Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşana ucuz elektrik verilmesini istedi.TZOB Elazığ İl Koordinasyon Toplantısı yapıldı. Bir restoranda yapılan toplantıya, TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan Bayraktar, Elazığ’ın tarım potansiyeli yüksek olan bir il ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin yollarını batıya bağlayan bir kavşak olduğunu kaydetti. Çalışan nüfusun yüzde 59’unun tarımda istihdam edildiğini ifade eden Bayraktar, “Özelikle burada buğday, baklagiller, kayısı ve üzüm üretimi çok önemli olduğunu görüyoruz. Ülkenin kayısı üretiminin yüzde 5’ini Elazığ tek başına sağlıyor. Tabi bunun dışında lahana, kavun ve çilekte önemli bir gelir kaynağı haline gelmiş ilimizde bunun dışında Keban, Karakaya, Kalecik, Kıralkızı barajlarına, Hazar Gölüne, başta Fırat ve Murat olmak üzere 9-10 tane büyük akarsuyuna sahip olduğunu görüyoruz. Bütün bunlara rağmen işlenebilir tarım arazilerinin sadece yüzde 8.9’ununda sulamaya açılabildiğini görüyoruz. Bu oldukça yetersizdir. Bu sulamanın yüzde 90’ına yakınında pompaj sulaması ki bu üreticimize ilave bir maliyette getiren bir sulama yöntemidir. Tabi bir an evvel sulama yatırımlarının bitirilmesi ve bu işletmelerin ve işlemeye müsait tarım arazilerinin sulamaya açılması lazım. Aksi takdirde bu bölgede hem üretimi hem de verimi arzu edilen düzeyde arttırmamız mümkün görünmüyor. Tabi işletmelerin burada çok ufak olduğunu görüyoruz. Parçalı arazilerin çok fazla olduğunu görüyoruz. 459 işletmenin arazi büyüklüğü 10 dekarın altında ki bu maalesef endişe ile karşılamamız gereken bir durum. Çünkü bu küçük işletmelerde teknolojiyi kullanmak mümkün değildir. Verimlilik rakamlarını yükseltmek mümkün değildir. Bir ekonomik faaliyet yürütmek mümkün değildir. Yani tarımsal üretimi bir ekonomik faaliyet olarak düşündüğümüzde bu işletmelerde bununda yeterli olmadığı görüyoruz” dedi.“YEM MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ”İlin hayvancılık sektöründeki durumunu da değerlendiren Bayraktar, şunları kaydetti:“Yine bu ilde 143 bin büyükbaş, 409 bin küçükbaş, 3 milyonda kanatlı hayvan bulunuyor. Yine bu işletmelerinde çok büyük olmadığı görüyoruz. Hayvancılık işletmeleri ufak işletmeler çok verimli işletmeler değildir. Tabi burada kafes balıkçılığı için yeterli su yüzey alanı var. Burada yine sazan ve alabalık yetiştiriciliği de ön plandadır. Tabi su kaynakları ve su ürünleri üretim alanları açısından da ülkemizin önemli illerinden biri olduğunu görüyoruz. Tabi bu arada bizim özelikle bu bölgenin tarımsal sorunlarını çözümü noktasında yapılması gerekenleri ifade etmemiz gerekirse kırsal desteklerin kapsamının genişletilerek, çiftçilerimizin daha fazla bu bölgeden yararlanılmasını sağlamamız gerekiyor. Kayısının destekleme kapsamına alınmasını fevkalade önemli görüyoruz. Yine ürün desteklemeli ürün kapsamının genişletilmesi ve özelikle Elazığ bölgesinde hayvancılık desteklerini artırılmasını istiyoruz ve önemli görüyoruz. Yem maliyetleri Türkiye’nin her bölgesinde oldukça yüksek, yem maliyetlerinin düşürülmesini ve hayvancılık sektörünün gelişmesi rekabete açılması açısından önemli görmekteyiz. Yine su ürünleri yetiştiriciliği birliği ve kooperatifleri ve su ürünleri işletme tesislilerinin bu bölgede kurulmasını önemli görüyoruz. Çünkü örgütlenmenin olmadığı veya yeterli olmadığı tarım alanlarında biz maalesef ne pazarlama sorununu çözebiliyoruz ne planlama yapabiliyoruz ne de çok verimli üretim yapabiliyoruz. Bu açıdan örgütlenmenin önemli olduğuna inanıyoruz. Yine bu bölgede balık yemi üretiminin çok yeterli olmadığını görüyoruz. Yem üretimi için tesis kurulmuş ama bu tesislerinin sayısının arttırılması burada çok önemli. Yine elektrik enerjisi faturalarının özelikle hasattan sonra alınmasını Türkiye’ni her tarafı talep ettiği gibi bu bölgenin de talebi olarak önümüze geldi. Yani bu elektrik enerjisi faturaları hasattan sonra ödenmelidir. Yine büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşanlara indirimli tarifeden elektrik verilmeli ki bunu hükümetimizden de talep ediyoruz. Bizim için hayvancılık faaliyeti bir tarımsal faaliyettir. Bir ticari faaliyet olarak görülmemesi gerekir.”“TÜRK ÇİFTÇİSİ OLARAK SINIFTA KALDIK”Üretici örgütlerinin idari ve mali yönden daha kuvvetli olmasını beklediğini aktaran Bayraktar, “Bu örgütler üretici birlikleri yazısı ile kuruldu ama fonksiyonel değil bunların daha güçlendirilmesini istiyoruz. Hatta alıcının tek muhatabı olmasını istiyoruz. Alıcı gelip niye üreticilerden alsın. Gelecek üretici birliğinden üretici örgütünden alacak. Üretici örgütü fiyatı belirleyecek. Biz bu yapıya doğru Türkiye’nin gitmesi içinde bir mücadele ediyoruz. Biz bu ülkede şemsiye bir kurumuz. Türkiye’nin en büyük meslek kuruluşu olarak bunlar bizim altımızdaki ekonomik örgütler. Biz bunların gülcü olmasını istiyoruz. Bunlar bizim rakibimiz değil bunlar bizim üyemizdir. Bunlar güçlü olmazsa Türkiye de pazarlama ve planlama sorununu halledemeyiz. Dünya’da hiçbir ülke devlet eliyle bakanlık eliyle ne pazarlama nede planlama işini yapabilmiştir. Bu işleri her zaman örgütler yapmıştır. Yaklaşık olarak yüz yıllık örgütlenme geçmişimiz var. Örgütlenmede Türk çiftçisi olarak sınıfta kaldık. Örgütlerimizi idari ve mali yönden güçlü hale getiremedik. Bir kısmı battı örgütlerimizin. Şimdi daha eğitimli daha bilinçli bir nesil yetiş durumda kırsalda. Bu bizim için bir şanstır. Bu nesil marifetiyle bu örgütleri ayakta tutmaya çalışacaktır. Bunu sağlarsak ben üreticinin bu meselelerini pazarlama sorunlarını çözeceğim diye düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz