HABER

'Uçmayı öğrenememiş kuşlar gibiyiz'

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

14 yaşındaki Canan Şengül, Iğdır'a bağlı Karakuyu köyünde yaşıyor.

Birinci sınıfa başladığı yıl annesini kaybetti. Ağabeyleri ve babası da hep uzaklardaydı. Derslerinde çok başarılı olmasına rağmen, kardeşlerine bakmak zorunda kaldığı için bir süre okulu bıraktı. Kız Çocuklarının Eğitimi Projesi'yle tekrar sınıfına dönen Canan Şengül, okul birincisi olarak ortaokulu bitirdi. Şimdi de bir yandan okuyor, bir yandan kardeşlerine bakıyor.

“Bir çocuğun korkusu, sevinci, üzüntüsü, yalnızlığı paylaşıldıkça anlam kazanıyor. Bizler daha uçmayı öğrenmemiş kuşlar gibiyiz. Bazen hayatımıza öyle uzak eller dokunuyor ki, bizim hayatımıza şekil veriyor...”

Bu cümleler, 14 yaşındaki Canan Şengül'ün öğretmenine yazdığı mektuptan. Şengül, derslerinde çok başarılı olmasına rağmen, iki kardeşine bakmak için bir süre okumayı bıraktı. Eve gelen öğretmenlerinin ikna etmesiyle tekrar okuluna döndü ve birincilikle mezun oldu. TEOG sınavlarında da 409 puan alan Şengül, bu yıl Iğdır Sosyal Bilimler Lisesi'ne gidiyor.

İki kardeşiyle tek başına

Aljazeera'den Güray Ervin ve Sibel Denizmen, Canan'la, okula gideceği günün sabahında, köyün girişindeki evlerinde buluştu. Hava soğuk, gün henüz aydınlanıyordu. Kardeşleri, Elvan ve Sinan'ı hazırlayıp, okula göndermişti. Şengül, okumayı çok istediği halde, sıkıntıların peşini bırakmadığını anlatıyor:

"Komşumuzun kızı bir gün beni okula getirdi. Okulu görünce çok sevdim ve hep gelmek istedim. Beni birinci sınıfa kaydettiler."

Ama okula başladığı yıl, annesi hayatını kaybediyor. Babasının zaten çoğu zaman evden uzakta olduğunu anlatan Şengül, ilerleyen yıllarda ağabeylerinin de çalışmak için şehir dışına gittiğini söylüyor. Yıllar geçtikçe hayatı zorlaşıyor; "İki ablam da evlenince, iki küçük kardeşimle tek başıma kaldım. Bir yandan okuyup, bir yandan da onlarla ilgileniyordum. Onların gündelik ihtiyaçlarını karşılıyordum. Yemek olsun, ne olursa olsun yapıyordum" diyor.

'Etrafımda olanlar hevesimi kırıyordu'

Şengül, 7. sınıfa geldiğinde kardeşlerine bakmak için, istemediği halde okulu bıraktığını söylüyor:

"Yine evde kimse yoktu. Kardeşlerim yine yalnızdı. Ben onları bırakıp gittiğimde olmuyordu. Bir buçuk ay boyunca okula gidemedim. Evde günlük işleri yapıyordum. Kardeşlerimin başında kalıyordum. Okula bir gün bile gidemediğiniz de kaybınız oluyor, düşünün ben 45 gün gidemedim. Okulumu çok seviyordum ama etrafımda olan her şey hevesimi kırıyordu."

Öğretmenleri ikna etti

Derslerinde çok başarılı olan Canan'ın okulu bırakması, öğretmenlerini harekete geçirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Kız Çocuklarının Eğitimi" projesi kapsamında, Canan'ı ziyaret etmeye başladılar. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Gelal, Okul Müdürü Mustafa Öztürk, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Figen Alma, projenin il koordinatörü aynı zamanda da Canan'ın öğretmeni Mehtap Çevik, evinde görüştükleri Canan Şengül'ü, tekrar okula başlaması için ikna etti. Canan, o gün öğretmenlerini karşısında görünce çok şaşırdığını anlatıyor:

"Bir buçuk ay okula gelemeyince öğretmenlerim eve geldiler. Onları görünce hem heyecanlandım, hem şaşırdım. Bazen, 'Okula gitsem ne olacak?' diye düşünüyordum. Bazen de 'Bu kadar çabaladım. Burada bırakmak olmaz' diyordum. Özellikle Mehtap Hocam çok yardımcı oldu. TEOG sınavlarına hazırlanıyordum. Mehtap Hocam bana testler getiriyordu. Bittiğinde yenilerini alıyordu. Hem onun hem diğer öğretmenlerimin katkısıyla, okulumu birincilikle bitirdim. TEOG'da 409 puan alıp, Sosyal Bilimler Lisesi'ni kazandım. İlk tercihim Iğdır Fen Lisesi'ni az bir puan farkla kaçırdım. Öğretmenlerim ödül olarak, aralarında para toplayıp bana tablet aldılar. "

Karakuyu köyünden, Sosyal Bilimler Lisesi'ne giden ilk kız öğrenciler

Canan Şengül, aynı okuldan mezun olduğu Hasret Çakmaz'la (yukarıda resimdeki kahverengi kazaklı) ile birlikte Karakuyu köyünden, Iğdır Sosyal Bilimler Lisesi'ni kazanan ilk kız öğrenciler oldu. Bu yıl hazırlık sınıfında okuyorlar. İkisinin de yeni okullarında, yeni arkadaşları var. Canan, gelecek hedeflerini belirlediğini söylüyor:

"İmkânım olsaydı, doktor olmak istiyordum. Gerçek hedefim buydu. Ben sayısalı seviyorum. Bu şartlar altında, gerçek hayat bu olduğu için Fen Bilgisi öğretmeni olmamın daha uygun olduğuna karar verdim. İngilizce dışında bir dil daha öğreneceğim. Benim desteğim, benim kendi gücüm. Okuyamasam, evde kalsam ne olacak? Aynı hayatı yaşayacağım. En azından okuyup, geri kalan hayatımı güzel geçirmek istiyorum."

16 bin 670 kız öğrenci okula döndü

"Kız Çocuklarının Eğitimi Projesi-KEP", Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 15 ilde görev yapan öğretmen, din görevlisi ve sosyal yardımlaşma personelinden oluşan 1500 personelle uygulanıyor. Ailelerin, kız çocuklarını okuldan almalarının nedenleri arasında gelenek ve inançlarla, ekonomik ve fiziksel koşullar ilk sırada yer alıyor. İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde kurulan "İl Ziyaret Ekipleri", devamsızlık yapan kız çocuklarının ailelerini ziyaret ediyor. Çocukların okula dönmesi için çabalıyor. Projenin ilk etabında okullaşma oranının arttırılması hedeflendi ve 10 bin kız öğrenci okula geri döndü. İkinci ayağı olan KEP-2 kapsamında da okula devam sağlanması amaçlandı. Aralık sonuna kadar devam edecek ziyaretlerde şu ana kadar 6 bin 670 kız öğrencinin daha aileleri ikna edilerek, okula dönmeleri sağlandı.

En Çok Aranan Haberler