Uğur Dershaneleri’nden Velilere Sınav Semineri

Uğur Dershaneleri 8 haziran 2013 günü yapılacak SBS sınavı öncesi öğrencileri sınava girecek velilere yönelik seminer verdi.

Bazı velilerin sınavı çok fazla abarttığını ve çocuklarına ‘Sınavın Hayatın Sonu’ gibi hissettirdiklerini ve bu davranışın da yanlış olduğunu belirten Rehberlik Öğretmeni Engin Uslu, “Çocuklarınıza bu dönemde en iyi yardımcı olacak kişiler anne-babalar. Çocuklara şefkatle yaklaşın ve çocuklarınıza güvenin. Sınav hayatın sonu değil” dedi.

Pek çok çocuğun aşırı stres ve heyecan nedeniyle sınavda bildikleri konuları bile yanlış cevap verebildiklerini belirten Uğur Dershaneleri Rehberlik Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı Engin Uslu, “Bazı aileler çocuklarına aşırı derecede sıkıyor. Sanki sınavdaki başarısızlık hayatın sonuymuş gibi hissettiriliyor. Çocuklarınız size siz çocuklarınıza güvenmelisiniz. Bazen bakıyorum, öğrenci ile veli yan yana gelmekten bile çekiniyor. Oysa öğrencinin en büyük destek alması ve güven duyması gereken kişinin ailesi olduğunu unutmayalım” dedi.

Aydın Uğur Dershaneleri Salonu’nda öğrenci velilerine verilen seminerde, 8 Haziran 2013 günü yapılacak sınav öncesi öğrenci ve velilerin yapması gereken bazı hususlar hatırlatıldı. Bir çok velinin sınava girecek çocukları gözünde oldukça büyüttüğünü ve bu durumun da yanlış olduğunu belirten Uslu, “Sınava girecek olan öğrencilerin henüz 13 yaşında ve çocuk olduğunu unutmayalım. Kurum olarak sınav öncesinde olduğu gibi sınav sonrası da öğrencilerimizin yanındayız. Şu anda sınav hazırlığı için yeni bir program yaptık. Sınavdan sonra da tercihlerle ilgili öğrencilerimize hizmet vereceğiz” dedi.

“HEYECANIN AZI DA AŞIRISI DA ZARARLI”

Belli düzeydeki kaygının doğal olduğunu hatta insanı motive bile ettiğini ancak aşırısının da çok azının da zararlı olduğunu belirten Uğur Dershaneleri Rehber Öğretmeni Engin Uslu, “Öğrencileri heyecanlandırıp kaygılandıran bu sınavların kendisi değil aslında, sınava yükledikleri anlamlardır. Yeterli puanı alamazsam mahvolurum, anneme - babama, öğretmenlerime ne derim, insan içine çıkamam. Annem ve babam benim başarılı olabilmem için ellerinde avuçlarında ne varsa harcadılar, yemediler, içmediler bana harcadılar, bütün ümitlerini bana bağladılar, sınavı kazanamazsam onların yüzüne nasıl bakarım?” gibi duygu ve düşünceler sınav kaygısını tetiklemektedir. Sınav kaygısına ve strese kapılmanın en büyük sebeplerinden biri de ümitsizliktir. Herkesin ümitli olmasını tavsiye ediyoruz. Bu dönemde öğrenciler kendine olan güvenlerini geliştirici etkinliklere yönelmeli, önceden başarılı olduğu durumları hatırlamalı, aynı şeyleri ve daha iyisini yapabileceğine kendisini inandırmalıdır. Ayrıca bir sınavda ortalamanın altında not almak veya sınavı kazanamamak dünyanın sonu değildir” diye konuştu.

“ÇOCUĞUNUZU BAŞKALARI İLE KIYASLAMAYIN”

Anne-babaların çocuklarını kesinlikle başkaları ile kıyaslanmamısını ve öğrencilerin başarı motivasyonunun sağlanmasında olumsuz veya olumlu etki yapan en önemli unsurların başında aileleri olduğunu belirten Uslu, “Öğrenci motivasyonunun sağlanmasında ailelerin en önemli rolü çocuğunu anlamasıdır. Çocuğunun zor bir dönem yaşadığının farkında olduğunu ona yansıtması gerekmektedir. Kimse çocuğuna ‘Sana her şeyi sundum hele bir sınavı kazanma, o zaman seninle görüşürüz” veya “ Kazanamazsan ailemizin, öğretmenlerinin yüzüne nasıl bakarsın, arkadaşların arasında rezil olursun’ gibi ifadelerle motivasyon sağlanacağını zannetmesin. Aksine bunlar kaygıyı kat kat artırır” diyerek velilerin özellikle bu dönemde duyarlı olmasını istedi.