MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu, "Bugün bakıyoruz HDP’nin ne kadar isteği ve söylemi varsa CHP’nin dilinde, Akşener’in dilinde. Saadet Partisi'nin orada olmakla niyetleri nedir bilemiyoruz ama bizim çok iyi bildiğimiz bir şey var. Üçlü ittifak gibi görünen o çatının arka perdesinde HDP ve PKK’nın sözcüleri var" dedi.
Depboylu, seçim çalışmaları kapsamında Aydın kent merkezinde çarşı esnafını gezip, vatandaşlara Cumhur İttifakı'nı ve partisinin politikalarını anlattı.
Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Depboylu, sahada aldıkları tepkilerin çok olumlu olduğunu, genel başkanları Devlet Bahçeli'nin dik duruşunun vatandaşlar tarafından takdirle karşılandığını söyledi.
24 Haziran'da sandıktan çok güzel sonuçlar beklediklerini vurgulayan Depboylu, "Hakkımızda olumsuz eleştiriler yaparak bizim yok olup dağılmamızı isteyenlere sandıktan çıkan sonuçla iyi bir ders vereceğiz. Şu andaki duruşumuz da gidişimiz de dosta güven düşmana korku salıyor. Sandıktan çok güzel bir sonuç çıkacak." dedi.
Kandil'e yönelik yapılması planlanan operasyonun CHP kanadında tepkilere yol açtığı yönünde soru sorulan Depboylu, "El Bab ve Afrin harekatları başladığında da 'oralarda ne işimiz var' diyorlardı. Şimdi de Kandil’e girmemizle ilgili değişik açılardan eleştiriler öne sürüyorlar. CHP, 'mali ve idari özerklik getireceğim' dediği seçim beyannameleriyle, Selahattin Demirtaş’a özgürlük naraları atan cumhurbaşkanı adaylarıyla, o da yetmedi Afrin kahramanı komutanımızın rütbelerini sökmekle tehdit ederken söyledikleri eleştirilerle ne kadar ciddiye alınır orası yüce milletimizin takdirindedir." ifadelerini kullandı.
- "Konuştukça iç yüzleri ortaya çıkıyor"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in TİKA'yı kapatacağı yönündeki sözlerine ilişkin de değerlendirme yapan Depboylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Akşener, mitinginde çıkıp 'Beni FETÖ’cülükle suçluyorlar. Ben bunlardan bıktım' diyor ama hala Milliyetçi Hareket Partisini bölmeye çalıştığı süreçte 'Yurtta sulh cihanda sulh' diye neden her mitingde bağırdığının cevabını veremiyor. Neden Atatürk’ün başka sözlerini kullanmıyordu çok merak ediyoruz. Yine Haziran’ın sonlarında ‘15’inde her şey değişecek, başbakan olacağım’ dediğinde neyi kastettiğini o zamanlar anlayamamıştık 15’inde ne olacağını. Bütün bu soruların cevabı askıda. Ayrıca 15 Temmuz gecesi bize yaşatılanların sorumlusu çetenin de ‘Yurtta Sulh’ komitesi olduğunu o zaman öğrendik. Bütün bunlara cevap vermemişken TİKA’ya bu şekilde muamele etmesi, Selahattin Demirtaş’a özgürlük istemesi bütün bunlar herhalde peşinden gidenleri biraz kendine getirecektir diye düşünüyorum.
Konuştukça iç yüzleri ortaya çıkıyor. CHP-HDP mecliste kol kola gidiyordu. Bugün bakıyoruz HDP’nin ne kadar isteği ve söylemi varsa CHP’nin dilinde, Akşener’in dilinde. Saadet Partisi'nin de orada olmakla niyeti nedir bilemiyoruz ama bizim çok iyi bildiğimiz bir şey var. Üçlü ittifak gibi görünen o çatının arka perdesinde HDP ve PKK'nın sözcüleri var."