazarı Tennessee Williams 1983'de otel odasında şişe kapağıyla boğulmuş olarak bulundu. Bulunduğunda çok sarhoştu.


1983'de cankurtaranlar partisi kutlamalarında sezonun ilk boğulması yaşanmış. Parti sona erdiğinde 31 yaşındaki Jerome Moody rekreasyon bölümünün havuzunda ölü bulundu. Acıdır ki, cankurtaranlar cankurtaranı kurtaramadılar.


Dick Shawn (1924-1987) bir komedyendi. Sahnede bir showu sırasında geçirdiği kalp krizi sonunda öldü.

Dick Shawn politikacılar ve onların seçim kampanyaları ile dalga geçen komedi programları yapıyordu. Bir gösteri sırasında şakalarını yaparken kalp krizi geçirip sahnede bayıldı.Eve götürülen komedyen öldü.


İngiliz 'King Kong' lakaplı güreşçi Kirk, 1987'de final maçında 'Belly-Splash' yaparken yani zıplayıp rakibinin üstüne düşme hareketini denerken kalp krizi geçirdi. Maçtan önce Kirk arkadaşına bir gün öleceğini ve bu ölümün ringde olmasını umut ettiğini söylemişti.


1991 yılında artist Christo ve Jeanne-Claude bir instalasyonlarında binlerce büyük şemsiye kullandılar. Bu şemsiyeler sarı ve mavi renklerdeydi. Bu büyük şemsiyeler 6 metre yükseklğinde ve 8.7 metre genişliğindeydi.

İki ay hazırlıktan sonra instalasyon sergilenmeye başlandı. Sergiyi gezen yaşlı kadın, çıkan bir rüzgar yüzünden üstüne düşen şemsiyenin altında kalarak öldü.


1991'de 57 yaşındaki Taylandlı kadın Yooket Paen çiftliğinde yürüken bir inek pisliğine basıp düştü. Düşerken tellere tutunmaya çalışırken elektrik çarpması sonucu öldü.

Kısa bir süre sonra kardeşi 52 yaşındaki Yooket Pan komşusunu olay yerine göstermek için götürdü. Fakat ne şanssızlıktır ki, o da aynı yerde inek pisliğine basıp aynı şekilde elektrik çarpması sonucu öldü.


1999'da 67 yaşındaki Betty Stobbs İngiltere'de motorunun arkasına bir koyun aldı. Fakat koyun çok açtı. Sahibin arkasında karnını doyurmak isterken dengeleri bozuldu ve 100 metreden düşerek öldüler.


2006'da Avustralyalı vahşi yaşam uzmanı ve TV programcısı Steve "Timsah avcısı" Irwin kalbine saplanan bir vatoz balığı iğnesi sonucu öldü.


Mariesa Weber, iki hafta ailesinden haber alamadı. Onları yatak odasında kitaplığın altında ölü buldu.


Marco ve Roberto de Solisa adlı iki kardeş, birbirleriyle pek iyi geçinemiyorlardı. Roberto'nun sık sık kendisiyle alay etmesine dayanamayan Marko, kardeşini, kafasına sıktığı tek kurşunla öldürdü. Buraya dek her şey normal sayılabilir.

Ancak anormal olan, Marko ile Roberto'nun yapışık ikiz olması ve aynı dolaşım sistemini paylaşması. Roberto'nun ölümünden 5 dakika sonra, kan dolaşımının durması sonucu Marko da yaşamını yitirdi. Böylece işlediği cinayet, intihara dönüşmüş oldu.


Kamboçya'da iki asker, patlamamış mayınla futbol oynamaya kalkınca yaşamlarını kaybettiler. Olayı ilginç kılan bir başka nokta, parçalanarak can veren iki askerin, Kamboçya ordusunun en iyi mayın uzmanları olmalarıydı.


ABD'nin Alabama eyaletinde 25 yaşındaki bir asker, tükürme alışkanlığının kurbanı oldu.

Pencerenin kenarına oturarak, tükürüğünü büyük bir tencere biçimindeki sokak lambasına isabet ettirmeye çalışan asker, dengesini kaybedip 11'inci kattan düştü.


New Hempshere eyaletinde on yaşındaki bir çocuk, kolasını çiviyle açmaya çalışırken yaşamını yitirdi. Kolanın içindeki gaz basıncıyla fırlayan çivi, çocuğun boğazına saplandı ve çocuk yaşamını yitirdi.


Şimdiki ölüm nedeni ise topluluk tarafından "Jüri Özel Ödülü" ne layık görülmüştür.

ABD'de bir genç, girdiği bunalım sonucu 21 Mart 1994 tarihinde, bir gökdelenin onuncu katından atlayarak yaşamına son verme girişiminde bulundu. Aynı binanın dokuzuncu katında, gencin birbiriyle sürekli kavga eden anne ve babası oturuyordu. Sekizinci katta ise, gökdelen güvenlik örgütünce kurulu çelik bir koruyucu ağ vardı.

Gencin intihara kalkıştığı sırada, dokuzuncu katta anne ve babası yine kavga ediyordu. Eşine iyice sinirlenen baba, elindeki av tüfeğinin tetiğine bastı. Anne kendini yere atarak yaşamını kurtardı, ancak tüfekten saçmalar, o sırada dokuzuncu katın hizasından düşmekte olan gencin başına isabet etti.


Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendini asmış pozu verdi... Eve gelen eş kocasını o halde gorünce bayıldı. Kapıyı açık gören komşu kadın içeri girince iki cesetle karşılaştığını sanıp evi soydu. Topladıkları ile çıkarken Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın korkudan öldü... Jake beraat etti.


New York'ta 5'inci caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama bir şey olmamıştı. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittigini düşünerek gaza bastı ve adam öldü...


Bayan Carson Amerika'nin New York kentinde yaşıyordu.. Bir gün eğlenmek için cenaze işleri yapan bir şirketle anlaştı. Şirket eve telefon etti ve bayan Carson'un kalp krizi geçirip öldügünü söyledi. Aile hemen koştu. Bu sırada tabutun içinde yatan bayan Carson birden doğruluverdi. Ama kızı o anda kalp krizi geçirip öldü...


Romollo Ribaldo işsizdi. Pisa kentinde oturan 42 yaşındaki bu İtalyan bir gün, tabanca ile intihar etmeye hazırlandı. Eşi onu engellemek için dil döktü.. Sonunda Romolo ağlamaya başladi ve intihardan vazgeçip silahını yere firlattı. Ateş alan tabancadan çıkan mermi eşine isabet etti ve eşi öldü...


Mısırlı çiftçi, Nil Nehri'ne düşen tavuğunu kurtarmak için suya atlar. Ancak girdaba yakalanır. Kıyıya dönemeyince, bağırarak yardım ister. Bu kez oğlu atlar suya, o da girdaba kapılır. Beraberce yardım isterler. Derken adamın kızı, karısı da aynı kaderi paylaşır. Sonunda tavuk kurtulur ama ardında 6 ölü bırakır.


Iraklı terörist Khay Rahnajet, içinde bomba olan paketi postayla suikast adresine göndermeye kalkar. Ancak yeterli sayıda pul yapıştıramadığı için, paket ev adresine geri gönderilir. İçinde bomba olduğunu unutan acemi terörist paketi açar ve sonrası malum.


Güney Afrika'nın Cape Town Şehri'ndeki bir hastanede gizemli olaylar oluyordu. Üstelik ölümlerin hepsi, cuma günleri 311 numaralı yoğun bakım odasında gerçekleşiyordu. Hemşireler ve doktorlar buna bir çözüm bulamayınca, devreye polis girdi. Araştırmalar sonuç vermedi. Sır ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi. Uzmanlar, odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Sonuç sıfırdı. Bu arada ölümler devam etti. Sonunda oda sürekli olarak gözetim altına alındı ve neden ortaya çıktı. Cuma sabahları saat 06.00'da odaları temizleyen görevli, hastanın başındaki solunum cihazının fişini çekerek elektrik süpürgesinin fişini takıyordu.


Sibirya'nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa götürülüyormuş. Mısır tarlasının ortasında, tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. Tabutun içindeki ceset düşüp dereye yuvarlanmış. Akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş. Balıkçılar "Acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük?" diye endişeye kapılarak, cesedi askeri kışlanın tellerine bırakmışlar.

Nöbetçi er, bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. Hemen ambulans çağrılmış. Delik deşik olan ceset, hastaneye kaldırılmış. Operasyon 6 saat sürmüş. Ameliyattan çıkan doktor, alnından akan terleri silmiş ve "Çok zor oldu ama galiba yaşayacak" demiş.


Bir fil bakıcısı filin temizliği ile ilgilenirken filin posasının altında kalıp can vermiş.

En Çok Aranan Haberler