HABER

Uçak kaçırmaya teknoloji engeli

BERLİN (İHA) - 11 Eylül saldırılarının ardından sivil havacılıkta yaşanan korku, teknolojideki gelişmeler sayesinde geride kalacak. Berlin'de dün sona eren Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı'nda da uçuş güvenliği konulu pek çok proje tanıtıldı.

Tahminlere göre Almanya'daki yolcu uçağı sayısı, 2020'ye kadar iki kat artarak 22 bine çıkacak. Berlin'deki Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı'nda bir konuşma yapan Alman Havacılık ve Uzay Endüstrisi Birliği'nin başkanı Rainer Hertrich, bu sayısal artışın yanı sıra hava trafiği tekniğinde köklü iyileştirmeler planlandığını söyledi. Hertrich'in verdiği bilgilere göre, uçaklar, gelecekte şimdikinden farklı şekilde denetlenecek. Yani hava trafiği, yerden radarla değil, uçakların kokpitleri arasında doğrudan iletişimi sağlayacak uydu destekli bir sistem ile düzenlenecek. Söz konusu sistem sayesinde mürettebat, kendi uçağı ile en yakındaki uçağın pozisyonu hakkında, ayrıntılı bilgi edinebilecek. Alternatif rotalar daha hızlı hesaplanarak tehlikeli durumların ortaya çıkması önlenebilecek. Ayrıca, uçakların havalandıktan kısa bir süre sonra tekrar iniş yapması mümkün olacak.

KOORDİNATLAR KAYDEDİLECEK Hedef, uçak kaçırmaya yeltenenlerin işini zorlaştırmak. Alman Havacılık ve Uzay Endüstrisi Birliği'nin Başkanı Hertrich, bilgisayarların, önceden belirlenen normlara aykırı komutları reddedecek şekilde programlanacağını belirtti. Buna göre sisteme, örneğin uçuş yasağı olan bölgeler ile nükleer tesislerin koordinatları önceden kaydedilecek. Uçağın bu hedeflere yönlendirilmesi halinde bilgisayar, komuta uymayarak kendiliğinden rota değiştirebilecek. Hertrich'e göre, bu tür bir uçuş denetim sisteminin uygulanması için ilk koşul Galileo uydu ağına benzer bir navigasyon sistemine sahip olmak. Avrupa Birliği, 30 uyduyu kapsayan küresel Galileo ağı projesini, 2008'de hayata geçirmeyi hedefliyor. İkinci koşul ise lazer ışınları yoluyla bilgi aktarımı sağlayabilmek. Bu sayede, şimdikinin üç katı yani saniyede 10 gigabit büyüklüğünde bir bilgi dosyası karşı tarafa aktarılabilecek.

Alman Havacılık ve Uzay Endüstrisi Birliği Başkanı, hava yolu güvenliğinin, sadece teknolojik gelişmeler sayesinde arttırılamayacağının altını çiziyor. Hertrich'e göre, yaklaşık 100 farklı uçuş kontrol sistemi, 300 havayolu şirketi ve yüzlerce havaalanının, sisteme dahil edilmesi zorunlu. Uçak filolarının donanımlarının da, tamamen yenilenmesi gerekiyor. Bütün bu işlemlerin, uzun bir geçiş dönemi gerektirdiği belirtiliyor.

200 BİNDEN FAZLA ZİYARETÇİ Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı'nda, yeni uçuş denetim ve lazer iletişim sistemleri dışında 9 proje daha tanıtıldı. 7 gün süren fuarı, bu yıl 200 binden fazla ziyaretçi gezdi. Bu kapsamda, kullanılan akaryakıt miktarının azaltılarak havayolu trafiğinin, çevreye daha zararlı az hale getirilmesi amaçlanıyor. Çevre örgütleri, hava trafiğini "en hızlı büyüyen çevre sorunu" olarak niteliyor. Gelecekte, uçak motorlarından çıkan emisyonların tekrar akaryakıt hücresine pompalamak suretiyle enerji kazanılması planlanıyor. Bir başka proje de uçağın enerji ihtiyacının hidrojen yakıt hücreleri karşılanması.

Fuarda ayrıca uzay araştırmaları için hazırlanan "Phoenix" adlı uzay mekiği, tekrar tekrar kullanabilen nakliyat araçları ve akıllı robotlar tanıtıldı. Alman Havacılık ve Uzay Endüstrisi Birliği Başkanı Hertrichs, bu sektörün 70 bin çalışanı ile, elektroteknik, ilaç sanayi ve telekomünikasyon gibi, Alman ekonomisinin önde gelen 4 sektörü arasında yer aldığını belirtti. Alman havacılık ve uzay endüstrisi, yıllık cirosunun yüzde 17'si olan 2.7 milyar Euro'yu, araştırma-geliştirme projelerine yatırıyor. Hertrich, Avrupa genelinde AR-GE (araştırma-geliştirme) yatırımlarını, ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılası'nın yüzde 3'ü düzeyine çıkarma hedefine ulaşılamayacağını kaydetti.

En Çok Aranan Haberler