Her şey Elon Musk'ın Twitter'ın genel merkezine lavaboyla girmesiyle başladı. Bu olay yaşandığında takvimler 26 Ekim'i gösteriyordu. Herkes bu olay karşısında şaşkınlığını gizleyememişti. Kimileri bunun Elon Musk'ın Twitter'da yapacağı temizlik operasyonunu simgelediğini söyledi. Ancak kimse Musk'ın Twitter'a gelişinin bu kadar çalkantılı olacağını inanın tahmin etmiyordu! Sosyal medya platformunda yaşanan her yeni olayın üzerine neredeyse çok kısa bir süre sonra hemen bir yenisi ekleniyordu. CEO Parag Agrawal ve bazı üst düzey yöneticilerin kovulmasıyla ciddi şekilde başlayan bu süreç, ücretli mavi tik satışını, çok sayıda Twitter çalışanının kovulmasını ve Musk'ın çalışanlara ültimatom vermesini beraberinde getirdi. Twitter çalışanları, Musk'ın ültimatomu nedeniyle son 24 saatin en büyük olaylarından birini başlattı.
Musk verdiği ültimatomda Twitter çalışanlarına "Ya uzun saatler boyunca yoğun bir şekilde çalışmayı kabul edin ya da 3 aylık tazminatınızı alıp şirketten ayrılın." dedi. Çalışanlarından bu ikisinden birini seçmelerini isteyen ünlü milyarder, onlara seçim yapmaları için perşembe saat 17:00'ye (ET) kadar da süre verdi. Musk'ın verdiği bu ültimatomun ters tepeceğini kim, nereden bilebilirdi...
Çalışanlar Musk'tan gelen bir e-postayla aldıkları bu ültimatom karşısında kelimenin tam anlamıyla isyan bayrağını çekti. Musk'ın şirket çalışanlarına ya kabul edin ya da ayrılın çağrısı yapmasının ardından çok sayıda Twitter çalışanı istifa etti. Twitter'daki işten çıkarma dalgasının yerini bu kez istifa dalgası aldı. Yapılan bir anket ise çalışanların Musk'ın ültimatomuna karşı nasıl tepki verdiklerini ortaya koydu.
BBC'nin haberine göre, yapılan online bir ankete, 180 çalışanın %42'si "Çıkış seçeneğini kullanıyorum, özgürüm!" yanıtını verdi. Yani şirketten ayrılmayı seçmişlerdi. Katılımcıların dörtte biri kalmayı "gönülsüzce" seçtiklerini söyledi ve yalnızca %7'si kalmak için “evet”i tıkladı.
İddialara göre, Twitter'a sabotaj yapılmasından korkan Elon Musk, ofisleri 21 Kasım Pazartesi gününe kadar da geçici olarak kapattı. Ayrıca Twitter çalışanlarının giriş kartlarının iptal edildiği de öne sürüldü. Tüm bunlar dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından biri olan Twitter'ın işleyişinde herhangi bir aksilik meydana gelmesi durumda, çalışanların ofislere girememesinden dolayı büyük sorunlar yaşanabileceğine yönelik endişelere neden oldu.
Bu soruya kesin bir yanıt vermek mümkün değil. Ancak elimizde olumlu veya olumsuz bazı bulgular var. İlk olarak olumsuzlarla başlayalım.
Guardian'ın haberine göre işten ayrılanlar arasında, hataları düzeltmekten ve hizmet kesintilerini önlemekten sorumlu birçok mühendis yer aldı. Twitter biyografilerine göre, ayrılanların epeyce bir kısmı mühendisler, geliştiriciler ve kodlayıcılardan oluşuyor. Adını vermek istemeyen bir kişi ise birçok kullanıcının endişe yaşamasına neden olan şu sözü söyledi: "Twitter çökerse (dağılırsa), birçok alanda işleri düzeltecek kimse kalmaz"
Bu söz, birçok kullanıcıyı elbette korkuttu. Çünkü bu, bir aksilik yaşanması durumunda Twitter'a erişimde sorun veya sorunlar yaşanabileceğini ve bu sorun veya sorunları düzeltmenin her zamankinden daha zor olabileceği anlamına geliyordu. Adını vermek istemeyen kişi sözleri için bir kaynak sunmadı. Bu yüzden bu sadece bir iddia olarak kaldı.
Bir başka iddia da Newsweek yazarı Travis Akers'den geldi. Akers, kalan Twitter çalışanlarından birinin "Twitter'ın ölmesine yaklaşık bir hafta kaldı." dediğini söyledi. Akers de sözün kaynağına dair bilgileri paylaşmadı ancak söyledikleri yine birçok kullanıcıyı endişelendirmeye yetti.
Elon Musk, çalışanları şirketten istifa ederken paylaşımlar yapmaya devam etti. Ünlü milyarder, önce "En iyiler kalıyor, bu yüzden çok endişeli değilim" dedi. Daha sonra ise üzerinde Twitter logosu bulunan bir mezar taşının fotoğrafını paylaştı.
Twitter ile ilgili gelişmeleri Twitter hesabından paylaşan Platformer'ın editörü Zoë Schiffer ise son attığı tweet'lerden birinde ilginç bir noktaya değindi. Schiffer, Elon Musk'ın mavi tikli Twitter Blue projesine liderlik eden tasarımcıların ve baş web mühendisinin ayrıldığını paylaştı. Schiffer, buna ek olarak Twitter'ın kritik altyapısını koruyan birçok çalışanının istifa ettiğini söyledi.
"Bu gerçekten Twitter'ın sonu mu?" diye soranlardan biri de BBC'den Zoe Kleinman oldu. Kleinman, "Mavi kuşu" tüneğinden çok hızlı bir şekilde düşürebilecek en büyük iki olası potansiyel felaketi ele aldı.
Twitter, tüm büyük web siteler gibi sürekli olarak kötü niyetli kişilerin saldırısı altında oluyor. Üstelik Twitter'da dünya liderlerine, politikacılara ve ünlülere ait, milyonlarca takipçisi olan kişisel Twitter hesapları var. Bu da hacker'ların Twitter'a olan iştahını daha da kabartıyor. Siber güvenliği sağlamak, hele ki milyonlarca kişinin kullandığı bir sosyal medya platformunun başındaysanız oldukça önemli. Ancak geçen hafta Twitter'ın siber güvenlik başkanı Lea Kissner şirketten ayrılmıştı. Yerine kimin geldiği ise henüz bilinmiyor. Yerine birisi gelip geldi mi, bu da bilinmiyor.
Twitter'ın güvenliği oldukça sağlam olabilir. Ancak her ay 300 milyon kişinin kullandığı bir siteyi bir arada tutabilmek için sürekli bakım yapmak gerekiyor. Yani Twitter şu şekliyle daha uzun bir süre hizmet verebilir, ancak sürekli yeni kötü niyetli aktörlere karşı güncellenen ve bakımı yapılan bir güvenlik şart.
Kleinman, ikinci potansiyel felaket senaryosunda ise sunucuların devre dışı bırakılmasını konu ediniyor. Buna göre, sunucuların kötü niyetli biri tarafından ya da düzgün bir şekilde denetlenmeyen rutin bir bakım sırasında yanlışlıkla devre dışı bırakılması Twitter'ın sonunu getirebilir. Sunucular olmadan ister adı Twitter olsun ister Facebook veya Instagram hiçbir dijital mecra varolamaz. Sunucular bu platformların adeta bedeni ve de beyni.
Belki de Elon Musk istifalar sonucu aldığı önlemleri (ofisleri kapatma, giriş kartlarını iptal etme gibi) kötü niyetli bir çalışan sunucuları devre dışı bırakmasın diye almıştır, kim bilir? Ancak sunucuların düzgün ve rutin bir şekilde denetlenmesi ve bakımının yapılması gerekiyor. Twitter'dan istifa eden çalışanlar arasında şu an bu bakımla veya yüksek ısı üreten bu sunucuların serin tutulmasıyla, sürekli ihtiyaç duydukları elektrik kaynaklarına dair kontrollerini yapılmasıyla ilgilenmesi gereken biri veya birileri var mı bilinmiyor. Bu aşamalardan birinde bir terslik yaşanması ve bu terslikle ilgilenen bir çalışanının şirkette olmaması yaşanması en son istenen şeylerden biri olur.
Haberler hep kötü mü? Aslında değil. Evet, Twitter'dan çok sayıda çalışan istifa etti. Evet, birçok uluslararası basın kuruluşu bu durumu bir kriz olarak değerlendirdi. Ancak Twitter'ın hala ayakta kalabileceğine hatta daha da güçlenebileceğine dair somut emareler de yok değil.
Twitter, Elon Musk'ın yönetimine geçtikten sonra bir rekor kırdı. Yine Musk'ın verdiği bilgilere göre, Twitter 11 Kasım'da tüm zamanların en yüksek aktif kullanıcı sayısına ulaştı. Böylece Twitter aktif kullanıcı sayısında bir rekor kırmış oldu. Bu ücretli mavi tik satışına başlayacağını açıklayan platform için iyi bir haberdi.
Bu haberlerden biri çok sayıda çalışanın istifa ettiği gün de geldi. Dünya çok sayıda çalışanın Twitter'dan istifa ettiği haberini konuşurken, Elon Musk bir tweet atarak "Ve… Twitter kullanımında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştık" dedi. Daha sonra bir tweet daha atarak "Rekor sayıda kullanıcı, Twitter'ın ölüp ölmediğini görmek için Twitter'a giriş yapıyor ve ironik bir şekilde onu her zamankinden daha canlı hale getiriyorlar!" ifadelerini kullandı.
Yani Twitter her ne kadar çalkantılı gibi görünse de bu süreçte ölmek bir kenara, daha da canlandı ve en aktif dönemlerinden birini yaşadı. Bu Twitter'ın ölmeyeceğinin en somut kanıtlarından biri oldu.
Belki de Elon Musk, istifa eden en kritik çalışanlarının bazılarını şirkete geri dönmek için ikna etmeyi başarmıştır. Bu, yine de cepte tutulması gereken bir ihtimal. Çünkü, gündüz saatlerinde Twitter'daki meslektaşlarıyla iletişim halinde olan biri ve yakın zamanda ayrılan bir çalışan, Musk'ın bazı üst düzey çalışanlarla görüşerek onları kalmaya ikna etmeye çalıştığını öne sürdü. Bu yüzden belki de üst düzey çalışanların kararı değişmiş olabilir ve bu da Twitter'ın yaşanan olayları unutup hızla toparlanma sürecine geçmesine yardımcı olabilir.
Twitter'ın sonu mu geldi, yoksa yaşananlar Twitter'ın sonunu mu getirecek? Bunu kesin olarak bilmiyoruz. Yukarıda yazılanlar da zaten olası senaryolardan ibaret. Ancak bildiğimiz tek bir şey var; o da çalışanlarının uzun saatler boyunca yoğun bir şekilde çalışmasını isteyen Elon Musk'ın şu an fazlasıyla yoğun olduğu.