Yılın her ayı dünyanın birçok farklı bölgesinde yetiştirilir, bu sayede de neredeyse her mevsimde yaygın olarak bulunabilen bir bitkidir. Uçkunun ana vatanının ise Çin olduğu biliniyor. Ülkemizde daha çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilen uçkun, çok bilinmediğinden ya da talep olmadığından diğer bölgelerimizde pek fazla yetiştirilmez. Anadolu'da kimi yörelerde "dağ muzu" olarak da bahsedilir. Bitkinin kökü, geleneksel Çin tıbbında da sıklıkla kullanılır. Yaprakları zehirlidir ve genelde sap kısmı pişirilerek tüketilir. Batı mutfağında ise çoğunlukla turta, reçel ve pasta yapımında kullanılır.
Miktar: 100 gram
Kalori (kcal): 21
Yağ (g): 0.2
Karbonhidrat (g): 4.5
Protein (g): 0.9
Işkın otu şaşırtıcı derecede besleyici ve faydalı bir bitkidir. İçerisinde C, K ve B kompleks vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, manganez, magnezyum, demir gibi mineraller ve beta-karoten, zeaksatin, lutein gibi flavonoidler içerir. Bütün bu bileşenler genel vücut sağlığı açısından büyük rol oynar ve birçok hastalığa karşı koruma sağlar.
Yüksek lifli bir gıda olması, sindirimi kolaylaştırmasındaki en büyük etkendir. Uzun yıllardan beri bağırsak hareketlerinin düzenli çalışmasını sağladığı için kabızlığı önlemede kullanılan uçkun, şişkinlik ve mide kramplarını önler, metabolizmayı hızlandırır. Hatta kolorektal kanser gibi daha ciddi hastalıkları önlemeye yardımcı olduğu da düşünülüyor.
K vitamini kemiklerin sağlamlığı ve gelişimi için çok önemlidir. Beyindeki osteotropik aktiviteyi teşvik eder, yani kemik büyümesini ve onarımını uyarır. Özellikle de ileri yaşlardaki kişilerin ve menopoz dönemine giren kadınların, K vitamini eksikliğinde osteoporoz gibi hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Işkın otunda ise bol miktarda K vitamini bulunur. Düzenli şekilde ışkın otu tüketerek daha sağlıklı ve güçlü kemiklere sahip olunabilir, kemik erimesi geciktirilebilir.
Uçkun, beynin sağlığında çok önemli bir yere sahip olan K vitamini deposudur. K vitamini beyin hücrelerinin oksidasyonunu önleyerek zihinsel aktiviteyi teşvik eder. Böylece alzheimer hastalığının başlamasını geciktirmeye, hatta hastalığı önlemeye yardımcı olur. 100 gram taze uçkun sapı, günlük tüketilmesi gereken K vitamini miktarının %25'ini karşılar.
Işkın otunun yağ ve kolesterol oranı oldukça düşüktür. Diyet liflerinin de varlığı sayesinde kolesterol seviyelerini dengede tutar, kan damarlarındaki hücre duvarlarının iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca 1 porsiyon ışkın otunda günlük tüketilmesi gereken C vitamininin %17’si bulunur. C vitamini de kan damarlarının sentezi, bakımı ve onarımında temel unsur olan kolajenin sentezi için gerekli bir vitamindir.
Uçkun, fazla miktarda içerdiği antioksidan sayesinde kansere yol açan, hücre hasarına sebep olan serbest radikallerin faaliyetlerini durdurma potansiyeline sahiptir. Çiğ uçkun anti kanser özellikleriyle bilinen likopenden yoksundur ancak pişmiş uçkun bu antioksidan sayesinde tütün gibi kanserojen ürünleri yoğun olarak tüketen kişilerin akciğer ve ağız boşluğunda kanserli hücrelerin oluşmasını geciktirir. Ancak hormona duyarlı kanser türleri hastalarına, uçkundan kaçınması önerilir.
Uçkun, düşük kalorili sebzelerden birisidir ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyenler için çok uygundur. 100 gramında yalnızca 21 kalori barındırır. Aynı zamanda diyet lifleri, mineraller, vitaminler ve polifenolik antioksidanlar içerir. Tüm bu besinlerin ortak etkisi vücudun metabolizma hızını artırır ve istenmeyen yağların yok edilmesine yardımcı olur. Işkın otunun kökü rhein, emodin ve antrakinon içerir. Bu bileşenler doğal bir laksatif ve müshil özelliği taşır ve böylece vücutta detoks etkisi yapar, düzenli olarak tuvalete çıkmayı sağlar.
Uçkun doğal bir antibakteriyel ve antifungal ajandır ve cildi çeşitli enfeksiyonlardan korumaya yardımcı olur. Macun haline getirilmiş çiğ uçkun, çeşitli deri enfeksiyonlarına karşı topikal olarak kullanılabilir. Ayrıca yaşlanma belirtilerine neden olan serbest radikallerle savaşır, kansere karşı korur, hücre yenilenmesini sağlar ve cilde genç bir görünüm ile sağlıklı bir parlaklık verir.
Işkın otu, antrakinonlar denilen çeşitli bileşikler içerir. Bu bileşiklerin ikisinin, glikozun hücrelere taşınmasını geliştirdiği düşünülüyor. Bu sayede gikoz kan dolaşımında asılı şekilde kalmıyor ve yakıt olarak kullanılabiliyor. Normalde bu, insülinin görevlerinden biridir ancak diyabet hastalarında insülin yolu bozulmuş veya duyarsızlaşmıştır. Bu nedenle şeker hastaları aşırıya kaçmamak suretiyle bu bitkiyi tüketebilirler. Uçkun aynı zamanda kan basıncının kontrol altına alınmasını da sağlar.
Uçkunu et yemeklerine, makarnaya veya salatalara ekleyebileceğiniz gibi reçel, tatlı ve pastalarda da kullanabilirsiniz. Yani hem tatlılar hem de tuzlular için uygun bir bitkidir. Çiğ yendiğinde tadı oldukça mayhoştur. Ayrıca bazı aktarlarda ve şifalı ürünler satılan yerlerde ışkın otu kurusu bulunur. Ancak taze olarak tüketilmesi önerilir. İsterseniz aşağıdaki uçkun reçeli tarifini deneyebilirsiniz:
1. 1 kilo uçkunu yıkayın, doğrayın ve bir tencerenin içerisine alın.
2. Üzerine 750 gram toz şeker ekleyin ve tam hizasına gelecek kadar su katın.
3. 2 adet karanfil ve 2-3 cm kadar taze zencefili (rendelenmiş) ekleyerek kısık ateşte yaklaşık 20 dakika kaynatın.
4. Daha sonra ocaktan alın ve 5-10 dakika kadar ılınmasını bekleyin.
5. Tencerenin içerisindeki reçeli, ılıdıktan sonra kavanozlara alabilirsiniz.
Ayrıca fırında patates yaparken birkaç adet ışkın otunu da patateslerin arasına koyabilirsiniz. Pişince yumuşar ve sos kıvamı alarak yemeğe farklı bir tat katar.