Uçuk neden çıkar sorusunun önemli bir maddesi bulaşıcılıktır. Bağışıklık sistemindeki düşüklük nedeniyle çıkabilen uçuk, yakın temas gözlendiği durumlarda da bulaşma yoluyla çıkar. Dudak dışında bir bulaşıcılık şekli de uçuğun yerleştiği genital bölgededir. Özellikle cinsel ilişki sonrasında çiftlerin hastalığı birbirlerine bulaştırmaları söz konusudur.
Bir diğer bulaşım şekli de taşıyıcı olan annelerin gebelikte ya da doğum anında bu enfeksiyonu kendi çocuklarına bulaştırmaya dahil olmasıdır. Böyle bir durumda ne yazık ki çocukta körlüğe varan enfeksiyonlara neden olabilir.
Dudak uçuğunun oluşması için öncelikle insan bağışıklığını düşüren bir etkinin ortada olması lazımdır. Bu aslında pek çoğumuzun başına gelen hepimizin de bildiği durumlardır.
Kötü bir rüya görmek, şiddetli bir kavgaya tutuşmak, uzun yorgunluk dönemleri, bağışıklık sistemini düşürecek ilaçlar, büyük üzüntüler gibi durumlarda virüs kendisini hemen göstermeye başlar.
Uçuk dudakta çıkmaya başladığı bölgede ilk önce hafif bir kaşıntı ve yanma hissi uyandırır. Bu yanma evresinin ardından 24 saat içerisinde o bölgede küçük bir yere yerleşen kızarıklık gelişir. Bu kızarıklığın ortasında içlerinde minik minik su dolu olan küçük kabartılar ortaya çıkar. Bundan sonraki günlerde bu kabartının daha da arttığını hatta bir yara haline geldiğini görürüz.
Yaranın ardından ise iyileşme evresi başlamıştır. Yara kabuklanır, birkaç gün sonra iyileşme evresi tamamlanmıştır. Uçuğun iyileşmesi bazen 2-3 haftayı bulabilir. Yara tamamen geçse bile, bazen yara bölgesinde hafif bir kızarıklık kalır. Bunun geçmesi bazen haftaları bulabilir.
Dudak uçuğu bir virüs enfeksiyonu olduğu için özellikle ortaya çıkmasında bağışıklık sistemini düşüren bütün halleri göz önünde bulundurmak gerekir.
Uzun süren yorgunluk ve çalışma dönemleri, büyük sıkıntılar, kötü rüyalar, uykusuz kalma, güneş altında çok fazla süre geçirme, bağışıklık sistemini düşüren ilaçlar gibi sebeplerle uçuk ortaya çıkabilir. Ortaya çıkışı çok hızlı ve anidir. Aniden gelişen bu uçuk yaklaşık bir haftalık süre içerisinde iyileşerek kaybolur.
Dudak uçuğunun tedavisinde birbirinden farklı birçok yol izlenmektedir. Genelde halk arasında o bölgenin yakılması, kızgın bıçak değdirilmesi ya da çeşitli asitli ilaçların konmasına dair inanış vardır.
Oysa uçuk tedavisinin zamanında ve yetkin bir biçimde ilaçlarla yapılması gerekir. Özellikle çok sık tekrarlayan virüs ya da uçuk olgularında bizim tercihlerimiz genelde o bölgeye hafif bir pansuman uygulamak, ağızdan verilen uçuk ilaçlarıyla da tedaviyi desteklemektir.
Ağızdan alınan uçuk ilaçları aslında uçuğun bir numaralı tedavisidir. Uçuk kremlerinin etkileri de kişiyi rahatlatır. Tekrarlayan durumlarda ise verilen tedavi aynı şekilde çok uzun sürer. Bazen 12 aya varan tedaviler dahi üretilebilir.
Uçukların en önemli özellikleri, virüsün o bölgede hücre içerisine girmesi ve yerleşmesidir. Hayat boyu o bölgeyi terk etmez. Özellikle dudak kenarına ya da genital bölgeye yerleştiklerinde artık onları oradan atmak imkansız hale gelmiştir.
Bağışıklık sisteminin düştüğü bütün durumlarda o bölgede virüs aniden uçuğu meydana getirir. Bunu sürekli tekrarlayacak şekilde de yapabilir.
Uçuk kremleri, özellikle uçuğun ilk çıktığı saatlerde başlanırsa etkili olabilir. Fakat kremleri kullanmaya genelde geç dönemde başlanır.
Uçuk ortaya çıktıktan sonra virüslerin sayısı yavaş yavaş artmaya başlar. Bu durumda kullanılan kremlerin faydası görülemez. O yüzden kremleri ilk 24 saat içerisinde kullanmaya başlarsak etkilerini hissedebiliriz.
Dudak uçuğunun bulaşıcı olduğunu unutmamak gerekir. Enfeksiyon ortaya çıktıktan sonra mutlaka uygun bir tedaviyle hemen tedavi edilmesi gerekir. Ayrıca bazen mevcut enfeksiyona eklenen bakteri enfeksiyonları da olabilir. Bunun için bazen uçuk ilaçlarının yanın sıra antibiyotiklere de başvurmak gerekebilir.
Bundan korunmanın en doğru yolu bölgenin temiz tutulması, uygun pansumanların yapılması, elin oraya gitmemesi, mevcut olan kızarıklığın içinde gelişmiş küçük kabartılarla oynanmaması, bir başka kişiyle sıkı temas halinde bulunulmaması ve öpüşmemektir.
Dudak uçuğunun belirtileri oldukça değişkendir. Bazen hiçbir his uyandırmadan bile ortaya çıkabildiği gibi, bazen de hafif bir ağrı, yanma, batma şeklinde gelişen duygular uyandırabilir. Bazı kişilerde çok şiddetli ağrılara sebep olabilir. Bazen ise sadece hafif bulgularla ortaya çıkar.
Uçuk virüsünün ilk ortaya çıktığı anda ağrı ön plandadır. Özellikle bir kişi hayatı boyunca ilk kez uçukla karşılaşıyorsa, ilk kez geliştiğinde meydana gelen ağrı çok daha şiddetli olur. Daha sonraki ortaya çıkışlarında ise sadece yanma, batma, kaşıntı gibi bulgularla seyredebilir.
Uçuk virüsü pratik olarak vücudun her bölgesinde ortaya çıksa da genelde gördüğümüz bölgeler ağız çevresi, burun etrafı ya da genital bölgelerdir.
Bir diğer ender görülen fakat son derece tehlikeli olan yerleşim bölgesi ise göz çevresidir. Çünkü göz çevresine yerleşen virüs korneada kalıcı hasara neden olarak körlüklere neden olabilir.