MERSİN (İHA) - Ekonomiden Sorumlu Devlet eski Bakanı , Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekili adayı Kemal Derviş, görevde bulundukları kısa sürede yaptıkları düzenlemelerle ülkeyi iflastan ve uçuruma düşmekten son anda kurtardıklarını söyledi.
Türk-İş Sendikası eski Genel Başkanı ve CHP milletvekili adayı Bayram Meral ile birlikte geldiği Mersin'in Silifke İlçesi'ne bağlı Atakent Beldesi'nde düzenlenen Türkiye Yol-İş Sendikası Şube Başkanları Eğitim Semineri'ne katılan Kemal Derviş, Türkiye'nin ekonomi ve siyasette uzun vadeli çözümlere ihtiyacı olduğunu söyledi. Geçmişi fazla kurcalamanın kimseye yarar getirmeyeceğini, ileriye bakmak gerektiğini ifade eden Derviş, "Ancak geçmişten de ders almak gerekiyor" dedi.
"ÜLKEYİ İFLASTAN KURTARIP ZAMAN KAZANDIK" Türkiye'ye gelişini ve yaptıklarını anlatan Kemal Derviş, "Geldik gördük ki faizler yüzde 100'lerden yüzde binlere dayanmış. Bu bir günün neticesi değil. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında geçen tartışmanın sonucu da değil. Bu 10-15 yıldır biriken, öteden beri gelen bir sorun. Birinci büyük sorun, iç ve dış borçların fazlalığı. İkincisi de bankalardaki biriken gizli borçlar. Saklanan, batan paralar. Özellikle 1994 yılından sonra devlet mevduata güvence vermiş. Bu durumda bankalar da vatandaşın mevduatını kötü kullanmış. Üçüncü büyük sorun da devlet yapısındaki tıkanıklıktır. Her koalisyon üyesi şu bakanlık senin, bu bakanlık benim kavgası yapmış. 3 bakanlık 3 ayrı partiye bağlanmış o da yavaş işleyen hantal bir devlet yapısına neden olmuştur. Bütün bunları yan yana koyduğumuzda Türkiye'nin uçurumun eşiğinde olduğunu anladık. Bunun üzerine bazı tedbirler aldık. Tam olarak düze çıkmadık ama Türkiye'yi bir iflasın. uçurumun eşiğinden kurtardık" diye konuştu.
"BANKACILIKTAKİ KARA DELİĞİ KAPADIK"
Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında iç ve dış borçlar geldiğini kaydeden Kemal Derviş şöyle konuştu:
"Bu borç yükü kaya gibi Türkiye'nin omuzlarında. İçeriye ve dışarıya borç var, bankalara var. Yani vatandaşa var. Devlet bu borcu bankalara ödeyemezse bankalar da vatandaşın mevduatını ödeyemeyecek, kaos ortamı olacak, güven ortamı bozulacak. Biz 1 yıl yüzde 100 faiz yerine 5 yıl yüzde 40'larla faiz aldık. Bunu yapmak zorundaydık. Çarkı döndürmek zorundaydık. Bu parayı da tabii bir ülkeden bulmak mümkün değil IMF'den aldık. Ülkeyi uçuruma düşmekten, felaketten kurtararak zaman kazandık."
Bankacılık sektöründe yaptıkları değişiklikler hakkında da bilgi veren Devlet eski Bakanı Kemal Derviş, şöyle devam etti:
"Yararlı bir bankacılık vatandaşın mevduatını alır. Yatırımcıya kredi olarak aktarır. Yatırımcı da istihdam yaratır. Bunun da bir maliyeti vardır. Bankaya faiz ödersin. Sağlıklı bankacılık bu. Ancak bugüne kadar Türkiye'de bankacılık şöyle işliyordu. Banka büyük bir mevduatı topluyor. Devlet bonosu alıyor. Çünkü devletin parası yok. Bazıları da kendi şirketlerine kredi veriyordu. Bu sistemi değiştirmek gerekiyordu. Zor oldu. Ama başardık. Ziraatçinin bankası olan Ziraat Bankası hep zarar ediyordu. Koca bir delik vardı. Şu anda bu banka kar eden bir banka haline geldi. Halk Bankası da benzer durumdaydı."
"DEVLETSİZ PAZAR EKONOMİSİ OLMAZ" Kemal Derviş, tarım sektörünün de 40 yıldır geliştirilemediğini ve çağdışı kaldığını söyledi. Derviş, "Maalesef tarımda da uzun vadeli düşünemedik. Bir taban fiyat belirleniyor. O ürün satılamıyor. O ürünü devlet almak zorunda kalıyor ve stok yapıyor. 40 yıldır Türk tarımı geliştirilemedi, çağdaş bir düzeye ulaştırılamadı. Devletin çiftçiye destek olması gerekir. Türk tarımını çağdaş yapıya kavuşturmak lazım" dedi.
Devletsiz bir pazar ekonomisi düşünemediğini vurgulayan Kemal Derviş, "Sosyal demokrat olmama rağmen devletsiz bir pazar ekonomisine inanmıyorum. Piyasayı başı boş bırakırsanız bir tekelin eline geçer. Ama yarışa dayalı, eşit rekabet esasına dayalı bir pazar zenginlik, refah sağlar. Devlet burada denetleyici ve hakem rolü oynamalıdır. Böyle bir devlete kavuşmamız lazım" diye konuştu.
Türkiye'nin önemli sorunlarından birinin de istihdam olduğunu, ancak bunu yaparken işe siyaset ve militanlık karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Derviş, "İstihdam oluşturmak için çok daha fazla yatırım yapmak gerekir. Tabii bu doğru yatırım olmalı. İşe siyaset ve militanlık karıştırmadan yatırım yapılmalı. Bunu yapamazsak işsizlik büyük bir sorun olacak. Bunu yapacak kaynağımız var. İyi değerlendirmemiz lazım. Şu andaki nüfusumuz ile ülkenin tek başına kendi kaynağı bu özlediğimiz günlere gelmesi zor. Dışardan da kaynağa ihtiyacımız var. Dış yatırıma ihtiyacımız var. Bu yüzden AB de çok önemli. AB çerçevesinde siyasi ve ekonomik düzeye ulaşırsak bu yatırımlar gelir. Artık dünya küreselleşti. Bu dünyada yerimizi almamız lazım" dedi.
MERAL'DEN DERVİŞ' DESTEK Türk-İş eski Genel Başkanı ve CHP milletvekili adayı Bayram Meral de konuşmasında "Meclis'te 550 milletvekili ve 36 bakan bulunmasına rağmen yaşanan tüm sıkıntıların sorumluluğu Kemal Derviş'e yükleniyor" dedi.
Meral, Derviş'le birlikte Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden sendika temsilcileriyle görüşmek üzere geldiği Mersin'in Silifke İlçesi'nde, bugüne kadar hiçbir işçiye kime oy vereceği konusunda baskıda bulunmadığını ifade etti.
İş Güvencesi Yasa Tasarısı için büyük mücadeleler verdiğini ve bu mücadelede birçok partiyi yanlarında bulduklarını anlatan Meral, ancak ANAP'tan destek görmediklerini söyledi.
Meral, sendika temsilcileriyle toplantıya neden Derviş'le katıldığı yolundaki bir soruya cevap verirken de, "Meclis'te 550 milletvekili ve 36 bakan bulunmasına rağmen yaşanan tüm sıkıntıların sorumluluğu Kemal Derviş'e yükleniyor, bu haksızlıktır. Ben de Sayın Derviş'e dedim ki 'Gel hesabını ver üyelerime, hakikaten böyle midir; değil midir; sen mi haklısın, söylenenler mi haklı?' Sağ olsun kırmadı geldi, arkadaşlarımla sohbet edecek" dedi.