Bilecik fabrika ve çeşitli kurumlara catering hizmeti veren bir girişimci, VIP uçuşlarda sağlanan catering hizmetinden esinlenerek, "pastörize yemek" üretti. Son yıllarda, dünyada ve Türkiye'de, gıda teknolojisindeki gelişmeleri yakından takip ederek, catering sektöründeki problemlere çözüm aramaya çalıştıklarını ifade eden firma sahibi Yusuf Subaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada "Pastörize yemek" fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlattı. Önceki yıllarda uçakla seyehatinde gördüğü pastörize yemek hizmetinden esinlendiğini ve pastörizasyon işleminin, toplu tüketime nasıl uyarlanabileceği konusunda araştırmalar yaptığını anlatan Subaşı, şöyle konuştu: "Devlet büyüklerimizle yaptığımız, özel uçakla yapılan uzun soluklu bir seyahatte, 4. günü ülkemize dönüş yapacağımız zaman, hostes arkadaşın bana "Dönüşte ne yemek arzu edersiniz, öğlen yemeğinde ne istersiniz?" diye sorduğunda, ben de "Allah ne verdiyse verin, yani artık bu saatten sonra seçme şansımız mı var? Burada, Afrika'nın ortasında ne yemek olabilir ki zaten?" dedim. Onlar, pastörize edilmiş yemeklerin bir süre bekletilip, bir kısım insanlara sunulduğundan bahsetti. Tabi merak ettim ve bunun üzerine bir inceleme başlattım. Mühendis arkadaşlarla bunun araştırmasını yaptık. Catering sektöründe de 5 bin, 7 bin, 10 bin kişilik yemeklerin pastörize edilebileceğini araştırmalarımızın neticesinde bulduk. Bu ülkemizde yapılan ilklerden olma özelliği de taşıyor. Yani, şimdiki, uçaklarda uluslararası seyahat ettiğiniz zaman, VIP yolcularına yapılan bu hizmeti, fabrikalarımızda çalışan işçilerimize de sunalım istedik. Ülkemiz insanları da bunlardan istifade etsin istedik." Subaşı, araştırmaların ardından, Bilecik ve bölgesindeki sanayi kesimine hizmet eden bir firma olarak, OSB'de aldıkları arsa üzerine 3 milyon TL'nin üzerinde bir yatırım yaparak, farklı pastörize sistemi uygulayan 3 bin metre karelik bir tesis kurduklarını ifade etti. Türkiye'de gerçekleşen bir ilki Bilecik ve bölgesinde başarmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Subaşı sözlerini şöyle sürdürdü: "İnşallah, ülkemizde bu sektörde iş yapan diğer arkadaşlarımıza da örnek olur. Biz de bir öncü olmanın gururuyla memleketimize, büyüyen gelişen sanayiye, ülkemizde 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olan hükümetimizin politikasına destek olmanın mutluluğunu yaşarız. İnşallah, daha büyük hedeflere ulaşmak bize nasip olur." - "Toplu yemek sektöründe daha önce denenmemişti" Şirketin üretim ve pazarlama sorumlusu ve aynı zamanda firma sahibi Yusuf Subaşı'nın oğlu Yiğit Subaşı, tesislerde son derece hijyenik koşullarda üretim yapan özel tasarlanmış mekanizmalar, yüksek kapasiteli soğutucular, uzaktan kontrol edilebilir fırınlar ve alanında uzman personelden yararlandıklarını söyledi. Firma olarak, pastörizasyon işleminden sonra muhafaza edilen yemekleri uygun koşullarda müşterilere servis ettiklerini anlatan Subaşı, şöyle konuştu: "Toplu yemek sektöründe daha önce, böyle bir şey hiç denenmemişti. Biz, daha önceden, diğer yemek firmaları gibi ürettiğimiz yemeği sıcak olarak taşıyor, sıcak servis etmeye çalışıyorduk. Tabi bu da yemeklerde bozulma riskini arttırıyor. Sürekli sıcak tutmak bazen problem olabiliyor. Biz, yaşadığımız olaylardan tecrübe edinerek, yemeği soğuk taşımayı, daha uygun, daha kolay, daha makul bulduk. Ürettiğimiz yemekleri, üretir üretmez, daha ocağın altını kapattığımız gibi bu dolaplara sokuyoruz. Bu dolaplar, çok kısa sürede 10-20 dakika içerisinde yemeğimizi sıfır dereceye indiriyor. Eğer, çok daha uzak yerlere sevk edeceksek eksi 20 dereceye kadar soğutup, o şekilde yine soğuk bir şekilde sevk ediyoruz. Daha önceki denemelerimize göre, yemekleri sıfır dereceye kadar soğutmuşsak, bir hafta kadar hatta bir haftayı geçen uzun sürelerde bozulmadan saklayabiliyoruz. Fakat daha da uzak yerlere gidecekse, daha uzun sürede saklanması gerekiyorsa, şoklama yöntemiyle 3 aya varan sürelerde de saklayabiliyoruz." Günlük 45 bin kişilik yemek üretme kapasitesine sahip olduklarını ifade eden Subaşı, "Mesela olası bir Marmara depreminde, pastörize yemek tesisimiz, yemeklerin ömrünü uzatacağı için, daha önceden stoklu yemek üretimi yapabiliriz ve bunları yüksek kapasiteli araçlarla istenildiği yerde ısıtıp servis edebiliriz. Dolayısıyla yerinde üretim yapmadan, çadır kentlerde, toplumsal olaylarda, maçlarda, çok yüksek sayıda polisin çalışmak zorunda kaldığı yerlerde kumanya desteği olarak toplu yemek hizmeti sağlayabiliriz" diye konuştu. - Uzaktan kontrol edilebilen fırınlar Subaşı, müşteriye gönderilen yemeklerin, uzaktan kontrol edilebilen akıllı fırınlar yardımıyla tekrar ısıtılarak kontrollü bir şekilde servis edilebildiğini söyledi. Subaşı, "Ustabaşımız, yaptığı yemeğin özelliğine göre uzaktan bu menüleri düzenliyor ve gönderilen yerlerde sadece tek bir parmak hareketiyle yemeklerimizi ısıtıp servise hazır hale getirebiliyoruz. Yani, bu da gönderdiğimiz yerlerdeki yemeklerin lezzetini de buradan kontrol edebiliyor anlamına getiriyor bizi" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz