Tarihçi Yazar Talha Uğurluel, tarihi film ve dizi çekimlerinde senaristlerin 'bu benim kurgum' diyerek kendine göre çekim yapma anlayışının, devrinde iz bırakmış devlet adamlarının yanlış tanınmasına yol açtığını söyledi.
Manavgat Çevre ve Diyalog Derneği(MAÇED)'nin düzenlediği etkinliğe katılan Uğurluel, etkinlik sonrası Osmanlı'da harem ile ilgili açıklama yaptı. Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi Osmanlı padişahlarının dizi ve film yapımlarında çok sayıda tarihçiden yardım alınması gerektiğini belirten Uğurluel, bir televizyon kanalında yayınlanan ve Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisinin tarihi gerçeklerle hiç bağdaşmadığını kaydetti. Kanuni'ye 'Muhteşem Süleyman' sözünü batılıların verdiğini belirten Uğurluel, dünyanın halen saygın hukuk fakültelerinde isminin övgü ile bahsedildiği bir Osmanlı padişahını 'kadın düşkünü' gibi göstermenin çok büyük ayıp olduğunu söyledi. Osmanlı Devleti'nde 46 yılla 'en uzun süre tahtta kalan padişah' olan Kanuni Sultan Süleyman'ın ömrünün büyük bölümünün harp meydanları ve seferlerde geçtiğini belirten Uğurluel, hayatını mazlum milletlerin kurtuluşuna adamış bir devlet adamının sarayda kadınlarla vakit geçiren biri gibi gösterilmesinin kendi devrinde dünyanın dörtte üçüne hakim olmuş Osman Gazi'nin torununa çok büyük hakaret olduğunu kaydetti. Uğurluel, "Dizi tarihi gerçeklerle hiç örtüşmüyor. Bir Osmanlı tarihi araştırmacısı olarak Osmanlı padişahları dışarıda hiç başı açık gezmemiştir. Yatarken bile başlarında takke vardır. Hiç Osmanlı padişahı hanımı dizide olduğu gibi başına taç takmamıştır. Padişah eşleri taç değil; hotoz kullanıyorlardı. Harem, dizide gösterildiği gibi kadınların siyasi entrika çevirdiği bir yer değil. Harem bir okul. Dizinin senaristi, senaryoyu yazmadan önce Topkapı Sarayı'na bakması gerekirdi." diye konuştu.
"HAREM SARAYDA EĞLENCE YAPILAN MEKAN DEĞİL, OKUL"
Devşirilen çocukların yetiştiği yere 'enderun' kız çocuklarının yetiştirildiği yere de 'harem' isminin verildiğini belirten Uğurluel, burada mesleki eğitim, Kur'an öğrenimi, okuma yazma eğitimi, edep-adap kaideleri ve görgü kurallarına kadar birçok alanda eğitimin haremde verildiğini söyledi. Cariyelerin (hizmetkarlar) ücretli çalıştığını ve saray işlerine baktığını belirten Uğurluel, sayılarının 300'e kadar çıkabileceğini ifade etti.
Cariyelerin, tedarik, saray mutfağı, çocukların eğitimi, bakımı, banyoların temizliği ile ilgili ayrı ayrı kurulan dairelerde çalıştığını anlatan Uğurluel, Kanuni devrinde Topkapı Sarayı'nda çalışan hizmetlilerin ortalama 30 akçe ücret aldıklarını kaydetti. Uğurluel, "Harem birilerinin hayalinde kurguladığı sarayda eğlence mekanı bir yer değildir. Harem bir okuldur. Bir padişahın sarayda çalışan bir hizmetli ile beraber olması kadar komik ve tarihi gerçeklere ters bir durum olamaz." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz