İSTANBUL (İHA) - Çırağan Sarayı başta olmak üzere turizmcilere tahsis edilen bina ve arazilerin turizmcilere satışına olumlu bakan Turizm Yatırımcıları Derneği, bina ve arazilerin rayiç değerlerinin çok eskiden belirlendiğine ve güncellenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye'deki turizm yatırımlarının en üst örgütlenmesi olan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) 26 Kasım 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 285 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.
Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Varlıer'in yaptığı açıklama şöyle:
"Turizm Yatırımcıları Derneği olarak turizme tahsisli arazilerin, dilerlerse tesis sahiplerine satışını olumlu karşılamaktayız. Böyle bir uygulama ile turizm tesislerinin bilançolarının güçlenmesi, dolayısıyla, gerek sermaye piyasalarına açılım gerekse iç veya dış kaynaklardan finansman imkanı sağlanarak yeni yatırımlara yönelmelerini sağlayacağını ümit ediyoruz.
Ancak, buradaki en önemli husus, tebliğde bahsedilen 'rayiç bedel'in tespitidir. Bu tesislerin pek çoğu, 1980'li yıllarda ülkemizde henüz turizm olgusunun tam anlamı ile bilinmediği ve geleceğin neler getireceğinin tam olarak öngörülemediği dönemlerde yapılmış olup o zamanlarda değerli görülmeyen arazilerin bugünkü değerlerine ulaşmasına bizzat sebep olmuş tesislerdir.
Turizm tesislerinde, tesisin üzerine kurulduğu arazi, tesis bedelinin belirli bir yüzdesinin üzerinde olduğu takdirde yatırımın fizibilitesi kaybolmaktadır. Bu nedenle bugünkü rayiç bedellerin talep edilmesi halinde, arazilere talebin yoğun olmayacağı kanısındayız. Tatil yörelerindeki tahsis arazilerde kurulmuş tesislerin arazi bedelinin yatırım tutarının yüzde 15'ini aşmayacak şekilde belirlenmesi makul bir yaklaşım olacaktır.
TYD olarak, cari faiz uygulandığı halde, tüm bedelin iki yıl gibi çok kısa bir sürede ödenmesinin gereğini de anlamakta güçlük çekmekteyiz. Verimli bir yatırım için arazi bedelinin en az 4-5 yıllık sürede ödenmesi gerektiğini düşünmekteyiz."