Tzob Genel Başkanı Bayraktar: Kayıt Dışı Mücadelede Ceza Ön Planda Tutulmamalı

Akif ÖZDEMİR/ ADANA, Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve Ziraat Odaları işbirliğiyle Seyhan Oteli'nde düzenlenen 'Kayıt Dışı İstihdam' konulu seminere Adana Valisi Mustafa Büyük, Sigorta Primleri Genel Müdürü Ahmet Açıkgöz, Bağımsız Çalışanlar Prim Daire Başkanı Tevfik Özcan, Sosyal Güvenlik Uzmanı Arzu Zübeyde Dikeçoğlu ve Sosyal Güvenlik Kurumu Şube Müdürü Mehmet Fahri Gözüoğlu katıldı. Burada bir konuşma yapan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, temsil ettiği kurumu ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışmaları hakkında bilgiler aktardı. Tarım sektörünün sorunlarından bahseden Bayraktar, çevre ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıkların ihracat yapan üreticiyi zora soktuğunu ve üretimde bir artış olmamasına rağmen fiyatların düştüğünü vurguladı.
"KAYIT DIŞI İNDİRGENECEK"
2008 yılından bu yana sosyal güvenlik sisteminde önemli gelişmeler kat edildiğini anlatan Bayraktar, mali sürdürülebilirliği sağlamak için en önemli parametrenin 'Kayıt dışılığı azaltmak' olduğunu söyledi.
Türkiye'de kayıt dışılığın son 12 yılda yüzde 53'den 33'e indiğini vurgulayan Bayraktar, "Kayıt dışı istihdamı önlemenin farklı yöntemleri var. Bunun için en önemli anahtar 'toplumsal kelime'dir. Kayıt dışılıkta başarı kazanılamadığı takdirde ülkedeki herkes büyük zarar görür. Cezalar da olumlu sonuçlardan ziyade olumsuz durumlara yol açacaktır. Cezalar ön planda tutulursa Türkiye'de 'orta direk' kesim biter. Avrupa'da kayıt dışılık yüzde 15-20 civarında seyrediyor. Bizim de hedefimiz önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu yüzdeyi 15'e indirmektir. Çünkü yüzde 33'ün maliyeti 30 milyar TL. Her yüze 1'lik düşüşün ülke ekonomisine 1 milyar TL katkı sağlıyor" diye konuştu.
'KOBİLER ÖNEMLİ'
Küçük işletmelerin sermayesinin yetersiz ve eğitim seviyesinin düşük olduğunu kaydeden Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunları teşvik etmez, bilgilendirmez de ceza yöntemini kullanırsanız, bu sistemle işletmeleri kapatırsınız. Sosyal Güvenlik Kurumu'na düşen en önemli görev, 'Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.' Aksi takdirde bu ülkede orta direği yıkarız ve üretimin sürdürülebilirliği açısından tüm sektörlerde fevkalade önemli, bunları da ayakta tutmamız gerekiyor. Aile işletmeciliği diye bir kavram geldi niye önemsendi? 'Aile işletmelerini ayakta tutamadığımız müddetçe tarımda sürdürülebilirlik mümkün değil' dediğimizde kimse dikkate almıyordu ama gıda fiyatları manipüle edilmeye başladı, fiyatlar yükselmeye başladı, baktılar spekülasyonlar içinde bazı büyük firmalar var, dediler ki 'Bu ülkede spekülasyon yapmayan, stok imkanı bulunmayan kurumlar aile işletmeleri. Biz bu ülkenin üretimini bunlarla ayakta tutarız' dediler ve bu yıl aile işletmeciliği yılı. Tüm dünyada insanlar nasıl ayakta tutabileceklerinin mücadelesi içindeler. Onun için KOBİ'ler çok önemli."