Ercan ATA/ ANKARA, Özel işleri nedeniyle Ankara'da bulunan KKTC ana muhalefet partisi UBP'nin Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, kaldığı otelde basın mensuplarına Kıbrıs ile ilgili açıklamalarda bulundu. KKTC'de 19 Nisan'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından mevcut Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun yerine Mustafa Akıncı seçildi. Ana muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi KKTC'nin eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun geçtiğimiz 5 yıllık süreçte ana vatan Türkiye ve müzakere masasında çok başarılı olduğunu belirten Özgürgün, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanının 5 yıl daha bu görevi yapması gerektiğine inancımızdan dolayı tam destek verdik ve o inançla yola çıktık. 11 Ekim'den itibaren 7 aylık süreçte seçim çalışmaları sürdü. Sonuç olarak sayın Akıncı kazandı. Sayın Cumhurbaşkanımız Eroğlu ilk turdan birinci çıkmasına rağmen ikinci turda kaybetti. Sayın Özdil Nami'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan ayrılıp müzakereci olarak atanmış olması, ikinci tur öncesinde toplu olarak Cumhuriyetçi Türk Partisi "AKINCI DA RUMLAR'IN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRECEK"
Özgürgün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında yaşanan 'Ana vatan-yavru vatan' polemiğini doğru bulmadığını kaydederek "Kıbrıs meselesi; ana vatan Türkiye hükümetleri ve Türkiye halkıyla beraber götürülecek bir davadır. 'Türkiye ana vatanım' diyen bir partiyiz ve öyle bir gelenekten geliyoruz. Dolayısıyla bu tartışmalar bizi bir yere götürmez. Bu başlangıç iyi olmadı, bu durum Kıbrıs Türk halkının mücadelesine de zarar verir. Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki garantörlüğü önemli" dedi.
UBP'nin Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, değişen dünya konjonktürü içinde Ortadoğu, Kuzey Afrika'da Mısır, Lübnan, Filistin hatta Irak'a kadar bölgesel ciddi sorunlar bulunduğunu, sorunların Türkiye ile İngiltere ve ABD tarafından hep beraber ele alınması gerektiğini söyledi. Özgürgün, şöyle devam etti;
"Çünkü orada İngiltere haklarından vazgeçmemiş midir, üslerinden vazgeçmiş midir; hayır. ABD müdahalelerinden vazgeçmiş midir, Rusya elini çekmiş midir; hayır. O zaman bu işi yapacak olanların anavatan Türkiye'nin Kıbrıs'taki haklarını bilmeleri gerekir, özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı'nın. Bu açıdan bakarak Sayın Cumhurbaşkanını yakından takip edeceğiz. Umarım bu dediğim çerçevede olaya yaklaşacaktır. Daha önceki söylemleri uzun yıllar muhalefette kalmış olmanın verdiği biraz da sorumsuzlukla yapılmıştır diyelim ama şimdi o sorumluluğu alıp cumhurbaşkanı seçildikten sonra o da gerçeği anlayacaktır ve Rum tarafının gerçek yüzünü de anlayacaktır çünkü Rumlarla yakın temasta olan birisidir. Sayın Talat'ın gördüğü gibi Rum tarafının gerçek yüzünü masada da görecektir. Sayın Talat da böyle oturmuştu. Öncesinde 'Türkiye benim anavatanım değil atavatanımdır' gibi söylemleri vardı ama sonrasında Türkiye gibi hareket edip Rumların gerçek yüzünü görmüş hatta 'Kendimi mi asayım bu Rumlar hiçbir şeye yanaşmıyor' durumuna gelmişti. Bunun da akabinde mutlaka gereken her türlü uyarıyı da her türlü görüşümüzü de eğer dinlemek isterse Sayın Cumhurbaşkanı, bizimle istişare etmek isterse yardımcı olmaya hazır olacağız."
Siyaseti bırakacağını açıklayan eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun yeniden siyasete atılıp atılmayacağına ilişkin değerlendirme yapan Özgürgün, "Sağda birlik' denildiği halde iktidardaki küçük ortak olsa da ana muhalefet partisinin bir birliktelik sergileyebilme olasılığının pek mümkün görünmediğini anlattı. Özgürğün, şöyle dedi:
"Tabii ki biz sağda birliktelik oluşacaksa bunun Ulusal Birlik Partisi'nde olacağını hep söyledik. Çünkü her zaman sağın temel partisi Ulusal Birlik Partisi'dir, diğer partiler marjinal olarak kalmıştır. Bugün de onlar iktidarın büyük ortağı olan sol partinin koltuk değneğidir" dedi. Özgürgün, sağ tabanın ancak Ulusal Birlik Partisi tabanında birleşme sağlanabileceğini belirterek, "Sayın Serdar Denktaş'la ne kadar yol gidebiliriz, bunun pek mümkün olmadığı yıllar öncesinden de görülmüştür. Sayın Cumhurbaşkanı Eroğlu devir-teslim töreninde aktif politikaya son verdiğini açıkladı dolayısıyla tekrar dönüp kurultayda aday olur mu, onu bilmiyorum. Öyle bir şeyi şu anda konuşmadık ama politikada neler gördük. Siyasette her şey beklenebilir. Sayın Cumhurbaşkanının bu aşamadan sonra tekrar partinin başına dönmek istemesi veya başkan adayı olup olmaması kendi kararıdır."
"TÜRKİYE OLMASA, BU NOKTAYA GELEMEZDİK"
Özgürğün, son yıllarda KKTC'de Türkçülüğün kan kaybettiği iddiaları hatırlatılınca, "Ana vatan Türkiye olmasa bu noktaya gelemezdik. Gerçek budur, doğru söylediğimizi gösteren çok örnek var" dedi. Özgürgün, Türkiye'nin KKTC'ye yaptığı yardımlara işaret ederek, "O yardımların doğru gitmesi, ekonominin doğru olması Kıbrıs'a olan sempatiyi de artırır ve halkın daha rahat hayat sürmesini de sağlar. O konularda fikir ayrılıkları olmuş olabilir, Türkiye'nin her dediğine tamam demiyoruz, fikrimizi de söylüyoruz. Ama genel resme baktığımızda Kıbrıs Türk halkı anavatanıyla beraber hareket ederse bir netice alabilir" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz