31 Mart seçimlerinde sandıktan birinci parti çıkan Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) Genel Başkan Özgür Özel'in sonuçlarla ilgili yaptığı değerlendirme dikkat çekmişti. Onedio'dan Deniz Şen'in sorularını yanıtlayan CHP lideri Özel, “Twitter’ın toplumdaki algıyı birebir yansıttığını düşünmek büyük bir hata. Twitter'ı değil sokağı dinledik” sözlerine açıklık getirdi.
''Twitter eğer şartlar birazcık kötüye gidiyorsa, insanların morali bozuksa bir linç kampanyasına dönüyor ve bir yankı odası gibi git gide ses büyüyor, her tarafa sarıyor, hatta gerçeğin bile üstünü örtebiliyor'' diyen Özgür Özel sözlerine şöyle devam etti:
''Şimdi moraller yüksek tabii ama, Twitter’ın kanaat yapıcı ve gerçeği yönlendirici bir etkisi var ama bu etki her zaman doğruya yönlendirmiyor. Ben elbette Twitter’a bakıyorum, aktif olarak kullanıyorum. Milletvekili olduğum dönemde de en çok takipçisi olan milletvekili bendim ama gerçek anlamda Twitter’ı dinlemek yerine sokağın sesini dinlemek daha organik ve gerçekçi siyaset üretmeye katkı sağlıyor. Twitter’daki fikirleri reddetmiyorum ama orada oluşan kanaatin sokakta her zaman karşılığı olmuyor.''
Özgürlükçü ve her türlü yasaklamaya karşı olduklarının altını çizen Özgür Özel, ''Türkiye’de TikTok belli bir toplum kesiminin sosyalleştiği, birbirinden haberdar olduğu, hayata bir anlamda psikolojik olarak dokunduğu çok önemli bir mecra. Bunu reddetmek yerine, TikTok’ya yaşananların ne olduğunu anlamaya çalışmak lazım. Siz TikTok’u kapatsanız da TikTok ihtiyacı varsa ya da orada ortaya çıkan akımlar, davranış biçimlerinin sebebini anlamadıktan sonra TikTok’u kapatarak hiçbir şey yapamazsınız. Hatta belki TikTok’a akan enerjinin bambaşka mecralara akmasıyla daha da kötü sonuçlar doğabilir'' dedi.
Yasaklamanın çare olmadığına işaret eden Özel, son olarak şunları söyledi:
''TikTok’ta bizim de hoşumuza gitmeyen, anlam veremediğimiz, beğenmediğimiz yaklaşımlar, paylaşımlar olabiliyor. Önemli olan bu meselenin sosyolojisini anlamak. Yasaklamak hiçbir şeye çare değildir. Yasaklar bazı davranış biçimlerini ve alışkanlıkları yer altına indirir ve bu son derece sorunludur. Görünür olması rahatsızlık duyulan hususlara, sosyolojik, toplumsal çözümler üretilmesi lazım. Siyasetçilerin bir işi de budur.''